3. Bölüm

25 10 4
                                    

Bu da neydi şimdi?! Sanki birisi eşşek şakası yapıyordu. İyide burada siyah kalem kullanmayız ki?! Hem bu elyazmayı tanımıyordum. Buradaki her kesin elyazmasını biliyordum. Ama bunu ilk kez görüyordum. Bunu sonra çözecektim. Şimdi buradan çıkmalıydım. Çünkü pencere açılmıyodu. Neden açılmadığını düşünürken elime yapışan yapıştırıcı sayesinde bu sorununda cevabını bulmuştum. Tuvaletten çıktım. Kapıya doğru gittim, ve tam o anda kapının kolu aşağıya doğru hareket edince geldiklerini anladım. Cemile Anne beni görünce şaşkın bi bakış attı. Sonra sinirli bir ifadeyle
"Cezalısınız, ikinizde" dedi "Revir cezası!"

Revir en korktuğumuz cezaydı.Yetimhanenin aşağı katında soğuk, farelerle dolu bir odada sabaha kadar aç ve susuz kalırdık. Zaten bütün kötülükler kimsesizlere karşı uygulanmıştı. Biz yetimler ne çok acı çekmiştik. Hayat zaten bize ne zaman gülmüştü ki...

Revire girdiğimiz an kapı kilitlendi. Bi saniye bile beklemeden Kuzeye sarıldım. Öyle bi sarıldım ki çocuk az kalsın boğuluyordu!
"Yavaş yavaş boğulucam"
"Yine de bırakmam" sonunda Kuzeyden ayrıla bilmiştim.

"Kuzey çok mutluyum biliyomusun?"
"Neden?"
"Çünki seninleyim"...


Bütün gece sohbet etdik, çocukluk anılarımızdan bahsetdik, okuduğumuz kitapları konuştuk, şarkı söyledik...

"Sıkılırsan güneşten," diye başladı Kuzey,

"Gece oluruz erkenden, sen istersen," diye devam ettirdim,

"Karşılığında istediğim, geçmişin ve geleciğinle"diye beraber söylemeye başladık...

Bir şey beraber yapılınca ne kadar güzel olurdu bilemezsin, sevgili dostum... Belki de bilirsin,sonuçta bizim gibi yetimhane çocuğu değilsin, değil mi?




Sonra diğer bir müziğe atladık,

"Ay benim, gece senin...,"diye ben başladım bu sefer,

"Bakar bakar gülümserim...," diye devam etdirdi dünyanın en güzel sesinin sahibi,

"Olmuyorsa, olmasın..." bu sefer beraber söyledik bu kısmı, acaba her zaman birlikte olacak mıydık? Adımlarımız yan yana olacak mıydı, gözlerim o güzel gözlere bakacak mıydı, sesim sesiyle buluşacak mıydı,tenim tenine değecek miydi? Bilmiyordum, bilmiyorduk, kimse bilmiyordu, ne ben ne o ne buradakı çocuklar ne gizemli notun sahibi. Kimse bilmiyordu, ve asla bilmeyecektiler. Sadece biz bilecektik, ben ve o, sadece biz

Vadedilmiş ÖzgürlükHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin