16.Bölüm

2.5K 140 13
                                    

"O kız kimdi?" Ani çıkışımla benden bir iki adım ötede yürüyen Kaan adımlarını durdurmuş, yüzüme bakıyordu. Benden böyle bir şey beklemiyordu.  Bunu gözlerinden çok net anlayabiliyordum.

"Neden merak ediyorsun ki?"
Cidden bu soruyu soruyor muydu acaba? Cevabını bilmediği için mi yoksa benimle uğraşmak hoşuna gittiği için mi?

"Neden merak ettiğimi biliyorsun."

"Hayır, bilmiyorum." Dedi dudaklarını bir birine bastırıp gülmesini durdurmaya çalışırken. Belliydi işte, oynuyordu benimle. Ben de onunla oynayacaktım.

"O kızdan hoşlanıyorum bu yüzden aranızda bir şey var mı merak ediyorum." Dedim ciddiyetle. İçimden kahkahalar atıyordum tabii ki.

"Ne demek hoşlanıyorum!?" Sinirlendiğini belirgeşen yüz hatlarından anlamak zor değildi.

"Baya baya hoşuma gidiyor."

"Delirtmesene beni!" 

Sinirden yüzü kıpkırmızı olduğunda kendimi daha fazla tutamayarak anıra anıra gülmeye başlamıştım. Bunun üzerine o da yumuşayıp o da benimle beraber gülmeye başlamıştı. Bir birimize söylediğimiz bir sıfat yoktu. Ben onu arkadaşım olarak görmüyordum. Hem arkadaşlar bir birileriyle öpüşürler mi ki?
Beni öptüğü günü, anı unutamıyordum. Üstüne bir de rüyam eklenince aklımdan çıkmaz olmuştu. Çok isterdim bir kez daha o dudakların tadına bakmayı..

"Çok yakın bir arkadaşım. Çok küçüklükten beraberiz, seninle de tanıştırırım." Neden beni onunla tanıştırmak istiyordu ki? Ben onun sevgilisi değildim ve belki de hiç bir zaman olmayacaktım.

"Tamam." Dedim aklımda binbir türlü düşünce dönerken.

....

"Çekil!"

"Aaa ama ben seni çok özledim." Bu sefer tek başına olan Tamer'den kaçmaya çalışıyordum. Beni yalnız yakaladığı vakitte boğazıma yapışacak gibi oluyordu.

"Nolur bırak beni." Sesim çatallaşmış, gözyaşlarım aktı akacaktı.

"Sen benden korkuyorsun değil mi?" Sesinde sezdiğim hafif üzüntüyle gözlerine baktım.

Yavaşca başımı salladım. Belki ondan korktuğumu düşünür de beni rahat bırakır diye başımı sallamıştım.

"Bal çocuk," ellerini omzuma koyup yüzünü bana yaklaştırdı.

Ben korkuyla geri çekilmeye çalışırken omzumu sıkmaya başladı ve

"Benim olacaksın." Dedi gözlerimin içine bakarken.

"Bok olacak!"  Üzerine atlayan Kaan'la yüzüne bir yumruk yemiş, yere serilmişti.

"Anladın mı!? Bok olacak!" Yüzüne kendini kaybetmişcesine yumruklar yağdırırken bir yandan da cümlelerini sıralıyordu.

Kendime geldiğimde hemen yanına gidip kolundan tuttum. Yüzünü kaldırıp bana baktı.

"Lütfen.." dedim yalvarırcasına. Ona bir şey olmasını istemiyordum.

"Korkma.. bak yapmıyorum." tuttuğu Tamer'i çöp misali fırlatarak elimi tuttu.

"Onu asla sana vermem!" Dedi ve benimle beraber ilerlemeye başladı.

"İyi misin?" Tam on dakikadır boş sokaklarda sessizce yürüyorduk.

"Ne demek istedi sence?"  Yürürken kollarımız hafif temas ediyordu. Daha fazlasını isterdim. Kucağına çıkmak,omzuna yaslanmak...

"Bilmiyorum ama sana karşı farklı hisslerinin olduğu anlama geliyor sanırım.." sesindeki siniri ve kini rahatca duya biliyordum.

"Farklı hiss... "
"Nasıl bir şey?" Yüzümü ona çevirdim. Çünkü o farklı hissten bende de ona karşı vardı.

"Ağlamasına kızmak." Durdu ve gözlerimin derinliklerine baktı. Gecenin ay ışığında yüzü o kadar kusursuz o kadar güzel gözüküyordu ki içim erimişti.

Başımı önüme eğip yürümeye devam ettim. O ise arkamdan geliyordu.

"Başka?" Diye sordum kısa bir sessizlikten sonra.

"hmm... seversin işte. Tek kılına dünyayı yakarsın. Canı yanmasın, hep mutlu olsun istersin."

"Sen başkasına karşı bu 'farklı hissleri' hiss ettin mi hiç?" Bu soruyu sorarken kalbim ağzımda atmıştı.

Hafif gülümseyip başını yere eğdi ve başını salladı.
Aklına gelince gülümsüyorsa acaba yanında ne kadar çok gülüyordur diye düşünmeden edemedim. Aşıktı. Hem de sırımsıklam. Ama kime? Kimdi onu bu kadar mutlu eden?

"Kim Peki?" Dedim zor bulduğum sesimle.

"Sır." Dedi yüzünde hala var olan tebessümle.

BAL ÇOCUĞUM |BxBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin