İyi okumalar dilerimm
_________
Sıramda boş boş kitap okurken okulun bitmesini dört gözle bekliyordum. Yan sıradan gelen fısıltılarla dikkatim dağıldı. Başımı okuduğum kitaptan kaldırıp yan sırama baktım. İki kız bana bakarak fısıldaşıyordu. İç çekerek önüme döndüm.Hakkımda çıkan hiç bir dedikoduyu umursamıyordum. Yalan ve çirkin şeyler umrumda olmazdı.
Sınıfa giren Gözde hocayla herkes ayağa kalktı. Bende dahil. Ardından bir çocuk girdi. Uzun boylu ve yakışıklı biriydi. Hiç görmemiştim daha önce. Gözde hoca gülümseyerek sınıfın ortasında durdu. Eliyle çocuğu gösterdi. "Sınıfımıza nakil oldu diğer sınıftan arkadaşınız" çocuğa baktı. "Tanıtabilir misin kendini bize?"
Çocuk başını aşağı yukarı salladı ve boğazını temizledi. Hiç dikkatimi çekmemesine rağmen izlemek sıkıcıydı. Oflayarak sırama yattım. "Adım Bulut. 12 B'den geldim." Sonra kısa bir sessizlik oluştu. Gözde hocanın sesini duydum "Pekala Bulut. Boş bir yere oturabilirsin. Hoşgeldin"
Bir kaç saniye sonra sıramda bir haraketlilik hissettim. Hemen başımı sıradan kaldırıl yanıma baktım. Resmen sırama oturmuştu! Kaşlarımı çattım. "Ben otur dedim mi?" Diye sordum aksi aksi. "Demedin." Dedi gülümseyerek. Ona tip tip baktım "o zaman neden oturdun?"
"Hoca boş bir yere otur dedi. Bende oturdum. Hocanın sözünü çiğnemek olmaz." Diyip güldü. Bazılarının bakışları bizdeydi ve bir şeyler fısıldıyorlardı. Gözlerim kısa bir sınıfta gezindi. "Niye bakıyor bunlar bize?" Dedim. "Bilmiyorum. Güzelliğine bakıyor olabilirler." Şokla ona baktım. "Yuh!" Dedim. Gerçekten yuhtu yani!
Sonra ne dediğinin farkına varmış gibi dondu. "Ben özür dilerim. Öyle demek ist-" derken sözünü kestim. "Tamam sorun değil. Yeterki çok konuşma." Tekrardan sırama yattım.
Bir zamanlar. Yani yaşama sevinciyle dolup taştığım zamanlar çok çalışıyordum. Şimdi ise çalışmıyordum. Dersi dinlemiyordum bile. Zaten ölecektim. Çalışacaktımda ne olacaktı? Asla bir meslek sahibi olmayacağım için bıraktım bende çalışmayı. Yaşamayacağım için bıraktım hayal kurmayı. Hayal kuramadığım için bıraktım yaşamayı.
Bu son ders olduğu için çabucak geçmişti. Kolum dürtüldü. "Gidiyoruz." Dedi Yeni gelen çocuk. "Tamam" diye mırıldandım ve kafamı sıradan kaldırdım. Gözlerim ışığa alışır alışmaz çantamı sırtıma takıp ayağa kalktım. İlk tökezler gibi oldum. O çocukta düşeceğimi sanıp beni tutmaya yeltendi ama ayakta kalabilmeyi başardım çok şükür.
"Ödevleri almadın." Dedi ben kapıya doğru yönelecekken. Ona baktım. "Almadım." Dedim. "Atayım mı sana?" Dedi masum masum. Ofladım. "At. Sınıf grubumuzdan beni bulup yazabilirsin. İyi günler!" Diyip kapıya yöneldim hızla. Çabucak eve gidip uyumak istiyordum. Mümkünse bir daha kalkmamak.
Çantamdan dolaşmış kulaklığımı çıkarıp onu çözdüm çıkışa yürürken. Kulaklığımı taktıktan sonra sena şener Ölsem şarkısını açtım. Çünkü gerçektende ölsemdi artık.
Otobüs durağına geldiğimde ise otobüsün gelmesini beklemeye başladım oturarak. O sırada telefonuma mesajın geldiğini belli eden bir titreşim geldi. Ondandı.
Denizlerdeboğulan: Okudum. Kütüphaneye gittim sabah. Kısa bir kitaptı zaten. Okudum bitti.
Gecelerdeyalnız: Nasıldı?
Denizlerdeboğulan: Kötüydü. Çok kötü.
Gecelerdeyalnız: Nedenki? Ben sevmiştim.
Denizlerdeboğulan: Öldü lan kız! Geberdi geberdi! Nesi iyi? Neresi iyi?!
Gecelerdeyalnız: En azından bir şeyi becerebilmiş. Ölmeyi. Ben onu bile beceremiyorum.
Denizlerdeboğulan: Ne desem sana bilmiyorum
Gecelerdeyalnız: Sadece o ilacı göndersen?
Denizlerdeboğulan: Ben sana kitap önereyim mi?
Gecelerdeyalnız: Önerme Bulut! Hiç bir şey önerme. Sadece o ilacı gönder artık. Yeter.
Denizlerdeboğulan çevrimiçi
Denizlerdeboğulan çevrimiçi
Denizlerdeboğulan çevrimdışıGecelerdeyalnız: Ne biçim bir satıcısın sen ya?!
Gecelerdeyalnız: Of
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bana Öyle Bakma (Yarı texting)
Teen FictionAda ölmek için yazdığı adama aşık olduktan sonra hayatı tamamen değişir. Peki adam Adayı ölmekten vazgeçirebilecek midir?