medya; teoman - çoban yıldızı.
&
4 Şubat 2000.
Taehyung'un dediklerinin üzerinden sadece bir hafta geçmişti.
Sözleri bir türlü aklından çıkmıyor, içten içe kendimi yememe neden oluyordu.
Tabii bu hissin giderek artma sebebi, delibal'dı. Sürekli işinin olduğunu söyleyerek gidiyor, her geçen gün bana olan ilgisinin azaldığını hissettiriyordu.
Tek bir mesajla nasıl bu duruma gelebildik, aklım almıyordu. Kendine yük edindikleri her ne ise bana paylaşmadan halletmeye çalışması güvenimi daha da zedeliyordu.
"Delibal, çıkıyorum ben. Gelirim birkaç saate. Ulaşamazsan meraklanma." bunları derken ayakkabılarımı giyiniyordum ki lafımı tamamlamama yakın çoktan Taehyung gelmiş ve belime sarılmıştı.
"Nereye böyle? Çok vakit geçiremiyoruz şu aralar, kalsan olmaz mı?" bunları derken belimdeki ellerini tutmuş ve belimden uzaklaştırmıştım.
"Geldiğimde kalırım Taehyung." ve ne dediğini dinlemeden kapıyı yüzüne kapatarak evden çıktım.
...
Aylar önce Taehyung gitmişken kurduğum salıncağa gelmiştim.
Tek amacım Taehyung'un olmadığı bu huzurlu alanda kafamı dinlemekti.
Aylar önce koyduğum çiçek yaprakları kurumuştu ve yine yanlarına tazelerinden koydum.
Sonrasında salıncağa binmiş, sabit bir hızla sallanmaya başlamıştım. Arada bir şarkı mırıldanıyordum.
Hiç kimsemin olmadığını tepeden tırnağa hissettiğim bu anlarda gözlerimi kapatmıştım, ki şuan buna çok pişmanım, ama belimde sıkılaşan el hissetmiştim buraya gelmeden önceki gibi.
"Hâlâ seninim, hadi evine götüreyim seni."
꧁꧂
ciao, millet. n'abersiniz?
fice sadece garip hissettiğimde saçma sapan bölüm yazıp gece yarıları atmam şaka mı??
kendinize iyi bakın, sağlıcakla kalın, arrivederci.