Aradan üç gün falan geçmişti , harry ve diğerleri beni bi kaç gere görmeye gelmişlerdi . Edward ise sürekli yanımdaydı . Bana birşey olmasından korktuğunu söylemişti . Bana karşı çok korumacı bir tavrı vardı .
Beraber akşam yemeği hazırlayıp yedikten sonra sessizce oturuyorduk . Edward derin düşüncelere dalmış gibi öylece şömineyi izliyordu . "Neyin var" diye sordum elimdeki kitabı kapatırken edward'a . Bakışlarını bana çevirdi . "Hiç" diye kafasını salladı . Tek kaşımı kaldırarak sorgularca bir şekilde ona baktım . "Sadece endişeliyim, voldemort ve yandaşları heryerde bebeği arıyorlar" . "Merak etme bulamazlar bizi" dedim omzuna dokunarak . Bir an gözleri omzundaki elimle yüzüm arasında gidip geldi ve bana gülümsedi .
Asasıyla şöminenin kenarındaki gazeteyi aldı ve "Bakalım bugün gelecek postasında neler yazmışlar" diye konuştu .
Elimdeki kitabı bıraktım ve gözlerimi ovuşturdum . Nerdeyse bir saattir beyaz sayfalara bakmak gözümü ağrıtmıştı . Edward'a dönüp baktığımda resmen hipnoz olmuş bir şekilde gazateye baktığını gördüm . "Ne oldu neler varmış" diye sordum uzanıp bakmaya çalışırken . Aniden gazeteyi çekti "Hiç napacaksın sen" dedi . "Edward ne oldu" kaşlarımı çattım . "Hiç Y/N boşver önemsiz saçma şeyler"
"Saçma şeylerse neden benden saklıyorsun ver şunu" dedim sinirlenerek . Zaten duygularım sınırdaydı buna da çok çabuk sinirlenivermiştim . "Üzülmeni istemiyorum" dedi gazeteyi yavaş yavaş bana gösterirken . Eliyle işaret ettiği manşete baktım 'MALFOYLARIN TEK OĞLU VE BROWN'LARIN SON VARİSİ GÖRKEMLİ VE DİLLERE LAYIK BİR NİŞANLA AKILLARA KAZINDILAR!' draco ve o sevimsiz kız yüzüklerini insanlara gösterip gülüşüyorlardı .
Gözlerime inanamıyorum . "Bu nasıl ama" kendi kendime konuştum, tabi konuşmak denirse buna iki kelime edemiyordum konuşmayı unutmuştum resmen . Gözlerim dolmaya başlamıştı "Sana üzüleceksin demiştim" dedi edward gazeteyi buruşturup şömineye fırlatırken . Draco hiçte kızların anlattığı gibi çökmüş ve üzgün durmuyordu , gayette mutlu ve halinden memnun gibiydi .
Sessiz sessiz ağlıyordum , içimden boğazım yırtılana kadar çığlık atmak geliyordu ama yapamıyordum işte . Draco bunu nasıl yapardı bana , o gün o gördüklerimden sonra . Merlin kafayı yemek üzereyim !
"Gel buraya" dedi edward kollarını iki yana hafifçe açarak . Kendimi tutamayıp ona sarıldım yavaşça , kafamı göğsüne koydum ve ağlamaya devam ettim .
"Anlamıyorum neden" dedim boğuk bir sesle . "Onun yüzünden şuan hayatın tehlikede ve birde ona bak" dedi kafamı kaldırdığımda göz teması kurduk "O mutlu sen burda perişansın" diye ekledi .
"Napıcağım şimdi" diye sordum burnumu çekerken "Hayatına bakmalısın onu aklından çıkartmayı denemelisin Y/N, koruman ve bakman gereken bi bebeğin var" dedi . Evet bir bebeğim vardı ve babası da draco'ydu . Aman tanrım dayanamıyorum napıcaktım ben ?
Cama aniden çarpan birşeyle ikimizde yerimizden sıçradık "Neler oluyor" dedim doğrulurken . Edward hemen asasına sarılıp ayağa kalkmış pencereye doğru ilerliyordu . "Geride dur" diye eliyle işaret etti . Pencerenin dibine kadar gitti ve dışarıya bakındı . Bir süre sonra rahatlamış bir ses tonuyla konuştu "Sadece sakar bir haberci baykuşu" .
Dışarı çıkıp baykuşun getirdiği mektuba almıştı . "Yoldaşlıktan mı" diye sordum , mektubu açarken kafasıyla onayladı .
Deli göz harry'nin kayıp olduğunu söylemişti ! Nereye kaybolmuştu şimdi bu ? Tek başına hortkulukları aramak için çıktığını hermione ve ron'unda onun peşinden gittiğini yazmıştı . Hermione yanlarında olmasa onlar için korkardım ama hermione yanlarındayken hayatta kalma olasılıkları çok yüksek .
"Voldemort'un mürver asayı aradığını duydum" dedi edward . "Neden ?" sordum . "Neden olacak harry'i başka şekilde yenemeyeceğini biliyor, asayı bulur bulmaz ona ve hogwarts'da direnen diğerlerine saldıracağı kesin" cevapladı . "Biz napacağız peki"
"Sen burda oturup herşeyin geçmesini bekleyeceksin" dedi başımı okşayıp saçlarımı dağıtırken . "Saçım" elini ittim hafif gülerek . Bazen böyle anlık olarak olan herşeyi unutuyordum , tüm olanları . Karanlık tarafın heryerde minik bebeğimi aradığını, draco'yu ve gördüklerimi , yakın zamanda çıkabilecek olan savaşı .
Aklıma birden draco'nun nişanlanması geldi, aniden yüzüm düştü . Edward'da anlamıştı üzüldüğümü ve kaşlarını çattı "Yine onumu düşünüyorsun" diye sordu . Kafamı yere eğdim ve olumlu bir şekilde salladım . "Ahh Y/N yapma ama, adam seni hiç düşünmeden nişanlandı neden hala onu düşünüyorsun ki" dedi .
"Anlamıyosun, onu seviyorum" dedim gözümden süzülen yaşlarla beraber .
"İstersen onu unutmanda yardımcı olabilirim" dedi edward gözlerini gözlerime dikerek .
OF TIKANDIM TIKKANNNDIMMM ĞAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAA
of cok yakısıklı la şu