(Uyarı : Smutumsu bişi !)
Mektubu okumak çok yanlış bir karardı . Evet , kesinlikle ! Sevdiğim adamın ailesinin hakkımda bu kadar iğrenç düşündüklerini bilmiyordum . Evet bizden nefret ettiklerin biliyordum ama bu kadarı da fazlaydı . Mektupta draco ile olan ilişkimizi nerden bilmiyorum ama öğrendiklerini söylüyorlardı . Ve nasıl benim gibi bir kanıbozukla ilişki yaşadığını falan .
Ben ve ailem hakkında baya bi kötü şeyler söylemişlerdi . Okurken bir an kalbim sıkışmıştı düşünmek istemiyorum . Mektubu aynı draco gibi sinirle buruşturdum . Bundan memnun olmayıncada asayı parşömene doğru tuttum ve Lacarnum Inflamarae diye fısıldadım . Parşömen havaya kalktı ve yavaş yavaş yanmaya başladı .
Malfoy'lardan nefret ediyordum . Draco'dan değil bay ve bayan malfoy'dan . Ben bize yaptıklarına rağmen onlara karşı nötr'ken benim onlara bi zararım dokunmamışken hakkımda böyle düşünmeleri... Daha fazla bunları düşünmek istemiyordum . Aslında onlar umurumda bile değillerdi . Önemli olan draco'nun hakkımda ne düşündüğüydü ve ben bunun cevabını zaten biliyordum .
Yatakhaneden çıktım ve draco'yu aramaya başladım . Böyle bi durumda ilk nereye gideceğini biliyordum , pek aramama gerek kalmamıştı . Astronomi kulesine gittim . Beklediğim gibi draco'da ordaydı . Taş sütuna yaslanmış oturuyordu . Sessizce gidip yanına oturdum ve ona yaslandım . Beni hissedince gözleri açılmıştı . Mavilerindeki ışıltı bir kez daha beni ona bağlamaya yetti .
"Neye gülüyorsun güzelim ?" diye hafif bir tebessümle sordu . Nasıl yanı gülüyormuydum ben hiç farkında değildim , tamamen istemsizce olmuştu . Gerçi ona baktığımda hep gülüyordum ben . "Gözlerin çok güzel" diye söyleyiverdim aniden . Şaşkın ama hoş bir şekilde gülerek "Biliyorum bebeğim seninkilerde öyle" dedi .
Draco ile bir süre bakıştıktan sonra ikimizde birbirimize iyice yaslanarak bakışlarımızı uzaklara çevirdik . Boş bir şekilde gökyüzünü seyrediyorduk . Aklıma mektup gelince ister istemez moralim bozuldu . Ona bundan bahsetsemiydim bilemiyorum . İzinsiz bir şekilde ona gelen mektubu okumuştum bu yanlış sayılırdı .
"Yanlış bir şey yapmadın , saçma konuları kafana takıp o üzme kendini" diye bana dönerek konuştu . "Zihnimi mi okuyosun sen ?" diye kaşlarımı çatarak sordum . "İstemsizce oldu güzelim kusura bakma" diyerek güldü . Kolunu cimciklediğimde acıyla inledi ve "Az kalsın canım çıkıcak sandım aniden napıyosun öyle ya" dedi .
Kıkırdadım "Yaa bidahaki sefere haber veririm o zaman kolunu cimciklicem diye" .
Gülerken aniden bakışları yumuşadı ve "Gerçekten kafana takma , ailemin hakkında ne düşündükleri umurumda değil" dedi . Sanırım yine zihnimi okuyordu . Sıkıntılı bir nefes aldım "Evet biliyorum ama ister istemez üzülüyorum" .
Elini belime sarıp beni iyice kendine çekti ve "Boşver üzülme , asma o güzel suratını" dedi . Bu hareketi üzerine karnımda kelebek hissi oluşmuştu . Saçlarıma yumuşak öpücükler kondurmaya başladığında gözlerimi kapattım ve göğsüne iyice sokuldum . Kokusunu içime çektiğimde ciğerlerim onunla dolmuştu . Traş losyonu ve taze nane...
