3. BÖLÜM'' YALAN''

1K 41 4
                                    

"SEN NASIL HOCANA YALAN SÖYLERSİN EVLAN" diye bağırmaya başladı müdür şuan yüzünden kel kafasına kadar kızarmış durumda uzaktan görsen domates olduğuna yemin edebilir ama kanıtlayamam

ayrıca saçında neden sadece bir tane kıl var?

"Öncellikle bana sesinizi yükseltemezsiniz haddinize değil"  dediğimde şuan yeşile dönerek marul evresine geçmek üzere mutasyona uğruyor gibiydi.

"SENDEN Mİ ÖĞRENİCEĞİM HADDİ ADABI!" dediğinde gayet sakin bir şekilde, "Ben size haddinizi adabınızı öğreteceğim demedim müdür bey bana sesinizi yükseltmek haddinize değil dedim ancak öğrenmek isterseniz sizi kırmam tabiki de e hep öğretmenler ders verecek değil ya"  

"KOVULDUN KENDİNE YENİ OKUL BULMAYA BAŞLA" dediğinde sinirlendim en nefret ettiğim şeylerden birinin bana sesini yükseltmesidir. "Faruk" dediğimde müdür sinirlendi "Faruk ne ulan askerlik arkadaşın mıyım ben senin MÜDÜRÜNÜM "

  dediğinde kahkaha atmaya başladım "Alzheimer hastası olmak için gençsin yazık." dedim ve devam ettim, "unutma Farukçuğum sen beni kovdun ben artık bu okuldan değilim doktora gitmeni tavsiye ederim hatta benim tanıdığım bir doktor var işinin ehli bir kontrole git."

ayaklanıp tam çıkıyordum ki dönüp Faruk! şeytanına baktım baktım, "ha bu arada hep demek istiyordum siz şerefsizliğin, haksızlığın ve daha nice kalleşliğin vücut bulmuş halisin ve bana yaptığın körlükleri  sakın başka bir öğrencine yapma hesap illa verilir dünyada olmazsa ahirette illa verilir."

yalnız fiyakalı konuştum

tam kapıya gidiyordum ki Yağız ve Aras kapıda izliyordu Aras müdürün yanına adımladı ve, "Benimde kaydımı alırsanız sevinirim kardeşimin olmadığı yerde durmaya ihtiyacım yok." dediğinde Yağız hafif kaşlarını çatıp Arasa baktı 

Kıskandı mı bana mı öyle geliyor.

🏡

eve geldim geldiğime lanet ettim çünkü Sema hanım çatık kaşlarla bana bakıyordu "Sen ailemizin adını leke sürmeye nasıl cüret edersin" diye bağırmaya başlayınca ayağa kalkıp karşısına geçtim

 "Her şey size toz pembe gibi geliyor değil mi?" dediğimde karşıma geçip kolumu tuttu "Yeter babanı dinledim sana sana iyi davranmaya çalıştım ama yeter" dediğinde elinden kolunu kurtarıp, "Davranmasaydın, neden davrandın oğulların gibi gerçek olsaydın en azından onlar kinini içinde tutmuyorlar sende tutmasaydın ne kaybederdim ben"  dedim ve devam ettim "ama yok, sizin gibi olabilmem için yüksek sosyetelerinin ayaklarının altını öpmem gerek değil mi?" 

"sen-" dediğinde yağızdan beklemediğim destek geldi, "Anne yeter! biz aynı ortamda mı büyüdü Evlan. " 

işler kızışıyor... Aksiyon severiz

"ben nasıl ortamda büyüdü bilmem yerini bilecek o artık Arkın gerçi nasıl bir ortamda büyüdüğü belli" dediğinde kahkaha attım "Nasıl bir ortamda büyüdüm biliyor musun Sema hanım. Sahteliklerin olmadığı, küçük ama huzurlu bir evde annem ve babam yerine koyduğum Abim ve Ablam en büyük kavgamızın tuvalete ilk kim girecek kavgaları olduğu huzurlu bir hayat yani gelip antin kuntin konuşamazsınız hele aileme laf ettirmem." 

üvey annem ve babam gruptan ayrıldı...

Diğerlerini gözün kaydığında şaşkınlıkla bana bakıyorlardı...

ÇIKMAZ SOKAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin