20

257 31 166
                                    

Yavaşça gözlerini açtığında Jeongin nerede olduğunu fark edip duraksadı.

Seungmin'in odasındaydı, ve onun omzunda uzanıyordu.

Esneyerek başını kaldırdığında Seungmin ona döndü.

"Günaydın beyefendi." Jeongin ondan uzaklaşmaya çalışmıştı ki Seungmin onun belini kavrayıp kaçmasını engelledi.

Başını kaldırıp Seungmin'e baktığında Seungmin onun yüzünü incelemeye başladı.

"Ağrın var mı?"

"Çok az." nazikçe Jeongin'in yanağını elinin tersiyle okşadı ve onu bırakıp doğruldu.

"Sana yiyecek bir şeyler getireyim izlediğim gay filmlerinde hep öyle oluyordu." Jeongin hafifçe güldü.

"Sen gay filmi mi izliyorsun?"

"Şşh çaktırma." Seungmin ona göz kırpıp odadan çıkınca Jeongin bir süre arasından gülümseyerek baktı.

Aralarında farklı bir şey vardı, hissediyordu. Seungmin'in tavırları çok yakın ve sıcaktı.

Ve bu yakınlık Jeongin'i mutlu ediyordu, Seungmin ile ilgili hayal kurmasına sebep oluyordu.

Onunla güzel bir ilişkisi olduğuna dair hayaller...

Kendi kendine aptal aşıklar gibi sırıttığı sırada Seungmin odaya girdi ve elindeki tepsiyle Jeongin'in yanına oturdu.

"Jisung gaylik kurallarına uymamı ve sen yemek yerken yanında oturmamı söyledi." Jeongin hafifçe gülüp tepsiyi ondan aldı.

"Teşekkür ederim." Seungmin onun gülmesiyle gülümsedi, son zamanlarda Jeongin'e bakarken gözlerinde farklı bir duygu vardı.

O korkutucu sakinlik gitmişti, daha arkadaş canlısı duruyordu.

Jeongin yemek yerken Seungmin sessizce yanında oturdu, sanki destek olmak ister gibi bekledi.

"Abur cubur yemek eğlenceli miydi?" Seungmin bakışlarını ona çevirdi.

"Fazlaca, ve hepsinin tadı güzeldi. Kan içmekten bıkmışım."

"Keşke sana yemek de yedirebilseydim, pizza ya da ramen yeseydik. Belki ileride tekrar yaparız?" Seungmin onu incelerken yine atmayan kalbinde bir ağrı vardı ve yine ağrıyı görmezlikten geliyordu.

"Yaparız, banka hesabımın ebesi sikildi ama onu da yaparız." Jeongin hafifçe güldü.

"Zaten parayı neye kullanıyordun ki?"

"Hm... Eve her gün başka birileri girip çıkıyor, görmüyor musun?" Jeongin kaşlarını çatarken Seungmin ona yanaştı. "Bu bebekle yatmak isteyen çok insan var ama şanslı olan çok az var. Sen de şanslılardansın." Jeongin göz devirdi.

"Ay götüm." Seungmin kıkırdayarak doğruldu, bu sefer o korkutucu havayı iliklerine kadar hissetmişti Jeongin.

"Yapmam gereken işlerim var, bir süre dışarıda olurum. Gelirken bir şey getirmemi ister misin?" Jeongin başıyla onu reddedip Seungmin'in tepsiyle beraber çıkmasını izledi, Seungmin gidince istemsizce gülümseyerek alt dudağını ısırmıştı.

"Bu adam çok karizma ya..." kendi kendine mırıldandığı şeyden sonra ayağa kalktı ve duş almak adına kendi odasına yöneldi.

Odadan çıkmış olan Seungmin ise telefonunu cebinden çıkarıp hızlıca Changbin'i aradı, ne kadar kavga etseler de Changbin onun telefonlarını açmak zorundaydı.

"Efendim?"

"İnsanları arayıp acil bir şey görüşmemiz gerektiğini söyle ve hazırlan, ufak bir ziyarette bulunacağız."

Secret Document ¦ SeunginHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin