Bir İhtimal Daha Var;

31 5 5
                                    

Keyifli okumalar....

Yazar'dan...

Yer ; Rastgele bir gazinonun gayya kuyusu
21.12.1993

''Vuslatın başka alem,
Sen bir ömre bedelsin''

Bodrum kattaki odanın küflü duvarlarına işleyen notalar genç  kadının ruhunu doyurmaya yetiyordu. Fakat günlerdir aç kalan bedenine bir fayda vermiyordu.

İki canlıydı o. Tıpkı binlerce kadının hayallerin de gizlenen annelik gibi . Ve bir o kadar da binlerce kadının canından olan parçasını böyle bir çukura getirmek istemeyecek kadar da çaresiz . İnanmıştı sadece; birilerinin onu  da sevebileceğine , bir şeyleri feda etmeden de kıymetinin bilineceğini sanmıştı. Ancak kader yine bildiğini okumuş ve tek bir an için bütün hayatını fidyeden ibaret görmüştü.

Aslında her kadının ruhu, sevdiklerine karşı biraz fidyedir...

Vücudunda kalan son güç kırıntılarını yattığı yer yatağının yanında duran sehpadan küçük not defterini almak için kullandı. Bu defterin her bir satırı onun için yaşanmışlık , kızı için ise her bir sayfada annesinin kokusu saklıydı. Anne yüreğiydi , hissediyordu. Daha doğar doğmaz lanetli kaderi kızına da aksedecek ,acıları ona bir miras olarak kalacaktı. Bu yüzden ellerinin arasın da tuttuğu küçük deftere son günlerde notlar bırakmaya başlamıştı.  Doğumuna günler kala sancıları çoğalmış , ağrıları artmıştı.

Baş ucunda yanan mum kendini karanlığa teslim etmek için zamanla savaşıyordu. Duvara yansıyan gölgesinden hayatın en çok da ona acımadığı anlaşılıyordu. Ağrıları arttıkça elin de tuttuğu kalem bile yük olmaya başlamıştı ona. Sayfa üzerinde ki bozuk el yazısı , belki de Dünya üzerinde ki düzene kafa tutacak kadar güzeldi

''Güzel meleğim, şu zamana kadar yazdığım her bir satır , eskittiğim her bir sayfa, 20 yıllık kısacık hayatım da 'iyi ki' dediğim tek noktaydı belki de.

Ben en büyük hatamı sevdiğim adama güvenmekle yaptım . Meğer aşk en güzel uzaktan yaşanırmış , bilmiyordum.  O kadar çocuktum ki , bataklığın da boğulduğumu bile anlayamadım .

Çoğu insanın hayatı için en önemli yılların da tanıdım onu. Belki de kahverengi gözleriydi , tüm geleceğimi avuçlarına düşüncesizce bıraktıran.. 

İlk başlar da sessizliğime gömdüğüm masum kalp çarpıntılarım , hafta da bir kere görmemle yetinir sanıyordum. Yetmiyormuş Geç farkına vardım.

Önce çalıştığı gazino da işe girdim. Belki 2, belki de 3 haftaydı orada duracağım süre müddeti. Biliyordum duysa en çok da babam üzülürdü , annem yıkılırdı. Ama olmadı . Onlar duyamadı , cehenneme giren ise cennetin yolunu çoktan unutmuştu.

Çok değil, aradan geçen birkaç günün ardından dikkatini çekebilmiştim ama yalnızca onun değil. Güzel geçen günlerim , toz pembe masalların sadece tozu kalana kadar devam etti. Önce görüşmek istemediğini öğrendim ,sonra ise evli olduğunu.

Sonra  ise o girdi hayatıma . Katilim. Yangınım oldu , kimse fark etmedi. Ben tek başıma yandım , tek başıma bir bodrum katın da kül oldum. Sevgiymiş adı . Öyle söylüyor. Fakat ben kahvesine canımı vereceğim bir çift göz uğruna ,hayatımdan vaz geçmiştim. O ise ,kendi arzusu uğruna hayatımdan vaz geçmişti.. Sonra sen geldin bataklığıma. Bir mucize gibi açtın arasından. Çok yalvardım Allah'a , böyle bir Dünya'ya tertemiz bir can katmamak için. Avuçlarıma bulaşan günahlar , dualarımı perdeledi. Bende zaten bir daha el açmaya çekinir oldum.

Eğer olurda büyüdüğün de yanın da olabilirsem, sana söz temiz bir sayfaya atacaksın ilk adımlarını...'' 

Genç kadının karnına aniden saplanan keskin acı , sonunun yaklaştığını gösteriyordu. Yardı için birini çağırsa , canını daha çok yakacaklarını bildiğinden son bir defa daha tek başına üstesinden gelmeye çalıştı. Birkaç saniye ara ile kendi belli eden yoğun ağrı karşısında ağzından kaçan çığlığı eli ile engellemeye çalıştı.

Ölü Ruhlar Senfonisi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin