Yasak Aşk ✓

Bölüm 25 FİNAL Part-1

Geldik final bölümüne :)

2 ayrı final yazdım canlarım :)

Eğer KaiHan SeSoo istiyorsanız bunu okuyun.

Eğer KaiSoo istiyorsanız 'ALTERNATİF FİNAL' başlığıyla paylaşacağım bölümlere bakın :)

İki finali de okursanız fazla sevinirim <3

~~~2 yıl sonra.. (KaiHan)

"Sevgiliiiiim yemeğe geeeeel. Hadi ama Jong In! Çocukları rahat bırak da uyusunlar!"

"Şşş bağırma meleğim. Ben sana kocacığım demeni söylememiş miydim? Bilerek bakmıyordum."

"Çok pisliksin Kai."

Beni sıkıca kollarına alan ilk aşkımın dudaklarına tutkulu bir öpücük bıraktım. Her gün aşkımız daha da büyümüştü. Geçmişte yaşadığımız her şeyi aşmıştık.

İlk zamanlar zordu. Hem de çok zor..

Kyung Soo'nun hamile olduğunu öğrendiğimizde büyük bir şok yaşamıştık. Başta Jong In'i sürekli sıkıştırıyordum. Çünkü onlar evliydi ve belki de ona dokunmayı bırakmadan hemen önce hamile kalmış olabilirdi. Ama bebeğin Sehun'dan olduğunu kesin bir dille söylediğinde rahatlamıştım.

Kısa bir sürede boşandılar. Kyung Soo her gün daha solgun görünüyordu. Bir şekilde ona hep rastlıyordum. Bir gün düşünmeye ihtiyacım olduğu için çocuk parkına gittim. Hava kararmaya başlamıştı. Girdiğim parkta Soo'yu ağlarken gördüm. Konuşmamız oldukça garip görünebilirdi ama yapacaktım.

"Neyin var Soo?"

En başta bana cevap vermemişti. Hatta görmezden geliyordu. Ama üsteledim. Bir derdi vardı ve öğrenmek istiyordum. En sonunda döküldü.

"Sehun sanırım bebeğimi istemiyor. Çünkü bu konuda zorlandığını söylüyor. Onu geri kazanmak için aldırmalı mıyım?"

Ne diyebilirdim ki? Tabi ki ona hiç bir şey söylemedim, sabredip beklemesi dışında..

Ertesi gün Sehun'a gidip onunla bir güzel kavga ettim. İçimde tuttuğum tüm nefretimi kustum. Beni ilk gördüğünde şaşırmıştı. Yüzüne sağlam bir yumruk geçirdiğimde sinirle elini kaldırdı.

"Hamileyim ben Sehun! Gerçekten vuracak mısın?"

"Ben.. Özür dilerim Luhan. Bunu neden yaptığını söyleyecek misin?"

"Sen pisliğin tekisin Sehun! Bana yaşattığın şeyi şimdi Soo'ya mı yaşatıyorsun? Onu da mı aldatacaksın? Biliyor musun Sehun sen yalnız ölmeyi hak ediyorsun. Bir an önce geberip gitmelisin. Keşke korunsaydın! Çünkü senin yüzünden birinin daha canı yanıyor. Onu da kaybedeceksin ve artık kimse seni sevmeyecek. O belki de senin son şansındı. Çok yazık!"

Çok daha fazlasını söylediğimde ağlamaya başlamıştı. Bundan tam bir hafta sonra ise Kyung Soo, Jong In'le taşındığımız yeni eve geldi. Sehun benim onun aklını başına getirdiğimi söylemiş. Bebeği sevdiğini, sadece korktuğunu söyleyerek alışması için yardım istemiş. Hatta psikologa bile gidebileceğini söylüyormuş. O gün ona en az bir saat bağırmıştım. En azından boşa gitmediğini görmek güzeldi.

Herkes iyi olduğunda da rahatça boşandılar. Kyung Soo oğlunu almak istiyordu. Ama Jong In bırakmamakta direniyordu. En sonunda Soo yine bana geldi.

"Onu ikna edemez misin Luhan? Oğlumdan ayrı yaşayamam."

"Bilmiyorum Soo. Sen Sehun'layken bundan emin misin? Seni seviyor olabilir ama o hala olgun davranamıyor. Eğer ayrı kalmak zorunda kalırsanız.. Yani ben, Jong In ne derse desin seni sık sık oğlunla görüştürürüm. Biliyorsun ben daha önce bebeğimi kaybettim. Bu yüzden ondan ayrı kalmana izin veremem. İyice düşün Soo. Olur mu?"