10

370 11 0
                                    

"görüşürüz Çağan"
"görüşürüz Devin"
"niye bana haber vermeden çıkıp gidiyorsun Devin?"diye sordu Ahir
"ne için sana haber vereceğim tam olarak? 'Yürüyüş yapabilir miyim Ahir bey? Eğer izniniz varsa tabii,paşa gönlünüz izin verirse' falan mı demeliydim?"dedim arabaya doğru ilerlerken
"en azından bir haber verebilirdin, korumaları da zor durumda bırakmışsın sen gider gitmez beni aradılar"
"senin korumalar sana sadık değil ben sana söyleyeyim"
"onu nereden çıkarttın?"dedi arabasının kapısını binmem için açarken

açtığı kapıdan binip onun da binmesini bekledim
o da bindikten sonra konuşmaya başladım

"oradan çıkıp gittim ve onlar da öylece baktılar"
"sen öyle san"
"ne?"
"seni takip ediyorlardı"
"KÖPEK ÜZERİME KOŞARKEN NEREDELERDİ O ZAMAN!"
"onu Enes'e sor"
"annem evde şuan değil mi?"
"evet,evde"
annemi görmeyi her şeyden çok istiyordum...

"heyecanlı gibisin"
"öyleyim"
"biraz da korkuyorsun,gerçekleri duymaktan"
"yoo,gerçeğin ne olduğunu zaten biliyorum"
"bu kadar emin olma"

ona ters ters baktıktan sonra cama dönüp derin bir nefes aldım

"o gerzek kimdi?"
"gerzek mi?"
"evet"
"sensin gerzek"
"kimdi diye soruyorum?"
"sanane?"
"niye her dediğimle inatlaşıyorsun?"
"niye her şeyime karışıyorsun?"
"sadece merak ediyorum,bu kadar"
"kim olduğunu söylemeyeceğim,çatla"
"ben bulurum sen merak etme"

araba evin önünde durunca sabırsızlıkla arabadan indim ve hızla kapıya doğru resmen koştum

zile basıp kapının açılmasını bekledim

birkaç saniye sonra Senem kucağında Pera ile kapıyı açtı

"hoşgeldiniz Devin hanım"

arkamda ki Ahir'e baktı ve "sizde hoşgeldiniz Ahir bey" dedi

"annem nerede?" diye sordum
"arka tarafta çiçeklere bakıyordu"

ben tam arka tarafa doğru ilerlerken Ahir elimden tuttu ve kendine doğru çekti

"annenin kanser hastası olduğunu bilmiyordum"
"bilmen gerekmiyor zaten"
"annen ile konuştum ve anladım ki senin hafızanı kaybettiğini bilmiyor"
"normal değil mi sence?"
"annene bu konudan bahsetmeyelim,senin için endişelenecek ve stres olacak"

bu konuda haklıydı

"annem seni hiç görmedi mi yani?"diye sordum
"annen Fethiye'de ya hani? Nerede görecek beni?"
"yani senin sözde 'sevgilim' olduğunu da mı bilmiyor"
"seninle sevgili olduğumuzu biliyor,senden istediğim bozuntuya vermemen,tabii annenin hastalığının daha da ilerlemesini istiyorsa..."
"zaten annem burada 15-20 dakika durur ve İstanbul'da ki evimize gider,bu yüzden 15 dakikacık katlanabilirim"
"tamam,gel"
tuttuğu elimi bırakmadan benimle birlikte annemin yanına geldi

annem bize arkası dönük bir şekilde çiçeklere bakıyordu

"anne!" diye seslendim

bana doğru dönüp beni baştan aşağı süzüp gülümsedi

"kızım..."

Ahir'in elini bırakıp anneme sarıldım

"seni çok özledim"
"bende seni güzel kızım benim"

birkaç saniye öylece birbirimize sarıldıktan sonra annem benden ayrıldı

"sevgilin olduğunu bana nasıl söylemezsin?"
"pek ciddi düşünmüyordum,şuan düşünüyorum ama... Bu erkek arkadaşım Ahir"
"tanıştık canım biz"dedi annem Ahir'e gülümseyerek
"annenle çok benziyorsunuz"
"evet,benzetirler bizi"dedi annem
"sizin gibi güzel birinden de çirkin bir kız beklenemezdi zaten"dedi Ahir
"ne tatlı bir damadım var ya,valla hayat bana güzel"
"sana da malzeme çıktı gider tüm mahalleye şöyle damadım var böyle damadım var diye hava atarsın"
"atarım tabi böyle damat bulmuşum ben hava atmayacağım da kim atacak?"
"damat deyip durma,daha evlenmedik"
"ha evleneceksiniz yani? Olur evlenin"
"ne evlenmesi ya!"
"ciddi düşünüyorum demedin mi?"
"he evet ciddi düşünüyorum"
"maşallah size nasıl güzel yakıştınız"
"evet evet"dedi Ahir
"hadi Devin bir kahve yap da içelim"
"o hiç kendini yormasın görevlimiz var zaten,nasıl içersiniz?"
"bol şekerli,öbür türlü içemem"
"ya anne ne şekeri? Şekersiz olsun onun ki"
"şekersiz içilir mi kızım? Kafayı mı yedin sen?"
"tamam içme o zaman"
"bizde özel bir kahve var şekersiz olsa sa acı olmayan.Size ondan yaptırayım"dedi Ahir
"iyi tamam oğlum"
"hemen geliyorum"diyip içeri girdi

ASİ PRENSESHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin