Ona laf sokmamın verdiği gururla pişmiş kelle misali sırıta sırıta dolanmıştım birkaç saat. Sonrası oldukça rutindi. Derslere girip tüm varlığımla sıkılmış, bir an önce bitsin diye dua etmiştim.
Öğle arası gelmek bilmemişti. Açtım, hâlâ bir şey yememiştim. En son bir gün önce yine bu saatlerde yemiştim ne yediysem. Yemekhaneye inip bir şeyler yemek için can atıyordum. Zil çaldığında büyük bir hevesle çıktım sınıftan. Her şey her zamanki gibiydi. Sınıftan çıkar çıkmaz arkadaşlarımla bir araya gelmiştik. Hepimiz aynı sınıfta değildik ne yazık ki.
Grubumuz herkes gelince toparlanmış oldu. Jackson ve takımdan iki alfa arkadaşı, ben ve iki omega daha... Okulun göz önünde olan öğrencilerinden bir kısmıydık. Tabii ki okulumuz özel bir lise olmasına rağmen kocamandı. Her kademede sözel, sayısal, eşit ağırlık ve dil bölümlerinin hepsi vardı. 1 dil sınıfı, 2 sözel, 2 eşit ağırlık ve 3 sayısal sınıf vardı 3. kademelerde. Ben edebiyat dersinden de anlaşılacağı üzere sözelciydim. Ama derslere kafamın bastığı pek söylenemezdi. Ezberlemek bana göre değildi. Bölümümden de nefret ediyordum aynı zamanda.
"Ay nihayet gelebildiniz. Ağaç oldum burada." dedim omega arkadaşlarımı gördüğümde. Onlar da popüler olmasına rağmen benim kadar "aşko kuşko" giyinmezlerdi. Mesela Jin sıradan bir pantolonla tişört giymişti. Feminen giyinmekten hoşlanmazdı. Omegaların feminen giyinmesi garip karşılanmazdı, istese giyerdi o da ama giymiyordu. Tek bir özelliği vardı, ne giyerse giysin pembe olurdu. Pantolonu açık bir kot rengiyken tişörtü yine pespembeydi mesela. Yüzü o kadar güzeldi ki dolabında sürekli aşk mektubu bulurdu. İsimsiz, kimden geldiği belli olmayan mektuplar...
"Hoca bir türlü bırakmadı ya ne yapalım? Bütün ders türevlerle uğraştık. Beynim yandı. Sakın dırdıra başlama." diye peşin peşin uyardı Jin.
Diğer omega arkadaşımsa bir kızdı. Bana sadece gözlerinde gizli bir nefretle, yapmacık bir gülümsemeyle baktı. Birbirimizi pek sevmezdik. Ama aynı yolun yolcusu olduğumuz için takılmaya da devam ederdik. Genelde birbirimize gizli laflar sokardık. Beni ilk günden beri sevmediğini hissedebiliyordum. Sebebi hakkında hiçbir fikrim yoktu. Ona ne yapmış olabileceğime dair pek düşünmezdim. Benden nefret eden edebilirdi, beni seven sevebilirdi. Onun duygusu ona, benim duygum banaydı.
Hae Rin -anlaşamadığım omega kız- Jackson, Taehyung ve Jungkook yanımıza sonunda geldiğinde yüzünde büyük bir sırıtmayla Jackson'a sokuldu. Herkese karşı mesafeliydi ancak Jackson'a karşı biraz yılışıktı. Çocukluk arkadaşı olmalarına yoruyordum. Ana sınıfından beri ayrılmamışlardı. Araları çok iyiydi. Kardeş gibilerdi. Ben kıskanılmaktan da kıskanmaktan da hoşlanmadığım için sorun etmemiştim bugüne kadar. Hem zaten Jackson ile sevgili değildik. Sadece flörtleşirdik. O da biraz göz önündeyken olurdu. Tenhada denk gelsek birbirimize gülümseyip geçerdik eminim ki.
"Haydi. Kurt gibi açım." diye sızlandı Jungkook. Grubun yaşça en küçüğü oydu. Her zaman açtı neyse ki de her öğlen ben söylemek zorunda kalmıyordum "Açım" diye. Çok yiyormuşum ya da her zaman açmışım gibi görünmek istemezdim. Her ne kadar buz dağının görünmeyen kısmı öyle olmasa da kendimi açıklayamazdım.
Alfalar önden şakalaşıp giderken biz üçümüz arkalarından yürüyorduk. Jin ve Hae Rin derslerinde başından geçenleri anlatırken sessizce dinliyordum onları. Matematikten hiçbir şey anlamadığım için cevap veremiyordum. Konu bana gelmeyeceği için sadece havalı bir şekilde yürümeye ve dinliyormuş gibi yapmaya odaklanıyordum. Benim başıma derslerde ilginç bir şey gelmezdi. Çünkü ben genelde dersi dinlemezdim. Bana bu konularda soru sormayı bırakmışlardı.
Yemekhaneye girdik, biz omegalar boş bir masaya geçip alfaların yemeklerimizi getirmesini bekleyecektik. Tabii ki sıraya girmeyeceklerdi. Öğrenciler alışkanlıkla onlara sıralarını verecekti. Çok beklemeyecektik. Her zaman böyle olurdu. Alfalar sıranın en başına gider, sıranın önündekiler de istese de istemese de yol verirlerdi. Kimse bizimkilerle uğraşmak istemezdi. Jackson biraz...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
He's Nerdy But He's Mine 🌱 Sope
FanfictionOkulun popüler, seksi, etrafa daima neşe saçan omegası okuldaki içine kapanık, farklı türden inek, korkunç derecede ruhsuz görünen alfayla? Olacak iş miydi canım? ^^ [Koko'nun devamını yazmam için bana verdiği bu fici layıkıyla tamamlayacağım. Umarı...