1. BÖLÜM

49 4 1
                                    


    ATEŞ'İ YAĞMUR'A VERMEYE HAZIRMISINIZ?


YAĞMUR'DAN 

Ben Yağmur Gökalp. 14 Ekim 2003 yılında  İstanbul'da doğdum. 20 yaşındayım ve bugün benim ilk iş günüm. Bu yüzden biraz heyecanlıyım. Annemin  Damla, babamın Şimşek erkek kardeşimin adı ise Rüzgar. Alarm çalınca hemen uyanıp banyoya girdim. Duşumu alıp banyodan çıktım. Üzerime şu dizilerdeki "fakir" kızların giydiği çiçekli elbiselerden giydim. Ayakkabı olarak da beyaz bir topuklu ayakkabı seçtim. Kahvaltımı edip hızlıca saçımı yaptım. Sonra son sürat çantamı alıp evden çıktım. Holdinge varınca iki tane kahve alıp "birisi çok sevgili patronum için" toplantı salonuna gittim.

ATEŞ'TEN

Ben Ateş Yıldırım. 7 Mart 2002 yılında doğdum. 21 yaşındayım ve Yıldırım Holding'de ceo'yum. Beş yıl önce kanserden dolayı annemi kaybettim. Benden 2 yaş küçük olan Su adında bir kız kardeşim var. Babam Yıldırım Holding'in sahibi Duman Yıldırım. Bugün babamın benim için ayarladığı asistanla görüştüm. Adının Yağmur olduğunu, 20 yaşına yeni girdiğini, İstanbul'da doğup büyüdüğünü öğrendim. Ama madem benim asistanım olacak onunla ilgili daha fazla bilgi bilmeliyim. Bu yüzden kardeşim Su'dan onunla arkadaş olmasını istedim. Sadece bununla kalmayıp arkadaşım Mete'ye onu araştırıp, takip etmesini söyledim. Birkaç gün sonra Mete'den bazı bilgiler aldım. Annesinin Damla, babasının Şimşek ve erkek kardeşinin adının Rüzgar olduğunu söyledi . Onun kardeşi de tıpkı Su gibi 19 yaşındaymış. Bugün Yağmur'un ,yani asistanımın ilk iş günü . Şimdi bir toplantıya gidiyorum bu toplantı çok önemli . Koreli iş adamları ile olacak bir toplantı. Bu toplantıyı kazanamazsak bizim için çok büyük bir risk olur. Hatta holdingi bile batırabilir. Toplantı salonuna geldiğimde gördüğüm ilk kişi Yağmur oldu. Elinde iki tane kahve bardağıyla bana bakıp gülümsüyordu. Sonra şirketten birkaç kişi ve Koreli işadamlarını gördüm. Toplantının ortasındaydık iş pek iyi gitmiyordu. Bu hepimizi biraz da olsa korkutmuştu. Koreli iş adamları ile bir konuda anlaşamadık. Onlar illa da kendi dedikleri olsun istiyordu. Ama biz izin vermiyorduk. Korelilerin başındaki adam ayağa kalkıp kapıya doğru yürüdüğü sırada Yağmur da ayağa kalkıp onun gitmesini engelledi. Ve konuşmaya başladı. Ne yaptığını tam anlayamasam da bu yaptığı konuşmanın bizim lehimize olduğunu tahmin ediyorum. Tahmin ettiğim gibide oldu. Başlarındaki adam kalktığı yere yeniden oturdu. İkisi de birbirine gülümsüyor, aralarında konuşuyorlardı. En sonunda Yağmur olanı biteni bize anlattı. Ona Korece'yi nereden öğrendiğini sorduğumda bana liseyi Kore'de okuduğunu söyledi. Yağmur ile ilgili bilgilerime bir tane daha katmıştım. Bugün aynı zamanda Yıldırım Holding'in 10. Yıl dönümü o yüzden bu akşam bir parti var. Holding'de ki işim bitti. Şimdi Mete ile buluşmaya köşedeki kafeye gidiyorum. Mete'ye Yağmur'u araştırmasını söyledim. Kafeye geldiğimde Mete'yi gergin gördüm. 


Düşman ÇocuklarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin