yatakta rahat rahat diğer tarafa dönerken bir şeyin üstüne çıkmıştım
yastık değildi, çünkü bu şey sert bir şeydi
yere mi düşmüştüm?
gözlerimi hızla açtığımda kendimi Ahir'in üzerinde bulmayı beklemiyordum
"senin benim yattığım yatakta ne işin var ulan!?"diye tüm var gücümle bağırdım
Ahir bu kadar bağırmama rağmen uyanmayıp sadece diğer tarafa doğru dönmüştü
"kalk!"
ağzından mırıltı sesi gelince sinirlenip omzuna kesinlikle çok hafif bir şekilde vurmaya başladım
"ne oluyo sabah sabah?"dedi gözleri kapalı ve uykulu bir sesle
"sen benim yanımda yatmaya nasıl cüret edersin?"
gözlerini açtı
"yalnız sen benim yanıma yattın"
"Dünyada birtek senin yatağın kalsa yine yatmam!"
"yattın ama"
"yalancı pislik"
"misafir odasında yatıyordun ve gürültü sesi geldiği için uyuyamadığını söyleyip yanıma yattın"
o bunları söyleyince hayal meyal hatırlamıştım
ne oldu göt oldun
"ben duştayım"deyip yatağından kalktı ve odasında ki banyoya girdi
bende hazır o yokken komidinin çekmecesini açıp fotoğrafı tekrar elime aldım
fotoğrafı Ahir çekmişti, aynanın önündeydik
hemen karşımda duran aynaya gözümün ucuyla bakıp tekrar fotoğrafa dikkatimi verdimüzerimdeki bu elbiseyi hatırlıyordum
sanki bu fotoğrafı da hatırlıyordum ama yanımda Ahir yokmuş gibiydi
onu asla ama asla hatırlamıyordum
ben fotoğrafı dikkatle incelerken aşağıdan değişik sesler geliyordu
sanki bir yatağın duvara çarpması gibi...
ve Alara'nın inleme sesleri gibi...fotoğrafı çekmeceye koyup odadan çıktım ve merdivenlerden oldukça yavaş ve sessiz bir şekilde inip Alara'nın kapısının önünde durdum
"Alara,iyi misin bir şey mi oldu?"diye sordum
bu salak kızı durdurmazsam Ahir'e yakalanabilirdiiçeriden "siktir! Devin geldi,ne yapıcaz?" dediğini duymuştum Alara'nın
"iyiyim ben bir sorun yok!"
"hmmm,Ahir iyiymiş bir şeyi yokmuş Alara'nın!"dedim sanki Ahir ile konuşuyormuş gibi
"Ahir mi dedi o?"
odadan gürültülü sesler geliyordu
"burada dur tamam mı sakın çıkma buradan"dediğini duymuştum
birkaç saniye sonra odanın kapısı açıldı
"Devin?"
"Alara?"
"Devin"dedi gülerek ama birazdan altına sıçacak gibi gülüyordu
"Ahir ile yanlış duyduk sanırım"
"neyi?"
"senin bağırma seslerini,bir şey oldu sandık"
"siktir siktir siktir!"
"niye bağırmıştın ki?"
"hiç.Öylesine"
"hmmm peki tamam"
"abime kolumu kapıya falan vurduğumu ya da yere düştüğümü söyler misin?"
Alara'yı es geçerek odaya girdim
"balkonda kimse yok bu arada"dedi Alara
"hava almamda bir sıkıntı olmaz o zaman?"
"olur!"
"ne olur?"
"hiç."
balkon kapısını açtığımda Aykan'ı görmeyi beklemiyordum
"YUH!"diye bağırdım
"Devin,Devin lütfen abime bundan bahsetme lütfen"
"sabah sabah kudurdunuz mu?"
"söylemeyeceksin değil mi abime?"
"bir şartla"
"neymiş o?"
"benim buradan kaçmama yardım edeceksiniz"
"hayatta olmaz abim gebertir bizi"
"iki türlü de gebertecek"
"abim bunu öğrenirse Aykan'ı yine kovar ve beni de gönderir buradan"
"evet,o yüzden bana yardım etmeniz daha yararlı"
"saçmalama Alara,tabi ki kabul etmeyeceğiz"dedi Aykan
"Aykan,abim yine kovsun mu istiyorsun seni?"
"gerekirse kovulurum"
"bak Devin,geçen sene abim bizi bastı, bildiğin Aykan ile beni bastı ve Aykan'ı kovdu ve beni de Bodrum'a gönderdi, eğer bunu öğrenirse biz biteriz,empati yapsan biraz?"
"buradan birinin yardımı olmadan çıkamam, çıkmam lazım annem hasta benim hiçbir şey bilmiyorsunuz,gitmem gerek"
"Aykan, başka çaremiz yok"
"ben bu işte yokum Alara"
"Devin,biraz anlayış göstersen?"
"offf şaka yaptım ya,salaklar"dedim gülerek
"ohhh, söylemeyeceksin değil mi abime?"
"yok da şu kaçma işi mantıklı gelmedi değil şuan"
"ay kaçma ya nerede bulucaksın bir daha abim gibi yakışıklı,zengin birini"
"bulurum ben"
"neyse siz devam edin ben buralardayım"
"canım yengem ya, dünyanın en güzel kadını,en güzel yengesi"
"biliyorum biliyorum"
"şuna bak ya, şu güzelliğe bak,iyi ki benim yengem"
"her an başkasının yengesi de olabilirim ama..."
"yok yok olma,tek benim yengem ol sen"
gülerek odadan çıktım
Ahir'in odasından sesler gelince merdiven boşluğundan yukarı baktım
o da tam odadan çıkmak üzereydi
ona bakarak yürürken önümde duran küçük ayıcığı görmediğim için yere düşmüştüm
"Ah!"
diz kapağım feci bir şekilde ağrıyordu
"bebek gibisin gerçekten" bu Ahir'in sesiydi
merdivenlerden inerek yanıma geldi
"acıyor mu bir yerin"
"dizim acıyor"
"dün de tam burada düştün"
"hepsi şu ayıcık yüzünden"
"Pera düşürmüş olmalı" deyip eliyle bacağımı kontrol etti
"bırak sen,ben doktorum sen değil"dedim
"peki doktor hanım,ne yapmamız gerekiyor"
"buz tutalım ki hızla şişmesin ya da morarmasın"
"çok değişik bir yöntemmiş zekanıza hayran kaldım"deyip beni kucağına aldı
"bırak ya yürürüm ben"
"mızmızlık yapma"
"sensin o"
"sana her bir şey dediğimde bana 'sensin o' demekten ne zaman vazgeçeceksin?"
"sen bana bir şey demeyi bıraktığın zaman"mutfağa girince beni tezgaha oturttu
"Senem,buz verir misin?"
Senem,benim yaşlarımda genç bir kızdı
ayrıca güzeldi de"kaç yaşındasın sen?"diye sordum
"24 yaşındayım Devin hanım"
"Ahir,seni buraya öylece almış olamaz yani yanlış anlama evinin güvenliği için söylüyoru-"
"Senem'in annesi de küçükken bizim evimizde çalışıyordu, hâlâ daha annemlerle birlikte çalışıyor,annesi yani Oya hanım da bana Senem'in iş bulmak da zorlandığını söyledi,ona otelde,resepsiyonda iş verdim ama en fazla 5-6 gün dayanabildi,bizde o sırada evde çalışabilecek birilerini arıyorduk ona sordum ve o da kabul etti"dedi buzu dizime değdirirken
"Senem,birde şu acil yardım dolabında ki kremleri getirir misin?"
"tabi Ahir bey"
Senem mutfaktan çıkınca Ahir'in elinden buzu aldım
"okumamış mı?"diye sordum
"sınavlara giriyor,deniyor şansını, istediği bir üniversite varmış orada tıp okumak istiyor"
"senin elin kolun geniştir,niye yardımcı olmuyorsun?"
"ona bu konuda yardımcı olabiliceğimi söyledim ama o bunun diğer öğrencilere haksızlık olduğunu ve kendi emekleriyle kazanmak istediğini söyledi"
"ileride illaki torpile ihtiyacı olacak, özellikle staj için,bende yaşadığım için biliyorum,o zamanları hatırlamak bile istemiyorum"
"sonra nasıl halletmiştin?"
"eski erkek arkadaşımın dayısı mıydı amcası mıydı hatırlamıyorum neyse işte o adam eskiden bir yerin belediye başkanıymış sanırım o halletmişti"
"eski erkek arkadaşınla niye ayrıldınız?"
"bunu bilmiyorsan sevgili olmamızın imkanı yok"
duraksadı
elimden buzu alıp dizime değdirmeye devam etti
"bana birkaç kere bahsettmiştin sanırım nişanlanmıştınız?"
"evet ama bunu da yemedim,muhtemelen Alara sana anlattı"
"Alara da mı biliyor"
"şöyle şeyler yaparak kafamı karıştırma, ayrıca o fotoğrafı gördüm,yine de inanmıyorum"
"hangi fotoğrafımızı gördün?"
"aynada çekilmiş bir fotoğraf,belki shop yaptınız?"
"yok artık,oturup onunla mı uğraşacağım"
"uğraşmışsındır"o esnada Senem mutfağa girdi
"buyrun Ahir bey, geçmiş olsun bu arada Devin hanım"
"teşekkür ederim Senem"dedim
Senem gülümseyip mutfakta ki işlerine devam etti"doktor hanım hangi kremi sürelim"dedi Ahir
kremleri elime alıp aralarından hangisi iyi gelir diye kadar vermeye çalıştım
"bugün seçecek misin?"
"hahaha çok komiksin"
kremlerden birini Ahir'e uzattım
"ben mi süreyim?"
"kim sürecek?"
hafif gülerek elimden kremi aldı ve kendi parmağına biraz sıktıktan sonra dizime yaydırdı
"hey bastırma!"
"pardon"
Ahir kreme bakıp gülümsedi
"kreme niye gülümsüyorsun? Gerçekten şizofrensin,kafadan uydurmalar, halüsinasyon görmeler..."
"bu kremi bana sen vermiştin"
"yoo vermedim uydurma"Senem mutfaktan çıktı
"ben bıçaklanmıştım ve sende bana dikiş atmıştın sonra da bu kremi vermiştin"
"bıçaklandın ve dikiş attım?"
"evet""tamam çok derin değil, dikişle hallederim ama canınız yanacak şimdiden söyleyeyim"
"yanmaz"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASİ PRENSES
Fiksi UmumBen Devin. bugün aslında hayatımın bir yalandan ibaret olduğunu öğrendim... ben aslında hiç hafızamı kaybetmemiştim beni kandırmışlardı ben sevgilim sandığım bu adamı aslında hiç tanımıyordum