X.*

34 8 0
                                    

medya; perdenin ardındakiler - Ankara'yla bozuşuruz.

"Jisub, saçmalamayı, kes!"

"Ne, saçmalaması, Taehyung? Adamla, karşı karşıya geldik bizi yakalama ihtimali vardı ve şimdi sen karşıma geçmiş gizlice onun yanına gideceğini mi söylüyorsun?"

"Evet, Jisub, söylüyorum. Çünkü normal şartlar altında bir salise bile ayrı kalamayacağım biricik sevgilimin, benden ayrı kalıp 1 aya yakındır tek başına yaşamasına göz yumuyorum. Velâkin de bu 1 aydan uzun sürecek. Hem bak o uyurken duracağım yanında, bir bok değişmeyecek!"

Derin bir nefes almış ve ayaklanmıştı, tahmin ettiğim üzere gidiyordu.

"İyi, ne bok yersen ye Taehyung. Ama başın sıkıştığında bil ki yanında olmayacağım."

Umurumda değildi, Jisub. Biriciğimin yanına gidip onu görecektim. Bu durumdan her ne kadar bıkmış olsam da bunu bizim için yapıyordum.

Aşkımız için yapıyordum.

Daha fazla oyalanmanın manası yoktu çünkü Kook'un uyku saatini çoktan geçmiştik ve şuan derin bir uykuda olmalıydı, büyük ihtimalle?

Hızla arabaya binmiş birkaç dakikalık yolculuğun ardından evine gelmiş ve cebimden yedek anahtarı çıkarmıştım.

Sessizce eve girmiştim ki keşke girmez olsaydım.

İçerisi savaş alanı gibiydi, benim bebeğim ne yapmıştı böyle?

Normal şartlar altında olsaydık etrafı düzenlerdim fakat şuan Jeon benim geldiğimi fark etmemeliydi.

Her şeye dikkat ederek yatak odasına geçmiş, Jeon'un yattığı yerin yanına yerleşip yere doğru çömelmiştim. Gözlerimi Kook'a çevirmiştim birde.

Benim güzel bebeğime, bensizlik yaramamıştı.

Göz altları çökmüş, vücudunun birçok yerinde sargılar vardı. Dudakları kupkuruydu, teni ise olduğundan daha da beyaz. Zayıflamıştı da.

Derin bir nefes verip, parmaklarımı yavaşça ince saç tellerinin arasında gezdiriyordum.

Bir süre bu şekilde onu izledikten sonra dayanamamış ve yanağına çok hafif bir şekilde dudaklarımı bastırmıştım.

Gönlüm isterdi ki dudaklarını öpmek fakat benim sevgilim dudağından öptüğümde uyanıyordu ve şuan uyanmaması lazımdı.

Yine bir süre daha onu izledikten sonra burnumu boyun girintisine yerleştirmiş, nefeslenmeye başlamıştım.

O güzel kokusu hiçbir zaman değişmiyordu, kokusunu çok seviyordum.

Bunu düşünürken, bilincim yerine gelmişti.

Jungkook, uyanıyordu.

Ve şuan sanırım, ardıma bakmadan kaçmalıydım.

꧁꧂

ciao, millet. n'abersiniz?

bu bölüm de hatalarım varsa affoluna.

kendinize iyi bakın, sağlıcakla kalın, arrivederci.

nastro degli omicidi in california, taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin