3

368 58 125
                                    

Başındaki keskin ağrıyla beraber yavaşça gözlerini açtığında Jeongin evde olmadığını fark edip hafifçe kaşlarını çattı, doğrulup etrafına bakındığında birden neler olduğunu hatırlamıştı.

Ağrıyan alnına elini koyup etrafı incelediği sırada birinin sesini duyup irkilerek ona döndü.

"Siz insanlar uyurken çok masum duruyorsunuz, oysa katilden başka bir şey değilsiniz." bakışları dün konuştuğu, Seungmin denen adamı buldu.

"Ben... Neredeyim?" Seungmin ona yaklaştı.

"Hala bardayız, benim özel odamdasın. Buraya yattığım insanları bile getirmiyorum ama sen istisna oldun sanırım." Jeongin gözlerini ovuşturarak ayağa kalktığı gibi dengesini kaybedip tekrar düşecekti ki Seungmin yine tuttu onu. "Biliyorum, çok yakışıklıyım ama bana fiziksel olarak düşmene gerek yok." Jeongin zoraki dengesini sağlayıp ondan uzaklaştı.

"Gitsem iyi olur, şüpheli bir şey görürseniz lütfen bana haber verin." cebinden bir kart çıkarıp istemsizce yere düşürdü ve savsak adımlarla odadan çıktı.

Zoraki barın merdivenlerine ulaştığında önceki gece gördüğü adamı tekrar gördü, adam onu görünce yanına yaklaşmıştı.

"Size kapıya kadar eşlik edeyim." cevap vermeyip merdivenleri de dengesiz adımlarla aştı ve barın kapısına ulaşıp kendisini dışarı attı.

Dışarı çıktıklarında arabasını bulmak için bir yere dönmüştü ki arkasındaki adam birden onun kolunu tutup kendine çevirdi ve boğazını kavradı, Jeongin daha tepki veremeden adamın parmaklarının ağzına girdiğini hissetmişti.

Boğazına dayanan parmaklar yüzünden kusacağını hissettiği an adam geri çekildi.

"Rica ederim." Jeongin yandaki çöp kutusuna zoraki tutunup kusmaya başladığı için pek duymamıştı onu.

Öksürerek doğrulduğunda artık başının o kadar dönmediğini ve ağrımadığını, gözünün önünün o kadar da bulanık olmadığını fark edip derin bir nefes aldı.

Alt tarafı bir kamera kayıtlarına bakmak için geldiği barda yaşamadığı bir bok kalmamıştı.

*~*

Kapının açılma sesini duyduğu gibi Hyunjin koridora çıkıp endişeli bakışlarla yorgun Jeongin'e baktı.

"Neredeydin?" Jeongin ona cevap vermeden yanından geçip gidecekti ki Hyunjin onun kolunu tutunca irkilerek geri çekildi.

Hafifçe çattığı kaşlarıyla ona döndüğünde Hyunjin elini çekti.

"Gece eve gelmedin." Jeongin tekrar onun elini tuttu.

"Buz gibisin, neden bu kadar soğuksun?" Hyunjin sertçe yutkundu.

"Balkondaydım, konu bu değil. Neden gece gelmedin?" Jeongin birden her şeyi unutup barda olanlar yüzünden derin bir nefes aldı.

"Vakayı bana verdiler, bu yüzden oralardaki bir barın sahibiyle konuşmaya gittim."

"Tüm gece mi? Ve çok bitkin duruyorsun, başka şeyler de mi oldu?" Jeongin zoraki ondan uzaklaştı.

"Dinlenmek istiyorum, içeride anlatırım." Hyunjin gerileyip onun içeri geçmesine izin verip arkasından girmeden önce mutfakta duran ve Jeongin için hazırladığı tepsiyi alarak içeri girdi, Jeongin'in oturduğu koltuğun yanına bir sehpa çekip tepsiyi oraya bırakmıştı.

"Anlat bakalım." Jeongin gözlerini ovuşturarak anlatmaya başladı.

Kısa bir özet geçip yemek yemeye başladığında Hyunjin mırıldandı.

Secret Document ¦ SeunginHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin