Örümce Ağı

10.

Nadianın ifşası

..
..

Temiz bir tokattan sonra yeri boylamam uzun sürmedi. Ağızıma gelen metalik tatı yuttum.
Önümde düşen saçların ardından sinirden boğaya dönmüş lilithe baktım.

Ali beni o evde terk etmişti. Beni orda bırakıp gitmişti.

"Tüm gücün bu mu "

"Sen bekle " dedi. Platin saçlarını tepeden toplamıştı.

Yanıma eğildi. Önümde düşen saçları sert bir şekilde eline doladı. Geriye çekti.

"Biliyormusun nadia seni nasıl deşifre ettim. "

Saçımdan tutup beni sandalyeyle birlikte kaldırdı. Saçlarım acıyordu. Ağlamamak için kendimi zor tuttum.

"Nasıl lilith söylede çabanı takdir edeyim"

Arkasını döndü kapıya doğru yürümeye başladı o sırada bağlı olan elimi gevşetim.

Kapı açıldı. Ve içerisi topuklu ayakabı sesiyle doldu. Başımı kaldırıp gelene baktım.

Elizabeth.

Yanıma yaklaştı. Galiba sona geliyordum.

"Anne" dememle yüzüme tokatı yedim. Yana savrulan yüzümü ona döndürdüm.

"Bunu nasıl yaparsın".

"Açıklayabilirim. Bizim için. Senin için."

Kafasını yana salladı. Neyi vardı annemin neden bu kadar tepki gösteriyor. Kendise aynı şeyi yapmıştı.

"Bize ihanet ettin. Annene ihanet ettin"

Yanıma yaklaştı. Eğildi.

"Artık kızım değilsin"

Cümlesi beynimde yankılanırken içimdeki küçük sıla ortaya çıkmıştı.

"Hayır. Annemsin"

"Değilim. Bana ihananet etmeyecektin"

"Etmedim. Lilithe inanıyorsun"

Bakışları boynumdaki kolyeye kaydı. Gülümsedi ve eliyle aniden kolyeyi çekti.

Boynum çekmesi ile yanarken kolye parmakları arasında sallanmaya başladı.

"Kolyenin içindeki ses dinlenme cihazı sağolsun"

Ellerimi iyice gevşemişti.

"Bak nadia böyle deşifre oldun" dedi liliht.

"Sen konuşma "

"Lilith. Sen kapıdaki adamlara git bende geliyorum"

Nasıl olurdu. Bu kolyenin içini ben karıştırdım.

Hangar kapısı açılıp kapanırken lilith uysal bir köpek gibi emri yerine getirmeye gitmişti.

Kocaman hangarda ben ve elizabeth vardı.

"Bana yalan söyledin"

"Aslında değil."

"Sadece kısmi bir yalan."

"Neden bunu yaptın"

"Kolyenin içinde önemli belgeler vardı kimse ulaşamıyordu ne hikmetse anneciğin biliyor ve ulaşıyordu. Gel gör ki artık bizde ulaştık ama sen bir şekilde batırdın tıpkı annen gibi"