"Kokumu bu kadar çok sevdiğini bilmiyordum" diye çapkınca güldüğünde gözlerimi hiç açmadan ve kafamı göğsünden kaldırmadan konuştum "Dray cidden bir daha zihnimi okursan seni ısırırım" sesim biraz boğuk çıkmıştı ama onun anladığından emindim . "Uh aslında bu güzel olurdu ama şimdi seni kızdırmak istemiyorum peki sustum" diyerek güldü ve belimi okşamaya başladı .
Hareketleriyle iyice mayışmıştım . Ama astronomi kulesinde de uyuyup kalmak istemiyordum . Lanet çocuk aklımı yine okumuş gibi beni ani hareketlerle kucağına aldı ve yürümeye başladı . Tam nereye diye soracakken "Merak etme kimsenin bizi rahatsız edemiyeceği biyere götürüyorum" dedi . Nereye götürdüğünü bilmiyordum ama daha fazla soru soracak halim yoktu . Yavaşça bilincim kapanıyordu , kendimi daha fazla tutamadım ve bıraktım .
~~
Uyandığımda nerde olduğumu bilmiyordum . Geniş bir yatakta yatıyordum . Yeşil renklerin hakim olduğu bir çift yastık ve örtü takımı vardı . Çok hoştu ve eklemeliyim yumuşak . "Sevmene sevindim , bu renkler bana senin gözlerini hatırlatıyor aşkım" diye arkamdan konuştu draco . Kafamı ona çevirdim ve şeytanice sırıttım "Ben sana ne demiştim canım ?" , kaşları havalandı ve "Ne demiştin ?" diye şaşkınca sordu . "Bir daha zihnime dokunma yoksa" diye konuştum ve durdum .
"Yoksa ?" diye sorar gözlerle ekledi . Bende devam ettim "Seni ısırırım" diye ve ani hareketlerle üstüne çıktım . Bu hareketime şaşırmış olacakki karşılık vermedi . Bende eğilip yanaklarını hafifçe ısırmaya başladım . Gülmeye başladı ve "Y/N , merlin kes şunu" dedikten sonra ekledi "Hoşuma gidiyor ama yarın tüm gün ısırık izleriyle dolaşmak istemem" .
Yanağını bıraktıktan sonra dudağına bir öpücük kondurdum ve doğruldum . "İyi tamam hadi acıdım" . Sırıttı ve "Saolun kraliçem sizin merhametinize ihtiyacım vardı yoksa vay halime !" diyerek güldü . Dedikleri üzerine kıkırdadım .
Bir süre sonra altımda hissettiğim sertlikle yutkundum . Sertleşmiş erkekliği kadınlığıma baskı yapıyordu . İstemsizce dudaklarımı ısırdım . Bu hareketim draco'nun hoşuna gitmişti sanırım yüzüne çapkınca gülümsemesini takındı ve "Sanırım burda daha çok zaman geçiriceğiz" dedi . Üstünden inmeye çalıştım ama elleriyle belimden tuttu ve inmemi engelledi .
"D-dray bıraksan ?" diye sordum , sesimin titrememesine özen gösteriyordum . Altımdaki sertliğe karşı koymaya çalışıyordum . Erkeksi bir ses tonuyla "Hmmm bırakmasam ?" diye konuştu . Draco'yu hiç böyle görmemiştim . Sesindeki kalınlık ve gözlerindeki karanlık . Belindeki ellerinden birisini bacaklarıma indirdi ve eteğin açık bıraktığı yerleri okşamaya başladı .
"Bence akşam yemeğine kadar oldukça zamanımız var hmmh ?" diye sordu gözlerini kapatırken . "Şey bence yok , diğerleri beni merak etmişlerdir-" dememe kalmadan beni belimden tutup kendine bastırdı ve inlememe sebep oldu . Sanırım kaçış yoktu evet... Anlamıştım . "Güzel , vaktimizi iyi değerlendirelim" ...