Melas (TAMAMLANDI)

Sekizinci Bölüm: Pamuk Olmayan Prenses ve Avcı

(Bölümleri en baştan düzenlediğim için yorumlar sıfırlandı. Bunu telafi etmek adına satır aralarına yorum bırakıp bana destek verebilirseniz çok sevinirim.)

Bölümü okumaya başladığınız tarihi buraya bırakabilirsiniz.-

Hep söylediğim gibi yorum yapmayı, fikirlerinizi dile getirmeyi ve oy vermeyi lütfen unutmayın.

İyi okumalar diliyorum...

Şarkı: Taylor Swift- White Horse

...

-Sekizinci Bölüm: Pamuk Olmayan Prenses ve Avcı-

Titremeye başlayan pusulanın bizi, daha öncesinden tanıma fırsatına erişemediğimiz başka bir cadıya yönlendireceğini zannediyorduk ama hayır. Pusulayı takip ettiğimizde kendimizi, tekrardan Alegra'nın çalıştığı kafenin içerisinde bulmuştuk.

''Cornelia genelde söz dinlemediğinden geri gelmezsiniz sanıyordum ama iyi ki döndünüz. Çünkü sizlere vermem gereken birtakım şeyler var,'' dedi Alegra.

''Aynı gün içerisinde bana kafam kadar kalın bir ansiklopedi ve altından bir madalyon verdin. Daha ne vereceksin?'' diye şaşkınlıkla sordum. Sanki bir kafede değil de hediyelik eşya dükkanında çalışıyormuş gibi davranıyordu.

Eva'yı görmesiyle beraber bana aldırış etmeden, ''Bu kim?'' dedi. Sonunda elindeki hırdavatları çevresindeki insanlara ''armağan'' adı altında dağıtmaya bir an olsun ara verebilmişti. Halbuki bu tempoyla devam etseydi, Eva'yı hiç fark edemeyeceğini falan zannedecektim.

''Eva, Eva Grey. Grubumuzun yeni üyesi,'' dedim.

Geriye iki değil de üç kişi döndüğümüz için gözlerinde memnuniyeti yansıtan bir parıltı beliriyordu. Bir kişiyi daha bulabilmemize en az bizim kadar sevindiğinden hiç şüphem yoktu. 

''Bunca süredir nerelerdeydin? Nasıl oldu da daha önce hiç karşımıza çıkmadın?'' dedi Alegra. Belki de o anda öne sürülebilecek en mantıklı soru, buydu.

''Tehlikesiz olduğuna inandığım bölgelerden çıkmıyordum. Oralar da buraya bir hayli uzak. Bu güne dek bana denk gelmediyseniz de bundan dolayı rastlamamışsınızdır,'' diye Eva da fazlasıyla makul bir cevapla çıkageldi

Yalnız unuttuğu bir şey vardı ki artık tehlikesiz bir yer bulunmuyordu. Bizim için namlunun ucunda durmadığımız tek bir bölge bile kalmamıştı. Bunu, William'ın açığa çıkardığı şeylerden sonra zor yoldan da olsa öğrenebilmiştik.

Alegra, yine de temkinli davranıp belki bize söylemediği bir şeyler vardır diye kızın aklından geçenleri öğrenebilmek adına gözlerine odaklanmıştı ki, ''Hiç boşuna uğraşmayın. O tür şeyler bana sökmez,'' dedi Eva.

Sonunda birisinin bu duruma tepki gösterdiğine seviniyordum. Çünkü aynı hadsizliği Dora, bana da uyguluyordu. Asla iznimi almadan, hiç müsait olmayan yerlerde zihnime girerek ondan gizlediğim şeyleri öğrenmeye çalışıyordu. Doğal olarak da bundan hiçbir zaman hoşlanmıyordum.

Kızın gösterdiği bu tepkiye karşın alındığını belli etmekten hiç çekinmeyerek, ''Pek de tatlıymış,'' dedi Alegra. Yüzünde son derece sahte bir tebessüm barındırıyordu. Kız müsaade etmediği için Eva'nın zihnini okuyamamıştı belki ama pis bir sırıtış sergileyerek sinir olduğunu sergilemekten asla geri kalmayacaktı.