Bu oydu. Evim dediğim adam tam karşımda duruyordu. Yine halüsinasyon görüyordum sanırım. İlk 1 yılım halüsinasyon görmekle geçmişti. Yüzümde ıslaklık hissettim.
ATEŞ'TEN
4 yıl sonra ilk defa Yağmur ile görüşecektim. Onu çok özlemiştim. 4 yıl önce bugün birisi serumuma zehir karıştırmış. Hemşireler öldüğümü sanmış ve Yağmur'a öldüğümü söylemişler. Sonra doktorlardan biri gelip beni kontrol etmiş. Zehir tüm vücuduma yayılmamış. Diğer doktorları çağırıp vücuduma zehri etkisiz hale getiren bir ilaç enjekte etmiş. İlacı verdikten 3 gün sonra tüm zehir vücudumdan çıkmış. İlk olarak doktorlara benim yaşadığımı kimseye söylememeleri için bir miktar para vermiştim. Sonra doktorlara adımın olduğu bir mezar yaptırıp yerini Yağmur, Su ve Rüzgar'a söylemelerini rica etmiştim. Öldüğümü bilmelerini istemiştim. 4 yıl beklememin nedeni ise beynimde ki tümörün tedavisinin bitmesi idi. Apartmanın önüne geldiğim de Yağmur'un dairesinin satılık olduğunu gördüm. O buradan taşınmış mıydı? Hemen telefon numarasını aradım. Konuşurken sesimi değiştirmek zorunda kaldım. Bana evi görmeye gelebileceğimi söylemişti. Köşede ki çiçekçiden orkidelerin olduğu bir buket aldım. Orkidenin anlamını (sonsuz sevgiyi, temiz ve saf duygularla o kişiyi sevdiğini ifade eder.) not olarak yazıp buketin arasına koydum. Apartmana gelince Yağmur'u aradım. Bana en üst kata çıkıp satılık olan dairenin karşısında ki daireye gelmemi söyledi. Yağmur benim eski evimde oturuyordu. En üst kata gelince dairenin zilini çaldım. Kapı açılınca zambak kokulumun yüzünü gördüm. Ama o benim yüzümü görmüyordu. Yüzümü kapatan buketi çekince Yağmur donup kaldı. Yaklaşık 5 dakika öylece yüzüme baktı. Sonra gözlerinden yaşlar akmaya başladı. Ağlıyordu. Yağmur'da nefret ettiğim tek şey gözlerinden akan yaşlardı. Buketi ona verdim. Bir elinde ki bukete bir bana bakıyordu. Buketi portmantonun üzerine bıraktı. Hızlıca dönüp bana sarıldı. Bana sarılınca ağlaması şiddetlendi. "Allah'ım ne olursun rüya olmasın. Yalvarırım Allah'ım bu bir rüya olmasın. Onu çok özledim." dedi. "Keşke daha erken gelseydim." dedim içimden. Fakat bu imkansızdı. Onun karşısına toparlanmadan çıkarsam daha çok üzüleceğini biliyordum. İçeriden bebek sesi gelene kadar sarılmıştık. Bebek sesini duyunca afalladım. Bu ses Yağmur'un bebeklerinin sesi miydi? Yağmur evlenmiş miydi? Hemen Yağmur'dan ayrıldım. İçeri gidip bebekleri aldı. Yanıma gelince bebeklerden erkek olanı bana verdi. Bana " Bu Ateş..." dedi. Bebeğinin adını Ateş mi koymuştu?
![](https://img.wattpad.com/cover/345843596-288-k538138.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Düşman Çocukları
Roman pour AdolescentsDuman Bey ( Ateş'in babası) ünlü bir şirket olan Yıldırım Holding'in sahibidir. Duman Bey işe Ateş'in asistanı olarak yeni bir kadın almıştır. Kadının adı Yağmur'dur. Bunu öğrenen Ateş Yağmur'u araştırmaya başlamıştır. Ve ulaştığı bilgiler karşısınd...