Bölüm 11

2K 140 68
                                    

Luhan beni istediğini mi söylüyordu? Her şeyden önce söylediği şey de ne demek oluyordu? Bu anı yıllardır beklemek? Gören de onu kimseyle.. Ah neyse..

Kafamı kurcalayan şey durmama sebep oldu. Göz göze geldiğimizde bakışlarını kaçırmıştı. Durduğum için dudaklarını geri çekti.

"Lanet olsun karşılık ver bana Jong In." dedi.

"Az önce ne demek istedin Lu?" diye sordum.

"Sadece karşılık ver Jong In." diye fısıldadı.

Bunu istiyor muydum? Yıllar önce evet.. Hem de deli gibi..

Luhan'a olan aşkım her zaman platonik kalmıştı. Onunla öpüştüğümüzde bile kendimi kaybetmiştim. Sonrası ise benden nefret etmesinden korkarak geçirdiğim günlerle doluydu. Biz her zaman birbirimizin en yakın arkadaşıydık. Üstelik onun bana bu gözle bakmadığına emindim.

Tam da bu sebepten ondan kopmaya çalışmıştım. Bu aşk yüzünden delireceğimi sandığım bir anda Kyung Soo'yla tanışmıştım. Onda karşı koyamadığım bir şey vardı. Fazla tatlıydı. Hem sevimli hem erkeksiydi. Bakışları beni baştan çıkarıyordu. Ona aşık oldum. Belki de olmadım bilmiyorum. Ama kalbimin ona sürüklendiğini söyleyebilirim.

Luhan'a olan karşılıksız aşkımı artık bastırmalıydım. Çırpınan kalbimi Kyung Soo'ya verdim. Unutturacaktı.. Belki çok gerilerde hala Luhan'a dair izler vardı. Ama üzerleri tozla kaplıydı. Olması gerektiği gibi..

Ama dudaklarını dudaklarımda hissettikçe kalbimi saran his şiddetini artırıyordu. Onu istiyordum.. Hadi ama!! O Luhan. O herkesin başını döndürebilir.

Ama o şuan sadece yaralıydı. Hissettiği acı yüzünden intikam almak istiyordu. Ama benim ona geçmişten kalan hislerim vardı. Ona dokunduğumda açığa çıkabilirlerdi. Dahası bu hepimiz için bir felaket olurdu. Kendime durmam gerektiğiyle ilgili emirler yağdırıyordum. Ama olmuyordu.

Gözlerimin içine baktı. Dudaklarını tekrar hissettiğimde duramayacağımı anlamıştım. Durmadım da...

Muhtemelen biz evde olmadığımızda gelen kız bebeğimizle ilgileniyordu. Kyung Soo ise Sehun'un kollarındaydı. Bunda bir sakınca göremiyordum. Eskiden istediğim beden karşımdaydı. Ne yapabilirdim?

En son beynim pelte gibi olmuştu. Dudaklarıyla beni sarhoş edebildiği için sonsuz tesekkürlerimi gönderiyordum Luhan'a. Bir insan birini nasıl hiç bir şey yapmadan çılgına çevirebilir ki?

Gözlerimi açtığımda etrafa baktım. Luhan resmen kollarımda uyuyordu. Geceyi düşündüm.. Öylesine miydi gerçekten? Sadece intikam mıydı? Neden böyle hissediyordum?

Pişman olup bana nefretle bakmasını görmek istemiyordum uyandığında. Bu yüzden sessizce yataktan çıktım. Ama gitmeden önce bir tişört alıp Luhan'ın üzerine giydirdim. Teni... Sadece sarhoş gibi hissettiriyordu.. Onu hissederek uyumuştum.. Bu özeldi..

Bu lanet duygu da nereden çıkmıştı?

Lisede sürekli birlikteydik ve bizim evde uyuduğu zamanlar canlanıyordu zihnimde. Sabah kadar uyumazdım. Onun yüzünü izler her bir karesini beynime kazırdım. Defalarca kez dudaklarından öpmüştüm uyurken. İşte bu hisler sanki birer birer geri geliyordu. Olmamalıydı..

Bir engel yoktu evet. Kyung Soo beni sevmiyordu! Ama benim bir oğlum vardı ve yaşanacak savaşın içinde onu incitemezdim.. Kendi oğlum olduğundan bile emin değildim belki artık. Ama biliyordum ki büyüdüğünde karar vermesi gerekseydi kesinlikle babası olarak beni seçerdi. Onunla işlerim yüzünden çok ilgilenemiyordum. Ama kalbimde sonsuz bir sevgi vardı.

Yasak Aşk ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin