Bu aralar bi uzun uzun yazmalar filan hayırdır yazar hanım yani ŞAMDKAMFKAKFKAKJFKA
Duru Deniz anlatımı ile
GeçmişElimdeki defterin son kalan sayfasına boş boş baktım. Bu sefer ne yazacaktım? Babamın açtığı yaraları mı o yaraları öperek iyileştirmeye çalışan küçük kız çocuğunu mu?
Yukarıya tarih atıp babam diye başlık yazdım. Sanırım yaralarımı yazacaktım.
Merak etsene baba. Neden etmiyorsun? İçimde kopan fırtınaları,kırdığın kalbimi,öldürdüğün çocukluğumu biraz merak etsene.
Sen bana gülümsemeyi unutturdun, annem ağlatmayı. Bilirsin baba bazı kızların canı diğer kızlardan daha çok yanar. Neden diye hiç düşündün mü?
Herkesi dinleyen sen, bir bana sağır olmayı nasıl başardın? Parkta sallanamıyor diye salladığın çocuktan,düştü diye dizlerini üflediğin,pamuk şeker alamıyor diye pamuk şeker aldığın o çocuktan ne farkım vardı? Baba ben senin düşmanın değilim, neden böyle davranıyorsun?
Sen bu dünyadaki arafımsın ,baba. Ne varlığın belli ne yokluğun ama cennettede görüşmeyelim sen orayıda cehenneme çevirirsin. Benim hakkım helal baba lütfen başka bir dünyada tekrar karşıma çıkma. Sen pişmanlıksın baba, bir okyanusta boğulmak gibisin. İçinde bir umut var ve o küçücük umutla hiç görmediğin limana varmaya çalışmak gibisin. Yüzsen öleceksin yüzmesen boğulacaksın. Sen arafsın baba,sen bir bana kötüsün.
Afra akar anlatımı ile
Derin bir baş ağrısıyla gözlerimi açtığımda yattığım yerden doğrulmaya çalıştım. Durunun gülme sesleri kulağıma gelince ister istemez gülüp banyoya girmek için odandan çıktım. Üzerimde sadece sütyenim ve dün zar zor giydiğim şortum vardı. Kapıyı açtığımda Duru masaya koymak için aldığı kahvaltı tabağını yere düşürdü.
Kocaman açtığı gözleriyle bana baktığında benim odaklandığım tek şey ağzına götürdüğü kaşıkla dona kalmış bir şekilde bana bakan yüzbaşıydı.
Hiçbir şey olmamış gibi içeriye girip kapıyı kapattım. Yanaklarım ısınırken dün akşam ne olduğunu düşünmeye başladım. Neden buradaydı? NAPTIM LAN BEN!?
Kapıdan kayıp kendimi yere bıraktığımda acaba ölü numarası yapsam yerler mi diye düşünmeye başladım.
Afra akar en son ölü numarası yaptığı an
Geçmiş 11. Sınıf
Tahtaya boş boş bakarken önümdeki çocuğunun kolunu deşmeye başladım.
"He?"
"Kaç dakika kaldı?"
"25."
Hemen yerimden kalkıp "hocam!" Diye hönkürdüm. Tarih hocasının bakışı bana döndüğünde "Zeynep bayıldı." Abartılı sesimle panik olmaya başlayan hoca uyuyan Zeyneb'e yaklaştı. "Durun hocam ben bi bakim." Hocayı kenara itip Zeyneb'e yaklaştığım sırada bir horlama sesi yükseldi.
"Hocam bi ses geldi?"
Bu sayede ders on beş dakika kaynamış oldu. Önümdeki çocuğu tekrar dürtüp "kaş dakika kaldı." dedim.
"10."
Yeniden yerımden kalkıp "Hoca hanım!" Dedim.
"10 dakika kalmış telefonlar?"
Hoca bıkkınlıkla "git al Afra." dedi.
Sınıfın o hiç sevilmeyen boş boş konuşup ortamın içine sıçan bir çocuğu her zaman olur ve isimleri hep Yusuf olur.