14

258 43 48
                                    

"Minho~" Jisung içeri giren büyüğünün adeta boynuna atlayıp ona sıkıca sarılırken Seungmin göz devirerek içeri girdi ve kendisine kötü kötü bakan Hyunjin'e döndü.

"O ifadeyi düzelt Hwang." Hyunjin anında daha sevimli bir ifade takınıp başını selam verir gibi hafifçe eğdi.

"Bu oldu mu?"

"Daha iyi, Jeongin nerede?"

"Lütfen bırak dinlensin, sen o kadar kanını içince yoruldu."

"İşime karışma." Seungmin başka bir şey demeden üst kata çıktığında Jisung Hyunjin'e yaklaştı.

"Bence çok tatlı bir kalbi var, bir de köpüşe benziyor. Yanaklarını sıksam beni siker mi?"

"HAN JİSUNG!" Seungmin'in yükselen sesiyle irkilip Hyunjin'in arasına saklandı.

"Seni ben koruyamam yalnız."

"Şşh, görünmezim ben şu an." Hyunjin hafifçe gülerken Seungmin ise Jeongin'in odasına girmiş, yatakta bitkince uzanan küçüğüne yaklaşmıştı.

O içeri girince Jeongin zoraki doğrulup gözlerini ovuşturdu.

"Minho mu geldi?"

"Hm hm..."

"Adına sevindim, artık o kadar stresli olmazsın."

"Stresim Minho'nun yokluğuyla alakalı değil, onun gelmesi bir şeyi değiştirmedi." Seungmin onun yanına oturup solgun tenini inceledi. "Kendine gelemedin mi?"

"Yorgun hissediyorum." Jeongin ona yanaşıp başını omzuna yaslayınca Seungmin ne yapacağını şaşırarak bir süre duraksadı, sonra onun sırtına ellerini koydu.

"Sana ilaç getirdim mi ben?" Jeongin mırıldandı.

"Hayır, ne ilacı?"

"Yemek yedin mi?" Jeongin başıyla reddetti. "Sana yiyecek bir şeyler bulayım, ve ilaç getireyim." Seungmin ayağa kalkamadan Jeongin onun elini zoraki tuttu, tutuşu oldukça hafif ve güçsüz olsa da Seungmin elini çekmek yerine ona dönmüştü.

"Ne ilacı?"

"Vücudun daha hızlı kan üretsin diye bir ilaç, vampirlerin bulduğu. Birkaç saate toparlanırsın onunla." Jeongin yavaşça başını sallayıp onun elini bıraktı, Seungmin bunun üstüne odadan çıkmıştı.

Çıktığı gibi tam karşısında durmuş onu bekleyen Felix Seungmin'e yaklaştı.

"İçeri girebilir miyim?" Seungmin kapıyı geri açtı.

"Neden bana soruyorsun?" Felix dudak büzdü.

"Bilmem ki." Seungmin'in açtığı kapıdan içeri girdiğinde başta yavaşça Jeongin'e yaklaşmış olsa da Jeongin kendisine baktığında birden koşmaya başladı ve adeta üstüne atlayıp acıyla inleyen küçüğüne sıkıca sarıldı.

Seungmin bir an duraksadı, sonra onları izlemeye karar verip omzunu kapı pervazına yasladı.

Birbirleriyle nasıl konuştuklarını, nasıl davrandıklarını merak ediyordu.

Jeongin Felix'in bu sıkı ve acılı sarılması üstüne yorgunluğuna rağmen sinirle yatakta ona döndü.

"Zaten yorgunum, gelip beni eziyorsun!"

"Şşh seni ezmedim, sana güzel ve sıcak bir sarılma verdim. Huggie~" Felix tekrar ona sıkıca sarılınca Jeongin derin bir nefes verse de karşı çıkmadı.

Zaten çıkması pek işe yaramayacaktı çünkü onunla başa çıkamayacak kadar yorgundu.

Felix bunu fark edip gülerek geriledi ve yüzünü tutup iki eliyle sıkarak iki yana salladı.

Secret Document ¦ SeunginHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin