20

215 7 1
                                    

omzuna çarparak odadan çıktım.
Ufuk'un eşi İrem ile karşılaşınca ona gülümsedim
"merhaba"dedi
"merhaba"

merdivenlerden çıkıp Alara'nın odasına girdim.

"Devin,ne oldu niye sinirli sinirli bakıyorsun?"
"Duygu abini aradı"dedim
"ne? Emin misin?"
"evet ve Ahir beni kandırdı"
"ne diye?"
"yok şirketten aramışlar bilmem ne"
"ne dedi acaba arayıp"
"o ne dedi bilmiyorum umrumda da değil zaten. Yarın Ahir'ler bir yere gidiyor,Duygu da orada Asaf da..."
"Aykan'a soralım"
"evet evet hemen soralım"dedim
"gel bahçeye çıkalım"
"tamam"

birlikte odadan çıkıp bahçeye gittik

Alara etrafa bakıp biri var mı diye kontrol etti,birini görmeyince Aykan'a seslendi

"Aykan!"

Aykan da aynı şekilde etrafa bakıp biri var mı diye kontrol etti

"efendim" dedi ve yanımıza geldi
"sana bir şey soracağım"dedim
"sor tabi yenge"
"yarın Ahir'ler nereye gidecek?"
"bir resim sergisinin açılışı var,oraya gidecekler"
"resim sergisi mi? Ne alaka ya"dedim
"yani Ahir abimin bir tanıdığının...."
"kimmiş o?"dedim
"bilmiyorum"
"biliyorsun"dedim
"yenge valla çok zor durumda bırakıyorsun şuan beni"
"eğer söylemezsen çok daha zor durumda bırakıcam seni... SÖYLE HEMEN!"
"resim sergisi mi?"dedi Alara
"evet"dedi Aykan

Alara'nın gözleri kocaman açıldı

"abim delirdi mi? Nasıl oraya gider!"
"nereye ya anlat doğru düzgün"dedim
"o resim sergisi Duygu'nun! Hatta bana da davet gönderdi"
"gidecek misin?"dedim
"hayır tabiki"
"o zaman senin yerine ben gidiyorum"dedim
"yenge senin bu evden dışarı adım atman yasak,atarsan sende bizde yanarız"
"ben dışarı çıkmak istersem çıkarım Aykan,bunu ne siz engelleyebilirsiniz ne de Ahir. Bana 'yapma' denilen şeyleri daha da yapmak istiyorum."
"bu muhtemelen küçükken kısıtlandığın içindir,yani kısıtlandın mı bilmiyorum tabii de..."
"olabilir"

gerçekten de düşününce mantıklı gelmişti,çocukken yapamadığım şeyleri yapmak istediğim için içimde birikmişti ve bu yüzden de kim bana bir şeyi yapmamamı söylerse bunu daha da yapmak istiyordum.

"şimdi sizden bir şey isteyeceğim.Özellikle de senden Aykan"
"ne isteyeceksin yenge?"
"yarın Alara'ya gelen davetiye ile o mekana gireceğim,tabi seni ve diğer korumaları işinden etmemek için kılık değiştireceğim.Oraya ben değil,başka biri olarak gideceğim"
"bunu nasıl yapacaksın ki?"dedi Aykan
"biraz makyaj ,peruk ve renkli lens,yarın seninle alışverişe gidelim Alara,Aykan sende korumamız olarak gelirsin böylece bir sıkıntı olmaz ve rahatça ihtiyacım olanları alabilirim.Oraya gitmeyi çok istiyorum Ahir bir işler çeviriyor,öğrenmem lazım"
"ucu bana dokunmazsa eğer..."
"sana dokunmayacak Aykan,her şeyi üstüme alıyorum"dedim
"peki tamam"dedi
"teşekkür ederim"
"ne demek yenge"
"abimin seni tanıyamayacağını hiç sanmıyorum"dedi Alara
"eğer ne yaparsam yapayım değişemezsem sen gidersin değil mi Alara?"
"eğer senin için bu kadar önemliyse giderim ve seni de sürekli haberdar ederim oradayken"
"tamam teşekkürler,ikinizede."
"siz üçünüz ne yapıyorsunuz orada?"diye seslendi Ahir
"kendimi sınıftaki arka dörtlüdeymişim de öğretmen beni azarlamış gibi hissettim"dedim

Ahir bize doğru geldi ve yanıma oturdu

"bir işler çeviriyorsunuz değil mi? Dur tahmin edeyim... Yine bara gideceksiniz ve 'Ahir'i nasıl kandırabiliriz?' diye plan yapıyorsunuz"dedi
"ne alaka ya? Sadece ikisini tebrik ettim.Çok yakışmıyorlar mı?"
"benim canımı sıkma Devin"dedi Ahir
"ne o öyle çocuklar duymasın çaycı hüseyin gibi konuşmalar? Düzgün konuş almayayım ayağımın altına"dedim
Ahir'in kaşları çatıldı ve gülümsedi
"eee ben gideyim"dedi Aykan ve yanımızdan ayrıldı
"eee söyleyin bakalım,gerçekten ne planladınız?"dedi Ahir
"yarın Alara ile alışverişe gitmek istiyoruz ama sen izin vermezsin diye nasıl izin verdirebiliriz diye tartıştık sadece.Ben dedim ki 'Ahir ben söylersem kıyamaz izin verir bana' dedim.Verirsin değil mi?"
"tek başınıza gidemezsiniz"
"yok tek değil zaten,koruma falan da gelebilir yani"dedim
"Enes de gelsin,öyle gidebilirsiniz"
"tamam"dedim

Alara da yanımızdan ayrılınca bende gitmek için ayaklanıyordum ki,Ahir bileğimden tuttu

"otursana biraz"dedi
"ne için?"
"konuşalım"
"ne konuşacağız?"
karşısına oturup söyleyeceği şeyi bekledim
"bana neden trip attın? Omzuma çarpıp gittin."dedi
"bana yalan söyledin Ahir"
"sana söylemedim,Ufuk ve Emir'e söyledim.Senden hiçbir şey saklamam Devin"
"o zaman bana ne konuştuğunuzu anlat"
"sadece geçmiş olsun demek için aramış"
"yarın gideceğiniz yer de onun sergisi değil mi?"

o esnada telefonum çalmaya başladı,arayana bakınca Çağan olduğunu gördüm.Ahir de görmüştü

"yine mi o?"dedi ve telefonu elimden aldı,onun aramayı açmasına izin vermedin telefonu elinden aldım
"ne yapıyorsun? Sen eski sevgilinle konuştuğun için cezalısın"dedim ve aramayı yanıtladım
"efendim Çağan"
"Devin,geçen arayamadım kusura bakma.Viktor hastalandı da..."
"aaaa neyi var?"
"ishal olmuş"
"köpekler de mi oluyormuş? Neyse geçmiş olsun,iyidir umarım"
"şimdilik iyi.Yürüyüşe çıkacaktık da sana da söyleyeyim dedim"
"üzgünüm bugün de gelemeyeceğim"dedim
"hiç sorun değil,başka zaman gelirsin.Hem bir kahve de ısmarlarım sana"
gülümsedim
"tamam o zaman konuşuruz sonra hadi görüşürüz"
"görüşürüz"

aramayı kapattım

"resmen onunla flört ediyorsun"dedi Ahir
"ne flörtü be? Bunu nereden çıkardın?"
"yüz veriyorsun ki astarını istiyor hadsiz."
"sanane Ahir?"
"ne demek 'sanane'?"
"evet sanane?"
"o zaman bende sana diyeyim 'benim eski sevgilimle konuşmamdan sanane' diye"
"biz sevgili değiliz ki. İkimiz de birbirimize hesap vermek zorunda değiliz"dedim
"az önce bana trip atıyordun ve resmen bana 'cezalısın' dedin"
"o başka bu başka"
"hayır değil"
"iyi o zaman,ben Çağan'la konuşmam"dedim

bunu dememi beklemiyormuş gibi şaşkın şaşkın bakmaya başladı

"eğer sende yarın Duygu'nun resim sergisine gitmezsen..."

ASİ PRENSESHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin