21.

220 15 6
                                    

...

"Amir" diyordu ali. " Adamı hafife aldık. " dedi ardından. Sacit komutanın masasının karşısındaki sandalyeye oturmuştu. Bende karşısına. " Amirin her şeyden haberdar olması içerden sızıntı anlamına gelmez mi" dedim.

Amirin bunu yapması time kadar ilişmesi bunhn sonucuydu. " Borayla telsizde en son 18. 45'te konuşulmuş o da sabriyle. Bu saaten sonra boraya iliştiler. Öldürmediler ama bayıltılar. Arivi vurdular" dedi sacit general.

Geriye yaslanmış eli masanın üstünde parmakları ile ritim tutuyordu.

"Komutanım her şey çok karışık"

"Karışık evet bizim işimiz bu" dedi sacit.

Amir John' nu hafife almaları onların derdiydi.

"Amir çoktan peşimize düştür " dedim.

"Beklenilen bir şey" dedi sacit.

Öne doğruldu " tedbir almakta fayda var. Güvenli bölgeye nakil başlatıcaz" dedi sacit ardından.

"Ailem nolucak komutanım. Onlar..." dedi gözlerinin önüne perdeler geçti.

"Aileni bulamazlar kim gelirse gelsin" dedi. Gözleri bana kaydı " ama aynı şeyi sizin için söyleyemem" dedi sacit.

Ali gergin bir yutkunuşla " ne zaman"

"Ne kadar erken" dedi sacit.

Benim bu rahatlık  başıma dert açmazdı umarım.

"Nikah işleri hazır. Ben konuştum yarın halledersiniz" diyordu sacit.

Evlilik bu kadar basit miydi? Hani nerde düğün dernek. Şan şöhret...Gelinlik...yüzük.

Aliye bakıyordum ali ise  sacite bakıyordu. Bana böyle bir şeyi söyleme gereği bile duymamıştı. Bana bir yüzük bile alma gereği duymamıştı.

Peki...

Kalbim niye ağrıdı...

Ağırca yutkundum. Karnımdaki bebek için benimle evleniyordu.

"Müsadenizle" dedim ayağa kalkarken.

...

Ali ve saciti arkamda bırakıp bahçenin olduğu yere ilerledim. Timle muhatap olmak istemiyordum beni kötü hissetiriyordu.

Bahçedeki ıslanmış toprak kokusu burnuma dolarken derin nefesler alırken gördüğüm banka oturmak için yürüdüm. Etrafta birkaç subay nöbetçi. Bankla aramda birkaç adım vardı. Birkaç  adımda banka oturdum.

Ben banka otururken kapıda aslı belirledi. Elinde mavi bir dosya vardı. Başında borda beresi. Beni fark etti. Bana uzaktan baktı. Yeşil gözlerini üzerimde gezdirdi. Nihayet kafasındaki karmaşayı bitirip bana doğru gelmeye başladı.

Adım sesleri yeri titretiyor gibiydi. Heybetliydi.

Önümde durdu.

Örümce AğıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin