Bölüm On Bir: Mezardan Önce Son Çıkış

675 81 119
                                    

(Bölümleri en baştan düzenlediğim için yorumlar sıfırlandı. Bunu telafi etmek adına satır aralarına yorum bırakıp bana destek verebilirseniz çok sevinirim.)

Bölümü okumaya başladığınız tarihi buraya bırakabilirsiniz.-

Hep söylediğim gibi yorum yapmayı, fikirlerinizi dile getirmeyi ve oy vermeyi lütfen unutmayın.

İyi okumalar diliyorum...

Şarkı: Digital Daggers- The Devil Within

...


-Bölüm On Bir: Kara Mezar-


William'ın son cümlesiyle kafam allak bullak olmuşken, kol saatimin alarmının çalmasıyla irkildim. Bu, bana da aslında bir bakıma bahane oluyordu. Çünkü anlamı derin veya duygusal ithaflara karşı tepki verme konusunda başarılı değildim.

Zaten William'ın az önce ardı ardına yaptığı itiraf silsilesinden sonra ne yapacağımı öngöremiyordum. Üzerine bir de bu, son söylediği şey de eklenince iyice gerilmiştim. Alarmımın çalması ise bana bir çıkış yolu sunuyordu ve kaçabilmeme olanak tanıyordu. Doğal olarak da hemen, mezarlıkta ne görmem gerektiğini biliyormuş gibi etrafıma göz atmaya koyuldum. Çünkü bu alarmın bana neyi bildirdiğini biliyordum.

Bugün, buraya gelmemin tek sebebi Dora'ya destek olmak ve ablasının acısını atlatırken onun yanında bulunmak değildi. Tabii ki asıl amacım bundan ibaretti ama diğerlerinden gizleyip bir sır gibi sakladığım ufak bir nedenim daha vardı.

Bu mezarlık, aynı zamanda ''hırsız'' lakaplı bir adamın ölen annesini sürekli ziyarete geldiği mezarlığın ta kendisiydi. Gerçek ismi Oliver olan ama kendisine ''hırsız'' denilmesini tercih eden bir adamın. Kendisine bu sıfatla seslenilmesini yeğliyordu. Çünkü bu adla nam salmıştı. Zira asıl işi, civar parklardan ya da kümeslerden tavuk ve ördekleri çalarak kendi kötü emelleri adına kullanmaktı:

Hayvanları çiftleştirerek yavrulatıyor, sonra da o yavruları küçük çocuklara satabilmek adına çeşitli renklere boyuyordu. Görevleri biten anne ördek ve tavukları ise gözünü bile kırpmadan öldürerek çöp gibi sokağa atıyordu.

Uzun süredir hedefimde bulunan bir tipti. Dora'nın ablası Alegra'nın cesedinin bu mezarlığa sevk edileceğini öğrendiğimdeyse, Oliver'a denk gelebilmek için özellikle bu saatleri beklemiştim. Çünkü biliyordum ki o, daima hava karardıktan sonra buraya geliyor, annesinin mezarını bu vakitlerde ziyaret ediyordu. Unutmamak adına da saatimin alarmını kurmuştum işte.

Ki sahiden de oradaydı. Kol saatimin yediyi gösterip çalmasıyla mezarlığın demir kapısının ucunda beliriyor, rutini haline getirdiği istikametinde yürümeye koyuluyordu.

Ne yapacağım ise yeterince basitti.

Tıpkı yavrularını çaldığı hayvanlardan farksız, ben de Oliver'ı annesinden çalacaktım. Adamı, bir daha asla bu mezarlığa adımını dahi atamayacağından emin olduğum bir hale sokacaktım. Böylece yapılan zulme karşı ağzını açıp da tek bir kelime bile edemeyen hayvanlar, kendilerine işkence çektiren insanların bir tanesinden daha kurtulacaktı. Benim hedef listemden ise bir kişi daha eksilecekti.

Hemen arkasından gizlice yaklaşabilmeye yelteniyordum ki William, "Önemli bir şey konuşuyorduk Cornelia. Lütfen bölmeyerek dikkatini bana verir misin?" dedi. "Ayrıca bunu yapmayı daha ne kadar sürdüreceksin? İnsanlara haddini bildirmenin sana düşmediğini ne zaman anlayacaksın?"

Melas (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin