"Tamam o zaman, sen seç." dedim Mert'e paslayarak. O gün sahilde dolaşmış, çarşıda gezmiş ve en sonunda zaman öldürmek için sinemaya gitmeye karar vermiştik. Omuz silkti.
"Hayır, bayanlar önden." dedi eli ile işaret ederek. "Bana kalırsa aksiyon, korku felan seçerim," dedi. Beni süzdü. "Sana bakınca bunlara ters gibi duruyorsun," dedi. Kaşlarımı çattım.
"Ne alakası var?" dedim kollarımı göğsümde topladım. "Her şey dış görünüş değil bir kere," dedim küserek.
"Bir şey demiyorum ben de zaten, hadi geç oldu seç artık. Hem dört saat sonra uçağım var, kaçırmak istemem." dedi kaşlarını kaldırarak. Onu haklı buldum ve filmlere bakmaya başladım.
"Benim evde daha güzelleri var," dedim beğenmeyerek. Çoğu korku ve gerilimden oluşuyordu. Mert beni süzdü.
"Sen de çok mızmızsın, seni alan yandı valla." dedi söylenerek. Yüzümü buruşturup ona baktım. Arkasını dönüp sinemadan çıktı. Sesli bir nefes verip Mert'e yetiştim.
"Neden öyle diyorsun?" dedim adımlarına yetişerek.
"Ağız tadı ile bir şey yaptırmıyorsun ondan, çok evcilsin." dedi bana kaçamak bir bakış attı. "Ev kuşusun yani, dışarıda yiyelim dedim; evde yemek var dedin, film izleyelim dedim; evde daha iyileri var dedin," dedi söylenerek. Gözlerini devirdi. "Ondan öyle söylüyorum," dedi.
"Sana da yaranılmıyor," dedim mızmızlanarak.
"Uçağa binmeden yemek yiyelim bari ama mümkünse dışarıda," dedi cevabımı beklemeden devam etti. İtiraf edeceğimi anlamış olmalıydı. "İtiraz kabul etmiyorum, first daten gibi düşün," dedi göz kırparak. Sesli bir nefes alıp kabul ettim.
Beraber tatlı ve sıcak bir restorana girdik. Sahili gören hoş bir yerdi. Hava sıcak olduğu için dışarıda oturduk. Kulağıma dolan denizin hafif dalga sesleri, çok hoştu. Mert'in bakışları kocaman denizde dalıp gidiyordu. Gözlerimi kıstım. Bir şeyler düşündüğü belliydi.
"Ne düşünüyorsun?" dedim ilgi ile. Elimi çeneme koyup masaya dayadım. Koyu bakışları bana döndü.
"Bir anlık kararla buraya geldim," dedi duraksayıp. "Nasıl oldu anlamadım," dedi kendi kendine. Kaşlarım havalandı. "Neden buradayım Afra?" dedi. Bana sormasından çok kendine gibiydi.
"Neden buradasın Mert?" dedim merakla. Bakışları yüzümde dolandı. Dudakları yukarı kıvrıldı. Hafifce tebessüm etti.
"Bazen böyle çılgınlıklar yapmak gerekir," dedi önündeki soğuk içeceğinin şişesi ile oynayarak.
"Bunu bir çılgınlık olarak mı görüyorsun?" dedim ilgi ile. Bakışları yoğun ve düşünceliydi.
"Ne olarak görmem gerektiğini bilmiyorum," dedi. Beni izledi. "Ama doğru yerdeymiş gibi hissediyorum," dedi. İstemsizce tebessüm ettim. Çok sıcak hissettirmişti beni.
Beraber toparlanarak yemeklerimizi yedik. Mert'in uçak saati gelene kadar sohbetler etmiştik. Bir günümü dolu dolu geçirmenin mutluluğu vardı. Mert ile bir şeyler paylaşmak güzel hissettirmişti.
"Peki ilk rol aldığın projeden memnun musun?" dedim merakla. Mert düşünüyordu. Uzaklara daldı.
"Memnunum aslında," dedi yeni çıkan sakallarını kaşıyarak. "Bana çok şey kattı," dedi. "Çok insan tanıdım, çevre gördüm; kendimi geliştirebildim bunlar sayesinde." dedi. Kafamı salladım. "O yüzden geçmişte yaptığım ya da rol aldığım çoğu şey için pişman değilim." dedi. Kafamı salladım.
"Doğru düşünüyorsun," dedim kısaca. Merakla bana baktı.
"Peki sen," dedi. Başımı salladım. "Neden fotoğrafcılık?" dedi merakla. Derin bir nefes aldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bayan Sigara Kutusu - AfRam
Fiksi Penggemar"Hayal ederken bir gece uzaklarımız olmaz." 23.35 "Seni öpen ben olurum dudaklarını yormam." 23.36 Mert? Gerçekten sen misin? ...