İkidir uzun uzun bölüm?????????
HAYIRDIR.
Oylamadan geçenleri geceleri kediler yesin. Son sözüm budur.
Geçmiş.
Akgün Gökalp Taşkın.
Elimi kanayan omzuma bastırıp derin bir nefes aldım. Karnımdaki ve omzumdaki yara nefes almamı zorlaştırıyordu. Şimdi zamanı mıydı yani? Kanayan yaradan taşan her kan damlası gözlerimin önüne siyah notlar bırakıyordu. O an noktalardan birleşen yüze baktım. Yeşil gözler,küçük burun,dolgun dudaklar,çatık kaşlar. Hayal ürünüm olmasını istedim. Hatta o kadar çok istedim ki gözümden bir damla yaş aktı. Ama hayal olamayacak kadar güzeldi. Dudaklarımda buruk bir gülümseme peydahlandı.
"Beyaz çiçekler insanların içinde bulundukları zorlu zamanlarda umut ve huzur kaynağı olarak görülür."
Aklımda canlanan anılarla gözlerimi kapattım. Yapmamam gerekiyordu şuan uyumamam gerekiyordu ama dayanamadım. Gözlerimi açarsam gidecek diye korkuyordum. Her birlikte uyuduğumuzda uyandığım zaman o olmazdı. Yalnız uyanırdım. Şimdi de uyurken o vardı ama uyandığımda gitmiş olacaktı. Uyanmak istemedim. Uzun yıllar sonra gördüğüm yüzden ayrılmak istemedim. Şuan burda ölsem gördüğüm son yüz onun yüzü olduğu için sevinirdim.
Çiçekçideydik. Kardeşim Gökçenin doğum günüydü. Aynı zamanda lise sonuçları açıklanacaktı. Bu yüzden biraz üzgündü ve bende başka bir kadından yardım alarak onu mutlu etmek istemiştim.
"Neden beyaz?" Sorduğum soruyla ters ters suratıma baktı. Gözlerim sarı çiçeklerdeydi. Orkideye nazaran daha güzel kokuyordular. Ve yaprakları parlıyordu. Onlar olmaz mıydı?
"Beyaz çiçekler insanların içinde bulundukları zorlu zamanlarda umut ve huzur kaynağı olarak görülür."
Elindeki beyaz orkideyle bana döndü. "Kardeşinin içinde bir umut olmak için."
Kocaman gülümseyerek suratıma baktı. Elindeki orkidenin yapraklarına dokundum. Beyaz ve yumuşak yapraklarına alık alık sırıtırken dudaklarımda hissettiğim öpücükle anında kafamı kaldırdım.
Dudaklarıma bıraktığı ufacık öpücük bütün bedenimi kasmaya yetmişti. Mutlu olmam gerekiyordu dimi? Olmuştum ama suratına baktığımda ifadem düştü. Yaşlı gözlerini çiçekten bana çevirdi. Neden ağlıyordu?
"Yaşa Gökalp."
İstem dışı kendimi "Ne?" Diye sorarken buldum. Yaşıyordum. Karşısındaydım ve mutluydu. Huzurluyduk.
Ellerimi yüzüne çıkartıp akan yaşları sildim. Ağlama. Lütfen ağlama. Ben buradayım neden ağlıyorsun? Ağlama. Yakma canımı.
"Sen daha bana beyaz orkide almadın." Çocuk gibi dudaklarını büzdü. Yanağında oluşan boşluğa dokundum. Ömrüm boyunca orada tutsak kalsam şikayetim olmazdı. Bu kadar güzel olmak zorunda mıydı? Bu yasal olamazdı. Beni tutsak edip kendisi elini kolunu sallayarak gezmezdi.
Elini kaldırıp karnıma koydu. Başımı eğip eline baktım. Parmaklarına bulaşan kanlara ağlayarak bakıyordu. Elini tutup uzaklaştırdım. "Kirletme kendini." Dedim.
Neden kanıyordum? Karnıma dokunduğunda tenim yanar gibi oldu umursamadım. Elleri kan olmuştu. O sevmezdi. Pis ve nemli olmasını sevmezdi.Bakışlarını yaradan çekip "Bana beyaz orkide vermeden," dudaklarımdan öptü. Uzun öptü. Derin nefesler alarak öptü. Gözlerim benden bağımsız kapandığında "Sakın ölme." Diye mırıldandı.
