Selam! Şükür gelebildim ben. Ne zaman tamam, yazacağım desem on gün ara koyuyorum, Allah da beni bildiği gibi etsin.
Not Defteri'ne yapabilirsem ağırlık verip finalini getirmeye çalışacağım, daha yazacağım çok şey var çünkü ve neredeyse bir yıldır yazıyorum ಥ‿ಥ
Uzatmadan bölüme geçiyorum, iyi okumalar dilerim ✨
________________________
Taha, kararını vermiş, ama nasıl yapıp kime danışacağını bilmediği bir durumla karşı karşıyaydı. Oturduğu yerde biraz daha düşüncelere dalmamak için, yerinden kalkıp evden çıktı. Arabasına binerken bir yandan da Uluhanlara haber veriyordu. Birilerine danışmadan halledemeyecekti bu mevzuyu.
Bir saat içinde tüm kuzenler, buluşma yerleri olan pastanede toplanmıştı. Taha, apar topar haber verdiği için gecenin bir yarısı gelmilşlerdi. Hepsi uykuluydu ve bu acil toplantının nedenini merak ediyorlardı. Uykularından uyanmış olsalarda kuzenlerinden biri acil toplantı ilan etmişse mutlaka gelirlerdi.
Acar, pamuklu sarı pijamasının altına giydiği ve beline kadar çektiği gri eşofmanı ile ağzı açık, uyukluyordu. Akif kolunu dürttü, uyanmadığını görünce de çenesine yasladığı elini aniden çekti. Acar başının masaya değmesine saliseler kala irkilerek kendine geldi. Yanında gülen kuzenini görünce göz devirdi.
"Ne bu çocuk çocuk hareketler, Akif?" dedi önüne Ahsen tarafından bırakılan muzlu pastayı kaşıklarken. Muz, onun en sevdiği şeylerden biri olabilirdi. Hatta olabilirdi değil, öyleydi. Acar, tam bir muz aşığıydı ve üzerindeki muz baskılı sarı pijaması da bunu destekliyordu. Akif kaşlarını çattı.
"Akif ne oğlum? Abinim ben senin," dedi tabağını önünden çekerken. Acar sinirlenip çatalını ona doğrulttu. "Pastamı rahat bırak Uluhan, yoksa birkaç gündür stalklamaya çalıştığın hesabı ifşa ederim." Sessizce söylediğini sansa da sesi karşılarında, eşinin omzunda uyuklayan Kamer'e ulaşmıştı bile.
Kamer, duyduğu ile başını hızla kaldırıp karşısındaki adamlara baktı. Karan eşinin ani hareketine anlam veremese de onun bu hallerine alıştığı için sessiz kaldı.
"Ne? Akif abim kimi stalklıyormuş?" Acar eline geçen koz ile sırıttı. Öne doğru eğildi daha çok ayrıntı vermek için ama Akif tarafından ensesinden tutularak geri çekildi. "Saçmalıyor abiciğim işte, sen uyumana devam et." Kamer, inanmasa da şu an kurcalayacak gücü kendinde bulamadığından başını tekrar eşinin omzuna yasladı. Umeyr ile derin bir sohbet içinde olan Karan, kendisine sırnaşan eşine kısa ama şefkat dolu bir bakış atıp şalının üzerinden başına küçük bir buse de bıraktı.
Asya ile sinir olduğu hastası hakkında konuşan Aden, kaçamak bakışlarla çaprazında oturan adama bakıyordu. Başta iyi alay etmiş, ders ayaklarına sataşmıştı ama sanki bir şeyler oluyordu kendisine. Oyunu falan kalmamıştı gibi bu işin, Aden direkt bodoslama dalacaktı en son. Gönlü, hiç beklemediği bu adama uçup, konuvermişti ya! Şimdi ciddi ciddi nikah kıydırması şarttı.
Masada oturan herkes ayrı düşüncelere, dertlere sahipken, Taha nihayet toplantı alanına teşrif etmişti. Konuşmalar kesildi ve herkes, onları gecenin bir vakti "acil" diye toplayan çocuğa baktı. Neydi bu kadar acil olan? Acar'ı süper kahramanlarla beraber okey oynadığı rüyasından uyandıran şey neydi?
Taha, masanın başına oturdu. Derin bir nefes alıp gözlerini masadakilerde gezdirdi. Uyuklayan Kamer ablasını eniştesi ne kadar istemese de uyandırdı. Herkes ona dikkat kesilince boğazını temizledi ciddiyetle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Not Defteri |Texting
Spiritual05*********: Not defterinin sahibi? Siz: Efendim? 05*********: Tariflerin yazılı olduğu not defteri diyorum, içinde sizin numaranız vardı. Siz: O defterin sizde ne işi var? 05*********: Şirkette yerde buldum hanımefendi. Önemli olduğunu düşünüp size...