|27|

444 34 122
                                    

BİZ GELDİİİKKK! PEK MUTLU GELDİİİKK! 9 Bin olmuş benim ilk göz ağrımm! Tabii bitmesini bekleyip "yarım" listelerine ekleyenler de var, inşallah finale kadar on bini görürüz 🧡

Ama oy sayısı ile okunma sayısı arasında baya fark var, nedenini bilmiyorum. Çok da takılmıyorum canım, biz nerelerden buralara geldik jxndksmsoalsj hiçbir şey beklemeden attığım bir bölüm ve anında iki kişinin oyu, yorumu ile başlamıştık. Bölüm ithafı da yapmak istiyorum

Sorma1daha vee eboslakitaplarr beni en çok motive eden iki kişi kendilerii 🧡

Bir de en başından bu yana destek veren eksimik'e de teşekkürlerimizi iletelim efeniimm 💚

Uzatmadan-hiç uzatmadım djsnsam- bölüme geçelim, iyi okumalar dilerim ✨

Son olarak, ben İstanbul Beyefendisi şarkısı ile yazdım, kitabın şarkısı biliyorsunuz. Onunla okuyabilirsiniz

_______________________________

Belime dolanan kolları iterek kendimi yatağın diğer ucuna attım gözlerim hâlâ kapalıyken. "Aden, bir dursana ya..." Uykulu bir şekilde ağzımın içinde mırıldandım ama yine bir çift kol beni yanına çekti.

Derince of'layarak ayağımı ileri doğru sertçe uzattım ve onu yataktan ittim. Yere düşme sesi ve ardından da kısık bir inleme sesi geldi kulaklarıma. Umursamadan yorganı bacaklarımın arasına sıkıştırıp yanımdaki yastığa sarılıp uyumaya devam ettim. Aden'di sonuçta, alışıktı düşmelere kalkmalara.

Rüyama kaldığım yerden devam edebileceğim için mutlu bir şekilde uykuya dalmayı beklerken duyduğum sesle gözlerim aniden açıldı. "Gerçekten çok romantik bir sabahtı karıcığım, günaydın," diyen Karan'ın sesi beni kendime getirirken yatakta doğrulup yere baktım. Sevgili eşim yerde oturmuş beni izliyordu gülümseyerek.

Kaşlarım çatıldı. "Senin benim odamda yerde ne işin var ya?"

Hafifç güldüğünde odada gözlerim gezindi. Burası benim odam değildi ki! Yanımda uyuyan da Aden değildi! Rüya sandığım şey de gerçekti!

Hızlı bir şekilde yatağın ucuna gelip aşağı sarktım. Karan hâlâ tebessümle beni izliyor, yerden kalkmaya tenezzül bile etmiyordu.
Elimi yüzüne atarak sevdim. "Ben seni mi attım az önce aşağı?" Hayır demesi için beklerken bunun imkansız olduğunun da farkındaydım. Odada bizden başka kimse yoktu, kim olacaktı ki başka?

Güldü. "Temastan pek hoşlanmıyorsun, küçükken olduğu gibi," dediğinde sabah sabah hâlâ nasıl bu kadar romantik ve karizmatik olduğunu sorguladım. Muhtemelen benim kıvırcık saçlarım birbirine girmiş, ağzım yüzüm dağılmıştı. Ama o, dağınık saçları, yüzüne düşen kara tutamları ve mükemmel gülümsemesi ile yine harikaydı.

"Karan ya," dedim kendimi yüzüstü yatağa atıp ona bakarken. "Ne bu güzellik? Sabah sabah bir de." Homurdanmama yüksek sesli bir kahkaha atarak burnumu sıktı. Yüzümü buruşturarak geri çekildim.

"Aynadan kendime bakasım bile yok, eminim dağılmışımdır." dedim.

"Keşke seni sana kendi gözümden gösterebilsem Kamer," Büyüleyici bir ses tonu ve duygu dolu bakışlarıyla yine ağzım açık ona bakmamı sağlarken devam etti. "Yüzüne düşen buklelerin, kızarmış yanakların, uykulu gözlerin, burnun, dudakların," Yüzümün her bir milimini incedi. "Sen benim gözümde her türlü çok güzelsin. Ne halde olursan ol."

Not Defteri |Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin