14.Bölüm:Vicdansız

54 5 2
                                    

Herkese merhabalar. Bu gün yeni bir bölüm ile sizlerleyim . Kitabıma oy kullanmayı ve yorum yapmayı unutmayın lütfen.

İyi okumalar dilerim...

İyi okumalar dilerim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hilal Ünay

&&

Saat gecenin 3'üydü ve ben hayla pencereden dışarıyı izliyordum. Evdekilerin uyuduğunu düşünmüyordum . Alt kattan arada bir ses geliyordu ama üzgün olduğum için onlara odaklanamıyordum .

Henüz Ateş ve Sezer gelmemişlerdi . Ne olduğunu çok merak ediyordum . Ama yinede ne Sezer'i arıyor , ne de aşağıdakilere bir şey sormuyordum .

Gözlerim ağrıyordu , çünkü çok uzun bir süre boyunca gök yüzüne bakıyor ve yıldızları seyrediyordum . Aslında evden ayrıldıklarından beri çok fazla süre geçmişti ama buna rağmen daha gelen giden kimse yoktu .

Kapım yıkladı ve ardından açıldı

"Doğa " diye seslendi Bora " girebilir miyim ?" Diye sordu

Fakat bir şey söylemedim . Buna rağmen adım seslerini işittim ve ardından kapının  kapanma sesini .

Yanımda duran Bora bir eliyle saçlarımı okşadı . " Sezer ile konuştum birazdan geleceklermiş " dedi

Bense omuz silktim

"Farkındayım Sezer çok fazla üzerine geldi ama sen de çok fazla abartıyorsun bazı şeyleri  be kızım . Çocuk Sanki sana bir şey yapmış gibi..." Bora'nın laflarını yarıda kesip

"O kaşınmasaydı ben ona bir şey yapmayacaktım . Ayrıca evet Sezer benim üzerime çok fazla geldi ama hak ettiğimi düşünmüyor değilim. Evet ateşle uğraşıyorum ama onu buradan gitmesini istiyorum " dedim iki elimle  birden şakaklarıma bastırarak

Başım ağrımaya başlamıştı

"Asma suratını , hadi kalk aşağıya inelim hem birazdan Ateş ve Sezer de dönecekler, lütfen aşağıda ateşe bir şey söyleme , hatta, bunu yapmayacağını bildiğim halde söylüyorum ama , ateşten mümkünse özür dilerim doğa " Bora omzumu sıkarak beni motive etmeye çalışıyordu

"Bu sefer çok ileri gittim değil mi ?" Diye sordum pişmanlıkla

"Galiba bu sefer öyle oldu"

Şuna bak sözde beni teselli etmeye gelmişti ama ne de güzel teselli ediyor değil mi ?

"Saol " dedim

"Hadi kalk bir elini yüzünü yıka ve kendine gel . Bir daha da asla ateşe karışma doğa . O senden büyük , ateşi de ,  beni yada Barışı nasıl görüyorsan onu da öyle görmeye çalış. Sen ne yaparsan Sezer sana daha çok kızacak. "

Bunu zaten biliyordum. Çünkü Sezer çoktan ateşe alışmıştı. O pisliğe alışamayan bir tek ben mi vardım ? Galiba bu sorunun cevabı ' evet '

Gece KızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin