Secret Document ¦ Seungin

17

"Nasıl gidiyor?" Jisung yavaşça ellerini Minho'nun omuzlarına koyarken Minho iç çekti.

"Yorucu, Seungmin tüm bunlarla nasıl başa çıkmış böyle..."

"Seni kötü hissettirmek istemem ama eminim çok daha zor olmuştu onun için, ve eminim o daha da kötü hissetmiştir."

"Biliyorum, ben de eminim ki şu an ne yapacağını bilmiyordur ve Seungmin kararsız kalmayı sevmez." Minho başını geriye yatırdığında Jisung onun boynuna küçük bir öpücük bırakıp kollarını sardı.

"Küçük bir masaj ister misin?"

"Nereye?" Jisung onun omzuna hafifçe vurdu.

"Fesat piç, vampirlerle dolu bir evde seks yapamayız."

"Nedenmiş o? Bal gibi de yaparız, gel buraya." Jisung kıkırdayarak onun öpücüğüne karşılık verirken birkaç oda ilerilerinde Changbin ile konuşan Seungmin birden duraksadı.

"Bu iki salak sevişecekler şimdi." Changbin de durdu.

"Hm?"

"Jisung ve Minho."

"Hadi biz de katılalım, uke olursun."

"Siktir git başımdan." Changbin kıkırdayıp ayağa kalktı.

"Minho'ya benim evimin anahtarını vereyim, senin anlatacak bir şeyin varmış gibi hem." Seungmin onun yaptığı imayı anlayıp hafifçe kaşlarını çatarak Changbin'in çıkışını izledi.

Changbin çıktıktan kısa süre sonra Jeongin kapıyı açıp başını içeri uzattı ve Seungmin'e baktı.

"Aç mısın?" Seungmin kaşlarını çatınca devam etti. "Bütün gündür odandan çıkmadın, merak etmiş olabilirim. Eğer açsan çekinmene gerek yok diyecektim."

"Çekineceğimi düşünmüyorum zaten, teşekkür ederim yine de." Jeongin ona gamzesini gösterecek şekilde gülümseyip odadan çıktığında Seungmin de farkında olmadan gülümsedi, cidden Jeongin'in gülüşü çok özeldi sanki.

Changbin kısa sürede odaya dönüp onun karşısına oturduğunda dikkati onu buldu hemen, çok imalı bakıyordu.

"Sen? Jeongin? Bir şeyler? Belki sexting?" Seungmin başını geriye yatırdı.

"Dün gece ona Jiwoo'dan bahsettim." Changbin'in bakışları anında değişti.

"O orospu..."

"Ve biraz sarıldık." beklemediği bir anda Changbin ayağa kalktı.

"Ne demek sarıldık lan? Sikerim seni."

"Sana ne oluyor manyak mısın?"

"Ya ben yüzyıllarca saçımı süpürge ettim küçük bir sarılma alayım diye, nasıl sarılırsın o şıllığa?" Seungmin onun ciddi bir şeyden bahsetmediğini anlayıp geri arkasına yaslandı.

"Ödüm koptu piç ya..."

"Şimdi siktim onu, bebek köpüşüme benden önce sarılmak neymiş görür o. "Changbin ayağa kalkıp arkasını dönmüştü ki göz ucuyla Seungmin'in bakışlarını görünce duraksadı. "Yani şimdi sakince ve mantık çerçevesinde de düşünmek lazım." birden Seungmin'in masadaki elini tutup öptü. "Hayırlı olsun yavrum." Seungmin anında elini çekti.

"İyice saçmaladın sen de, bir gelişme var mı?" Changbin ciddiyete bürünüp onun karşısındaki yerine döndü.

"Minho gece geç saatte sürekli burdan çıkıp yanıma geliyor ve ikimiz birlikte elimizden geldiğince kişiyi vampire dönüştürüyoruz, insanlar bunu az çok fark etmeye başladılar. Çok fazla kayıp vakası var." Seungmin mırıldandı.