Bölüm 17

1.4K 127 34
                                    

Karşıdan gelen sarışın çocuğu görünce Baekhyun kafasını arkaya çevirip arkama doğru geçti.

"Lanet olsun Soo!"

"Ne oluyor?" diye fısıldadım.

"Bu o Soo. Yattığım çocuk. Anlatmıştım ya Tao."

"Nee?"

Çok şaşırmıştım. Neyse ki Jong In duymamıştı. Tuhaf bir şekilde bize doğru yürüyen çocuğa bakıyordu. Çocuk tam Jong In'in önüne dikildi.

"Heeey. Sen o geceki ateşli çocuk değil misin? Mutlaka bara uğra. Yarım bıraktığımız işi bitirmeliyiz."

Bu da ne demek oluyordu. Jong In bara gitmezdi ki. İşlerinden bile zor başını kaldırıyordu.

"Ne diyor bu Jong In?" diye sordum.

"Görmüyor musun Soo bağımlı gibi bir hali var. Biriyle karıştırıyor olmalı."

Çok da üzerinde durmamıştım. Bir an önce oradan uzaklaşmamız gerekiyordu. Çünkü Baekhyun resmen titriyordu. Jong In, Kyungin'in arabasını iterek ilerlemeye başladı. Sarışın çocuk tam gidecekken tekrar bize döndü. Önce bana sonra Baekhyun'a baktı. Sonra da şiş olan karnına..

"Bunu ben yapmış olamam değil mi tatlı şey? O gece harikaydı.."

"Kapa çeneni gerizekalı. Ayrıca birimiz hamile kalsaydık bu sen olurdun. Sanırım o geceyi yanlış hatırlıyorsun."

Wooow! Tabi ki Jong In duyacak diye gergindim ama arkadaşımdan bu atağı hiç beklemiyordum. Söylediği şeyin içeriğine de ekstra şaşırmıştım.

"Ne diyorsun Baek? Bunu yaptın mı gerçekten? Ahh her neyse gidelim yoksa olay çıkacak."

Zorla çekiştirerek arkadaşımı alıp eşimin yanına gittim.Jong In tuhaf bir şekilde sırıtıyordu.

"Bunu Chanyeol duymasın Baek." dedi. İkimiz de şok olmuştuk. Tam bir şeyler uyduracaktım ki tekrar konuştu.

"Hamile olduğun halde şu tuhaf çocuk sana yiyecek gibi bakıyordu. Bu şekilde bile dikkat çekiyor olman kötü." dedi.

"Hamile olabilirim ama çirkin değilim esmer pislik. Ayrıca hamileyken Soo da çok güzeldi."

"Öhömmm yakışıklı diyecektin değil mi Baek." diyerek onu dürttüm.

"Evet çok güzeldi. Ama o hala güzel. Sen doğurunca nasıl olacaksın acaba sarı pislik?"

"Yakışıklıyım ben!"

Baekhyun ve Jong In her zaman atışırlardı. Beni bile duymuyorlardı. Aslında Jong In'in önceden beni ondan kıskandığını biliyordum. Bazen bunu kullanıyordum. Çünkü ona istediğim şeyi yaptırmanın nadir yollarından biriydi.

Evimize döndüğümüzde her şey yolundaydı. Sanki eski günlerdeki gibiydik. Kalbimdeki yara her saniye daha da büyüyordu. Ama Jong In'e dönmeye çalışıyordum. Bebeğimi düşünüyordum. Belki bir yolu olabilirdi. Gerçekten eskiye dönebilirdik.

Jong In odaya geldiğinde kalkıp yanına yaklaştım. Giyinmeye çalışırken onu durdurup ellerimi bedeninde gezdirmeye başladım.

"Seni istiyorum Jong In." diyerek dudaklarına yapıştım. Bunu ne zaman yapsam bana karşılık verip kendine çekiyordu. Ama sonra aniden uzaklaşıyordu. Bir kez daha öyle yaptı. Ama pes etmeyecektim.

"Oğlumuzun yalnız büyümesini istemiyorum Jong In. Ona bir kardeş yapmalıyız. Anlıyorsun değil mi?"

"Soo.. Ben..."

Yasak Aşk ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin