----------
NADIA
-----------Müthiş bir güne uyandım. Harika hatta mükemmel bir gün bir sabah. Uyandığımda aliyi yanımda görmemem beni üzmüş olsada yazdığı notu okuduğumda üzüntümde gitmişti.
Mutluydum. Kendime inanmıyorum ama dün aliyle sevişmiştim. Allahım çok iyiydi.
Düşünlerim git gide aptalık boyutuna ulaşınca aliyle yaptığım anlaşma aklıma geldi.
Bu sevişme olmamış gibi davranıcaktık. O an öyle demek geldi içimden bilmiyorum belki ali ye karşı aldığım tedbirdi bilmiyorum.
Salonda ki yeşil divanın üstüne uzanmıştım. Ne bir şeyler düşünüyor nede aklıma gelmiyordu. Garip bir durgunluk vardı içimde. Bir şeyin aziz sesliği.
Sehpanın üzerindeki telefonun titremesi ile dirseklerimden yardım alıp dogruldum. Telefonun tekrar titremesi ile elime almam bir olmuştu iki mesaj.
İçeri okumamla tüm kanınım çekilmiş gibi olması aynı anda olmuştu.
...
Boranın çocukları olmasımı tuhaftı yoksa bu kaos içinde uçkurna düşkün olup üç velet yapmış olması.
Ben bile aliyle sevişirken aklımdan geçmiyor değildi ama yani ortalık müsait değil.
Boranın evine girerken etrafta azami bir sesizlik ve gerginlik vardı. Liliht ve boran ön kapıdan girerken bende arka taraftan dolandım. Belimdeki silahı çektim. Kullanıma hazırdı.
Arka taraftaki açık pencere salona bakıyordu. Arkası dönük bir adam lilith dönük duruyordu. Silahı adama doğrultum.
Adam ağır ağır yaklaşan boranı fark etniş gibi yavaşca döndü ve benim ferimde dondu.
Ali burdaydı. Boranın çocuklarını alan aliydi.
Hızlıca ön tarafa doğru ilerdim. O sırada yerden güm sesi geldi.
Hızlıca salona girdim.
Ali yerdeydi.
...
Herkes boranı hafife alıyordu. Asıl hafife alınmayacak kişi borandı.
Boran karadeli soy isminin hakkını veren bir kişiydi son olaylardaki durgunlundan faydalanmayı aklından bile geçirmemek gerekirden ali büyük bir halt yemişti.
Ne yapıcağımı bilmiyordum. Aliyi burdan çıkarmam gerekti. Ona zarar gelme ihtimali bile beni aşırı germişti.
Aliyi bodrum katına indirmiştik boran onu sandalyeye bağlayıp ayılmasını beklemeye başladı.
Lilihti elizabetin yanına gönderdi.
Nedense bu kadının adını duymak beni geriyordu."Neden gönderdin kızı"
"Biz yeteriz"
Boran oturduğu yerden sıkılmış gibi alinin öne düşmüş kafasını kaldırdı. Suratına birkaç kez vurdu.
Bende onun kafasını kırıcaktım.
Ali çok geçmeden kendine geldi.
Gözlerini araladığı an beni gördü karşımda bakışlarını benden çekip borana dikti.
Boran sertçe alinin saçlarından tutmuş geriye savurmuştu kafasını.
"Çocuklarım nerde"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Örümce Ağı
FanfictionBir örümcek gibi her yere sızan bir kadın. Sibiryadan rusyaya ordan bulgaristana kadar silah satan bir kadın. İçinde bulunduğu yapıyı çökermek isteyeme kalksa Öte yandan Vatanı için herşeyini feda etmiş olan bir adam. Gözü pek. Kararlı ve hırslı Bu...