"Y/N bekle dedim sana !" draco peşimden koşarak geliyordu . Göz yaşlarımı silerek hızla kulenin merdivenlerinden iniyordum , önümü zar zor görüyordum . Edward'ın arkamdan "Y/N yavaş ol" diye bağırmasına kalmadan ayağımın kaymasıyla merdivenlerden yuvarlanmam bir aldı . Acıyla bağırdım o an , "Y/N !"
Başım ve karnım o kadar çok acıyordu ki , o acıyı tarif bile edemem . Sanki kafamdan karnıma kadar bir yarık iniyor gibiydi heryerim sızlıyordu . Hareketsizce yere düştüğümde draco ve edward'ın hızlı adımlarla bağırarak yanıma geldiklerini gördüm . Bulanıklaşan gözlerim yavaş yavaş kararıyor , sesler boğuklaşıyordu . Acıya daha fazla dayanamadım ve kendimi bıraktım .
Hastane kanadı :
Başımdaki aynı ağrıyla gözlerimi açmıştım , altın üçlü ve edward baş ucumda dikilmiş bana bakıyorlardı .
"Neler oldu" dedim kalkmaya çalışırken . "Dur yavaş" harry doğrulmama yardım etti . "Bi ağrın falan varmı iyi misin" diye ilk atlayan edward oldu . "Sadece başım-" dedim ve aniden karnımdaki hisle midemin bulanması bir oldu "Midem çok bulanıyor" diyerek ekledim . Bebek ? Bebeğime ne olmuştu , o iyi miydi neden karnımda o his vardı "Bebeğim" diye konuştum , sesim çıkmamıştı resmen aklıma gelen kötü düşüncelerle yutkunamamıştım . Arkadan gelen madam pomfrey yanıtladı "Bebek gayet iyi bayan potter ama çok sarsılmış" . Titrek bir nefes alarak ellerimi karnıma doladım . "Draco nerde" diye sordum , onun yüzünden bu durumda olmama rağmen .
Harry gözlerini devirerek önümden çekildi ve yan yatağımda mor gözle yatan draco'yu gördüm . "Ona ne oldu" diye sordum endişeyle . Ron çekinerek kıkırdadı "Harry olanları duyunca draco'ya bir yumruk indirdi ve edward'da onu sersemletti" . "Ne ??" diye şaşkınca kaşlarımı çatarak ağzımı açtım .
"Bunu haketmişti" dedi edward sert bakışlarla draco'ya bakarak , draco baygındı .
Onu o kızla uygunsuz bir şekilde basmıştık , kalbimin o an paramparça olduğunu hissettim . Sanki kalbimi elleriyle alıp ezmiş gibiydi . Ama şuan çok yakınımda masum bir şekilde yatıyordu . Gözündeki morluğa bakınca içimin acıdığını hissettim .
"Bakıyorumda uyanmışsın Y/N" dedi dumbledore yanıma gelirken .
"Malfoy ailesinin bebekten haberdar olması an meselesi olabilir" diye devam ettirdi , asasını draco'ya doğrulttu ve birşeyler fısıldadı "Napıyorsunuz profesör" dedim şaşkınca . "Onun biraz daha uyuması lazım" dedi ve bize döndü . "Bu bebeğin ortadan kaybolması lazım" dedi .
"Anlamadım neden bahsediyorsunuz" ortaya atladı harry . "Onun ölmesi lazım harry anlamayacak ne var" resmen adam gülümsüyordu çıldıracağım .
"Hayır bunu yapamazsınız" dedim , gözlerim dolmuştu . Tekrar güldü "Hayır çocuklar beni yanlış anladınız" dedi ve ekledi draco'ya bakarak "Onun ve diğer herkesin öyle bilmesi lazım" .
"İyide nasıl" diye sordu hermione . "Çok basit, draco'ya uyandığında Y/N'nın bebeği kaybettiğini ve hogwarts'dan ayrıldığını söyleyeceksiniz" bunu yapamazdım , draco kimbilir nasıl hissederdi kendisini . Ona bu acıyı yaşatmak istemiyordum . "B-ben bunu yapamam" dedim yanağımdan göz yaşları süzülürken . "Bebeğin güvenliği için yapmak zorundasın Y/N" dedi dumbledore .
Dumbledore bana draco uyanmadan bir an önce eşyalarımı toplayıp beklememi remus'un beni almaya geleceğini söyledi ve gitti . Hermione ve ginny eşyalarımı toplamamda yardımcı olmuşlardı . Remus beni almaya geldiğinde herkesle kısa süreli vedalaştım . Black malikanesinde kalacaktım , harry en kısa zamanda beni görmeye geleceğini ve sürekli mektup göndereceğini söyledi . Edward'da aynı şekilde beni görmeye geleceğini söyledi . George da okuldan ayrıldığımı duyunca çok üzülmüştü ve bana sarılarak çaktırmadan ağlamaya çalışmıştı . Ben farketmiştim ama olsun .
Black Malikanesi :
Tonks , remus , sirius ve ben mutfakta birşeyler yerken konuşuyorduk . "James bi malfoyla birlikte olduğunu görse kafayı yerdi heralde" dedi sirius kaşlarını kaldırırken . "Evet haklısın malfoyların evini basıp draco'yu Y/N'dan uzak tutmaları için onları tehdit bile edebilirdi" dedi remus . Bunu gözümde canlandırınca güldüm , onlarda benimle beraber gülmeye başlamışlardı ."Keşke burda olsalardı" dedim gülmem yavaşça durgunlaşırken , yavaşça bir iç çektim "Hadi yemeğini ye sonrada yukarı çıkar dinlenirsin" dedi sirius .
Gerçektende dinlenmeye o kadar çok ihtiyacım vardı ki . Dün akşam yaşanılanları hafızamdan silebilseydim keşke , ah keşke .
Kendimi rahat yatağa bırakmıştım . Ellerimi karnıma sararak gözlerimi kapattım ve rahatça bir nefes aldım . Bir uyku bastırmıştı beni . Sanırım biraz uyusam iyi olurdu . Nefes alış verişlerimi dinleyerek tatlı bir uykuya daldım . Sanki havada süzülüyor gibiydim , o kadar rahat ve huzurluydum ki şuan .
Ama huzurumu bozan şey bir çığlık oldu , aynı dün gece olduğu gibi kuleden düşer gibi hissetmiştim . Gözlerimi açtığımda önümde draco duruyordu , sakallı bir draco ?
"Bana bunu nasıl yaptın" diye ağlamaklı bir sesle konuştu , sesi titriyordu . Kelimeler birden ağızımdan çıkıverdi "Dinlemelisin lütfen" Draco birşeyler söylüyordu ama anlamıyordum . Her konuştuğunda sesi daha da çok boğuklaşıyordu ve anlaşılmaz hale geliyordu . Kafamı yana çevirdiğimde edward'ı gördüm , göz altları mosmor sanki günlerce uyumamış gibiydi ve teni bembeyazdı .
Bir gücün beni iteklemesi ile sıçrayarak uyandım .
