4

837 21 0
                                    

"beni neden kaçırdınız? Ne günahım vardı benim ya? Ben size ne yaptım da kaçırdınız valla bir daha yapmam ya!"
"seni kaçırdığımız falan yok,sen merdivenlerden düştün ve hafızanı kaybettin,bu yüzden hiçbirimizi hatırlamıyorsun"
"bu yalanı söyleyip herkesi inandırabilirsin ama beni asla,madem beni kaçırdın o zaman sonuçlarına da katlanacaksın kendini mafya sanan adam"
"seni kaçırmadım, burası zaten senin evin"
"Allah'ım sen bana yardım et ya!"diyerek koltuktan kalktım
"hizmetçi de var mı bari?"diye sordum
"evet görevlimiz var,bir şey mi istiyorsun?"
"sabır istiyorum sabır!"diyip mutfağa doğru yürüdüm
mutfakta genç sarışın bir kız vardı
"buyrun Devin hanım"
"senden bir şey istesem?"
"tabi buyrun"
"ama bana doğru söyle bak"
"tamam efendim"
"ben gerçekten hep bu evde miydim? Yani beni daha önce de gördün mü?"
"çalışanlarımı rahat bırak!"diyen kendini mafya sanan adamın sesini duydum
"seni zorluyorlar değil mi? Bana gerçeği söyleyebilirsin,eğer zorluyorlarsa saçınla oyna"
bir anda belimden çekilerek mutfaktan çıktım
"sana çalışanlarımı rahat bırakmanı söyledim,niye söz dinlemiyorsun?"
tam ağzımı açacağım sırada bize şaşkın şaşkın bakan görevli kıza döndü
"sen çıkabilirsin Nil"
"tamam efendim"
"bana bak! Evdeki çalışanları da zorlamışsın,ne istedin masum insanlardan?"
"sen niye sürekli bağırıyorsun ya?"
"teşekkür mü edeyim beni kaçırdığın için?"
gülümseyince ağzına bir tane çakmamak için zor duruyordum
"bir de gülüyor ya!"
"komiksin çünkü"
"sensin komik!"
"tamam"
"nerede benim telefonum polisi arayacağım"
"telefonun parçalandı"
"bende yedim bu yalanı, söyle nerede?"
"parçalandı diyorum istersen parçalanmış hâlini göstereyim?"
"TELEFONUMU MU PARÇALADIN?"
"sen düşerek parçaladın"
"bana yeni telefon alacaksın,hemen!"
"2 gün sonra Enes,Ufuk,Kerim,Aykan ve Ali ile alışverişe çıkarsın ve neye ihtiyacın varsa alırsın"
"onlar kim be?"
"Enes,Kerim ve Ali korumam,Aykan şoförüm ve korumam,Ufuk da en yakın arkadaşım ayrıca korumam"
"sen kimsin ve neden bu kadar koruman var?"
"Ahir Adalı, Türkiye'nin çoğu okulu,oteli,holdingi ve fabrikası benim, diğerleri de babamın ya da kendini ben sanan şerefsizlerindir,ismimi Google'da aratınca Türkiyenin en zengin genç iş adamı olarak da çıkıyor, Türkiye'nin en zengin adamı da babam Yavuz Adalı,28 yaşındayım bu kadar"
"sanırım biraz zenginsin ama galiba yani çok emin değilim"dedim
"sen de benim gibi zengin olabilirsin?"
"nasıl olucak o?"
"benimle evlenirsen Türkiye'nin en zengin kadını olursun, şuanlık kardeşim Alara"
"hmmm bir düşünücem"
"Alara yarın buraya gelecek,bundan sonra burada kalacak senin için bir sorun olur mu?"
"niye olsun ki banane"
"o da senin gibi biraz kaçık"
"sensin kaçık!"
"tamam öyle olsun"
"annemle konuşmam lazım benim,beni çok merak etmiştir,hasta o"
"annen burada olduğunu biliyor,beni tanıyor"
"yalan söylüyorsun!"
"hayır, Nurgül teyze burada benimle olduğunu biliyor"
"annemin adını nereden biliyorsun? Ona bir şey yapamazsın,çok ciddiyim öldürürüm seni!"
"annene neden bir şey yapayım?"
"bir daha annemin adını ağzına almayacaksın!"

AHİR ADALI

derin bir nefes aldım
annesini her şeyden çok sevip ona değer veriyordu
"açım ben"diyip mutfağa girdi
üzerinde hâlâ Fethiye'de giydiği sarı elbise vardı, ayakkabılarını yatarken çıkarttığım için çıplaktı
saçları kendiliğinden mi dalgalıydı yoksa makine ile mi yapıyordu?
"ne yiyeceğim ben?"
"yemek yok mu dolapta?"
"yemem ben bunları"
"ne yersin?"
"canım pizza çekiyor şuan"
"tamam söyleyeyim çocuklara alsınlar"
"içinde domates zeytin ve mantar olmasın"
"tamam"
telefonumu alıp Enes'i aradım
"Enes hemen eve içinde domates zeytin ve mantar olmayan pizza getir"
"bir tane mi?"
"kaç tane istersin?"diye sordum
"tabiki de bir tane,oradan bakınca birde fazla pizza yiyebilicek biri gibi mi görünüyorum?"
"tamam bir tane de bana al, nasıl yediğimi biliyorsun zaten, yanında da kola al"
"tamam abi alıp geliyorum hemen"

ASİ PRENSESHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin