Selam! İlham gelmiyor bana bu aralar. Kendimi zorluyorum yazmak için resmen. Hiç böyle olmamıştı, üstelik yayınlamak istediğim daha iki kurgum varken.
Neyse, bu dört kitap bitmeden yeni kurgu yayınlamak yok bana.
İyi okumalar dilerim efenim 🧡
___________________________________Abartısız, hafif ama güzel makyajım ve dağınık bir topuz yapılan açık kumral saçlarımla neredeyse hazırdım. Evde büyük bir telaş hakimdi, herkes bir yerlere koşuşturuyor, bir işe el atıyordu.
Kınam, evde olacaktı. Ev yeterince büyüktü zaten. Yalnızca kızlar vardı kınada, birde annem ve Selin Teyze. Başımız açık olacağı için böyle yapmıştık, erkekler de bugün kendi aralarında eğleneceklerdi.
Asya ablamın yardımıyla elbisemi de giyerek yerime oturup onların hazırlanmasını bekledim. Telefonumu elime alıp sıkılmamak için sosyal medyada gezinecektim ki bildirim panelindeki mesajlar dikkatimi çekti.
Müs. Koca: Kamer'im
Müs. Koca: Nasılsın?
Siz: İyiyim, sen?
Müs. Koca: Bende iyiyim. Toplandık yola çıktık şimdi.
Siz: Nereye gideceksiniz Karan? Siz tek olacaksınız değil mi?
Müs. Koca: Evet güzelim, Akif abinin çay bahçesine gidiyoruz. Biz tek olacağız.
Siz: İyi bari.
Siz: Ay benim elbisemde çok güzel olduu.
Müs. Koca: Eminim çok yakışmıştır. Yakışmayan birşey yok zaten.
Siz: Dur yine romantiklik yapma da, herkes gidince gel buraya.
Siz: Parkta çekirdek kola yaparız.
Müs. Koca: Tamam birtanem, gelirken çekirdek ve kola da alırım.
Siz: Tamaam, haydin görüştük
Müs. Koca: Görüşürüz, Allah'a emanet ol
Yarım saat daha sosyal medyada gezinip biraz da fotoğraf çektim. Kırk yılın başı bu kadar süsleniyordum yani.
Asya ablam, Ahsen, Aden de hazır olunca salona geçtik. Herkes çok güzel olmuştu.
Selin Teyze bana sarılmış, öpmüştü. Annemle birlikte kenardan dolu gözleriyle bizi izlemekle yetiniyordular sadece. Annem bizden altta kalmak istemeyerek güzel, şık, mavi diz altı bir elbise giymiş, sarı saçlarını da güzelce şekillendirmişti. Onun açık giyinmesini beklemiyordum ama o, sizden altta kalamam, bende süsleneceğim tabii diyerek bizi yine şaşırtmıştı.
"Ben şimdi veriyorum müziği, düşüp bayılana kadar oynuyoruz. " Aden telefonunu hoparlöre bağlarken güldük. "Tamam, bayılana kadar oynayacağım," dedi Asya abla gülerek.
Sonrası tam bir cümbüştü. İki saat hiç aralıksız oynamıştık, arada masada ki yiyeceklerden yiyerek tekrar devam etmiştik.
En son kelimenin tam anlamıyla Aden'in tansiyonu düşüp bayılınca, Asya ablam müziği kapatarak ona müdahale etmişti. Bil kahkahalı ve oynamalı geçen gece biterken, kızlar evde kalarak temizliğe yardım etmişlerdi. Oratlığı toparlayarak odama geçmiştik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Not Defteri |Texting
Spiritual05*********: Not defterinin sahibi? Siz: Efendim? 05*********: Tariflerin yazılı olduğu not defteri diyorum, içinde sizin numaranız vardı. Siz: O defterin sizde ne işi var? 05*********: Şirkette yerde buldum hanımefendi. Önemli olduğunu düşünüp size...