Günün ilk bölümünü atmış bulunmaktayım. Bugün final olacak dedim ama olmayabilirde çünkü 7 bölüm var finale. Bakalım duruma göre sizlerle finali paylaşacağım.
İyi okumalarr
————————
Can sıkıcı bir olaydan sonra Bulutun yardımı ile toparlanmıştım. Şimdi ise arabada yükselen mabel matizin fan şarkısıyla bilmediğim bir yere gidiyorduk. Bu şarkı ile de moralim yerine gelmişti.
Araba durduğunda Buluta döndüm. Burası restoran gibi bir yerdi. "Burada ne yapacağız?" Diye sordum duramadan. "Gidince görürsün." Dedi ve arabadan indi. Bende indim.
Evin kapısına geldiğimizde kapıyı çaldı Bulut. Aniden kapı açıldı. Ama açan kişi ortalıkta yoktu ve içerisi epey karanlıktı. Buluta döndüm. "Buraya niye geldik?" Beni dinlemeden gülümseyerek içeri adımını attı. Bende arkada kalmak istemeyerek onunla girdim.
Girer girmez üstümüzde patlayan konfetilerle şokla durdum. Alkış sesleri yükseldi karşıdan. Herkes gelmişti. Serkan, yiğit, ayça, ilayda, ve diğer bulut. Birde profil resminden tanıdığım Murat vardı. Nasıl gelebilmişti? Diğer tanımadığım 3 kızda gülümseyerek alkışlıyorlardı.
Yanımda Bulutta alkışlıyordu. "İyiki doğdun Ada!" Diye bağırmaya başladılar. Heyecan ve mutlulukla Buluta döndüm. O da alkışlamaya devam ederek bana baktı içten gülümsemesiyle. "Bulut..." diye fısıldadım. Arkadan gelen kadın ilerleyerek hemen önümüzdeki masaya elindeki pastayı koydu. Kadın bana göz kırptı. "İyiki doğdun prenses." Gülümsedim.
Bulut cebinden çakmağını çıkardı herkes dört gözle mumu üflememi beklerken. Bulut bizim yaptığımız pastadaki mumları yaktı. Bana döndü. "Üfle hadi." Dedi. Gözlerim doldu. Hayatımdaki tek ve en güzel doğum günü gerçekleşiyordu. İnanamıyordum... Yine rüya mıydı acaba? Biraz sonra uyanacak mıydım? Gözlerimi kapadım. Dileğimi diledim.
Bulutla ayrılmayalım. Sonsuza dek birlikte olalım.
Ve gözlerimi açıp mumları üfledim. Hepsi söndüğünde yine herkesten alkış sesleri yükseldi. Mutluluktan ağlayacak kıvama gelirken hızla dönüp Buluta sarıldım. O da sardı beni. "Teşekkür ederim, teşekkür ederim, teşekkür ederim sevgilim..." diye tekrarladım defalarca. "Bu daha ne ki? Seni dünyadaki en mutlu kadın yapacağım." Gülümsedim ona daha sıkı sarılarak.
O benim umudumdu. O benim nefes alma sebebimdi. O benim hayatımdı. O benim bu evrendeki tek sebebimdi. O benim yaşamımdı. Veya sadece benim sevgilimdi...
————
Mum üflemeden sonra herkes başıma üşüşmüştü. kızıl saçlı kızın adı Selinmiş. Aslında kullanıcı adı ölesiye biriymiş. Sarı saçlı olanımda adı Eceymiş. Kullanıcı adıda şarkı bağımlısı kızmış. Siyah saçlı pastayı getiren kızda Dilekmiş. Kullanıcı adı da Dilek ağlıuo muş. Kahverengi saçlı olanında adı Öyküymüş. Kullanıcı adı da kitap okuyanmış. Hepsini hatırlıyordum aslında. Çünkü hepside akılda kalıcı takipçilerimdi.
Arkada öylesine çalan simge'nin miş miş şarkısı ile Kızlarla konuşuyordum. "Ya evet o şarkı harikaydı." Dedi Öykü ve herkes ona katıldı. Arkadan İlaydanın sesini duyduk. "Hadi fotoğraf çekinelim kızlar." Dedi ve selfie çubuğunu ayarladı.
"Hey erkekler! Sizde bakın!" Diye bağırdığında herkes artık kameraya bakıyordu. İlayda 3'e kadar saydı. "1,2, veee 3." Dedi. Fotoğrafımızı çekti. Yanıma gelen Buluta baktım. O da bana baktı. İlayda hala çekmeye çalışıyordu.
"Tamamdır." Dediğinde herkes pozunu bozdu. İlayda elindeki telefona bakarken gülümsedi. Bize doğru bağırdı. "Çok yakışıyorsunuz! O zaman bu çifte bir dans gelmez mi!" Herkes bir ağızdan "Gelir!" Dedi.
Arkada çalan şarkı değişti ve herkes bizim dans etmemiz için ortaya bir alan açtı. Bulut bana döndü ve elini uzattı. "Bu dansı bana lütfeder misiniz hanımefendi?" Dedi. Gülümseyerek elini tuttum. "Tabii kide beyefendi."
Gökselin kıskanıyorum şarkısı doldurdu restorantı. Elimi omzuna koydum. O da elini belime koydu. Yavaş yavaş sallanmaya başladık. Gülümsedim. O benim hayattaki tek şansımdı...
Kara kara kara gözler derken Göksel hanım, Bulut beni etrafımda yavaşça etrafımda döndürdü. Sonra tekrar yapıştık birbirimize. "Sanırım sana it gibi aşığım be Ada." Dedi gözleri gözlerimdeyken.
Mutlulukla gülümsedim. "Bende. Bende sana aşığım Bulut." Gözümden mutluluk gözyaşı düştü. Bulut bunu anladı ama yinede dayanamayıp akan yaşı sildi. Güldüm tekrar burnumu çekerek. Etrafıma baktığımda bizim gibi dans edenleri gördüm.
Öyküyle Murat. Yiğitle İlayda. Serkanla Ayça. Garip bir şekildede Selin inatla Bulut Mertin başında dans etmek için ısrar ediyordu. En sonunda itirazlara dayanamamış olacakli ayağa kalktı. SElin mutlulukla gülümsedi ve Mertin omzuna yerleştirdi elini. Dilek ile Ecede mutlu görünüyorlardı birbirleriyle.
"Herkes çok mutlu. Şu an şuraya oturup hüngür hüngür ağlayasım var. Erken yaşayamadığım için ve şu an yaşayabildiğim için." Dedim titreyen sesimle. Bulut gülümsedi.
"Ağlama. Şimdi gülme zamanı."
Bende dediğimi yapıp gülümsedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bana Öyle Bakma (Yarı texting)
Teen FictionAda ölmek için yazdığı adama aşık olduktan sonra hayatı tamamen değişir. Peki adam Adayı ölmekten vazgeçirebilecek midir?