o gün hepimiz Ahir ile ilgilenmiştik. Her ne kadar o bundan oldukça rahatsız olsa da...
"tamam yeter artık,bıçaklanmışım gibi davranmayı kesin.Sadece kolum burkuldu"
"bıçaklandığını da gördük... Dimdik duruyordun bıçaklanmana rağmen. Hatırlıyor musun Devin?"dedi Ufuk
"nasıl hatırlasın kız?"dedi Alara
"hatırlar bence. Hani biz hastaneye gelmiştik,Ahir bıçaklanmıştı,seninle inatlaşıyordu 'ameliyata girmeyeceğim' diye..."dedi Ufuk"şu yarayı ameliyat yapmadan iyileştirmenizi istiyorum,doktor değil misiniz siz? Elbet bir çaresi vardır"
aklıma gelen bir cümle bir saniyede kafamı karıştırmaya yetmişti...
"hatta sen dikiş atmıştın ona..."dedi Ufuk
"tamam çok derin değil,dikişle hallederim ama canınız yanacak şimdiden söyleyeyim"
bir sahne canlanmıştı zihnimde...
Ahir sedyedeydi,ben ise onun karnındaki yarayı dikiyordum.
"gözleriniz lens mi?"
"efendim?"
"gözleriniz diyorum,lens mi?"
"hayır değil.Gayet sıradan bir renk neden lens olsun ki?"
"sıradan mı? Böyle bir göz rengi ilk defa görüyorum"
"sıradan kahverengi işte"
"kahverenginin en güzel tonu,çok değişik..."
"gözlerimin değişik olduğunu düşünmüyorum,kimse böyle bir şey demedi daha önce"
"dikkatli baksalar görürler,sizde dikkatli baksanız fark edersiniz,gözleriniz sıradan değil"
"küçükken gözlerim yeşilmiş aslında"hatırlıyordum...
Ahir ile böyle mi tanışmıştık?
Yalan değil miydi yani? Gerçekten hafızamı kaybetmiş miydim?Ahir'in daha önce bana bunları anlattığını hatırlıyordum,o zaman da aklımda bir sahne belirmişti ama sonra pek de umursamamıştım.
"hatırlıyorum..."dedim
Ahir hızla bana döndü
"ne kadarını?"
"sadece sana dikiş attığım kısmı..."
"hatırlıyorsun!"dedi Alara gülerekAhir de gülümsüyordu,gamzeleri kendini belli etmişti o gülünce
"yani gerçek miymiş?"dedi Alara
"ben hiçbir şey anlamadım"dedi Atakan
"boşver,hadi biz çıkalım onların konuşcakları vardır"dedi UfukUfuk böyle deyince odadan çıktılar,baş başa kalmıştık.
"böyle mi tanıştık?"diye sordum
"evet"
"peki sonra? Sonra nasıl sevgili olduk?"
"biz aslında tam olarak birbirimizi Fethiye'de tanıdık"
"sen de mi Fethiye'deydin?"
"Fethiye'de ki otelin dekorasyonu için gelmiştim oraya... Sonra seni gördüm.Aslında hastanede senden çok etkilenmiştim,seni merak etmiştim.Sırf senin için ertesi gün yine hastaneye gelmiştim ama sen yoktun.Birkaç gün sonra Fethiye'de işim çıkınca seni orada gördüm ve o zaman düşündüm ki belki de bu bir tesadüf değil,kaderdir. Gittim yanına hatırladın mı beni?' dedim ve böylece konu konuyu açmıştı,yaklaşık yarım saat sohbet etmiştik.Yaramı sormuştun,bana kreminden sürmüştün"zihnimde canlandırmaya çalışıyordum ama hiçbir şey ifade etmiyordu. Hiçbir şey hatırlamıyordum.
"hatırlayamıyorum"
"boşver,acelesi yok.Hastaneyi hatırladın o yeter"
"evet.Hafızasını kaybeden birinin beynini çok zorlamaması gerekiyor"dedim
"şimdi inanıyor musun?"
"inanıyorum..."dedim
"sevindim"
"bende ne buldun?"dedim
"ne mi buldum? Aradığım her şeyi."
"ne arıyordun?"
"seni"
"peki hâlâ beni seviyor musun?"
"tabii ki"
"aşık mısın peki? Yani az önce Atakan'a aşık olduğunu söyledin ama..."
"yalan söylemedim"
"yani... Peki tamam bugünlük bu kadar yeter"
"nasıl istersen"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASİ PRENSES
General FictionBen Devin. bugün aslında hayatımın bir yalandan ibaret olduğunu öğrendim... ben aslında hiç hafızamı kaybetmemiştim beni kandırmışlardı ben sevgilim sandığım bu adamı aslında hiç tanımıyordum