16

245 40 48
                                    

"Siz vampirler üşümüyor musunuz?" Seungmin bakışlarını manzaradan çekip arkasında duran Jeongin'e çevirdi.

"Siz insanların uyuması gerekmiyor mu?" Jeongin istemsizce kollarını kendine dolayıp onun yanında durdu ve bir süre manzaraya baktı, cidden büyüleyici bir doğa manzarası vardı ve gün doğumu manzarayı güzelleştirmişti.

Romantik bir ortam...

İçinden geçirdiği şeyi aklından kovup Seungmin'e döndü.

"Uyuyamadım, sonra seni aramaya çıktım." Seungmin'in bakışlarını görünce devam etti. "Soracak milyar tane sorum var." Seungmin hafifçe gülümsedi.

"Şu vampirlik soruları..."

"Evet, ve benden kurtulamazsın şu an." Seungmin tekrar manzaraya çevirdi bakışlarını.

"Dinliyorum."

"Nerden başlasamm... Cidden sarımsak ve güneş ışığından rahatsız oluyor musunuz?"

"Sarımsak gibi yoğun kokusu olan şeyler rahatsız ediyor ama öldürücü değil, duyularımız gelişmiş olduğu için sizden yirmi kat ağır alıyoruz kokusunu ki biz nefes almadığımız için sarımsağın kokusunu da koklamamıza gerek yok. Güneş ışığı da aynı, gözlerimiz fazla keskin diye duyularımızı harekete geçirdiğimizde acıtıyor."

"Peki nasıl ölümsüz olabiliyorsunuz?" Seungmin mırıldandı.

"Ölüyüz biz, ölümsüz değil. Ölü olan bir şeyi tekrar öldüremezsin."

"Ya ateş?"

"Yok ediliyoruz, öldürülmüyoruz. Tüm vücudumuzu tamamen ezersen ya da bizi tamamen yakarsan yok oluruz ama kolumuz koparsa tek kolla yolumuza devam ederiz."

"Sonsuza kadar yaşayacak mısınız yani?"

"Sana bahsettiğim virüsü hatırlıyorsun değil mi?" Jeongin başıyla onayladı. "O virüs ölümsüz değil, virüs ömrünü tamamladığında biz de ölürüz."

"Nasıl bir şey bu?" Seungmin bir süre düşünmek için duraksadı.

"Yaşlanmaya başlıyorsun, virüs yavaş yavaş ölürken sen de yavaş yavaş yaşlanıyorsun ve sonunda ölüyorsun. Bu fiziksel bir şey değil, bizim fiziksel yaşamımız bitmiş durumda fakat içten içe çürüyorsun ve artık bir şeyleri anlamak, duymak, yapmak, kısaca çoğu şey zor geliyor. Yorgun düşüyorsun ve sonunda tamamen ölüyorsun."

"Böyle ölen bir vampiri geri getirebilir miyiz?"

"Her bir virüs bir başkasının bedenine saf bir formda giriyor fakat sonra o kişiye göre mutasyona uğruyor. Bir vücutta mutasyona uğramış bu virüs varsa başka virüsün girmesi vücudu parçalar, bu yüzden hayır."

"Woah..." Jeongin bir süre başka bir soru düşünmek için duraksadı. "Nasıl vampir oldun?" Seungmin duraksadı.

"Dokuz yüzlü yıllardan bahsediyoruz, hatırlamıyorum."

"Yalancı." Seungmin ona ters bir bakış atınca Jeongin şirince başını yana yatırdı. "Eminim hatırlıyorsundur."

"Hayır, sadece o ısırığı hatırlıyorum. Onun da sadece nasıl zevk verdiğini hatırlıyorum." Jeongin dudak büzdü.

"Cidden güzel bir his ama, bağımlılık yapıcı. Neyse, her vampirin büyük bir aşkı var mı gerçekten?" Seungmin hafifçe kaşlarını çattı.

"Sana bunlar kim anlattı-bekle, şu y/n kitapları mı?" Jeongin ona göz kırptı.

"Bir vampirin en büyük aşkı olduğumuzu söylemiş miydim? Y/n kitabındaki en seksi karakterin hem de."

Secret Document ¦ SeunginHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin