Gereksiz olduğunu düşündüğün anda sana aslında en önemli bir insan olduğunu hatırlatan insanları gerçekden çok sevmişdim .
Hiç kaybetmek istemediğim insanlardı onlar belkide bugün birini kaybedicekdim ama bende yorulmuş ve sona yaklaşmışdım.
Herkesin sadece kendi için savaştığını kimseyi önemsemeden kendi fikirlerine zırh giydirip siper ettiğini düşünmüşdüm.
Ama yanıldım... Birkez daha...
Elimle şakaklarımı ovarak gözlerimi kapattım kimsenin adımı söylemesini istemiyordum artık huysuzca yerinde kımıldayan Edd'e yandan bir bakış atarak derin bir iç çekdim ne olduğunu bilmiyorum ama bir süredir Justin'nin yattığı odanın önünde puflarda oturup iyi haber için yerimde ritim tutarak parmaklarımla totem yapıyordum.
BİRKAÇ SAAT ÖNCE ;
Ne olduğunu anlamak için Dean'a yaklaştım elimle omzuna baskı yaparak geriye doğru iteledim bir kaç adım geriledikden sonra dişlerini alt dudağına geçirerek kızarmasına neden oldu sağ elini ensesinde gezdirerek donuk bir şekilde bana göz atarak "Bana inanmıyosun !" Dedi elimle kapıdan destek aldım Edd anlamamış gözlerle bize bakarken ben olayları idrak etmeye çalıştım Dean tekrar bir adım attı "Benimle gel" dedi ve bileğimi kaptığı gibi arabaya sürükledi.
ŞİMDİ DEN ;
Hastaneden çıkan tiz sesle gözler o tarafa doğru çevrildi 'tanrı aşkına' tıslama ile konuşmuşdum gözlerim küçük belieber'a odaklanmışdı o kadar ağlamışdı ki gözleri şişmiş ve hıçkırıkları dinmemiş üst üste devam ediyordu nefes alması zorlanmış eliyle gözlerini ovuşturuyordu .
Büyük adımlar atarak yanına yaklaştım hastanenin içine ufak belieber sızmışdı dışarda ise MİLYONLARCA belieber Justin için tezahürat yapıyorlardı.
Ufak belieber'ın boynuna sarılarak yere çökdüm bir süre bana bakdıkdan sonra hıçkırıkların arasında konuşmaya başladı yada çalışdı .
"Justin - yaşıyor - dime ! " Kafamı olumlu anlamda sallıyarak ufak bedenini kucakladım pufa tekrar oturarak ufaklığı yerinde rahat edicek biçimde kucağıma oturttum.Başını omzuma yaslıyarak tekrar konuşdu "Ben kimseyi bu kadar sevmemişdim. Benim annem-babam yok. Çok küçükken kaybetmişdim Justin beni yetimhane'den evlat olarak edindi. Yaşım şuan reşit olmadığı için halâ yetimhane'de kalıyorum." Dedi dikkati dağıtmak amacıyla "Senin yaşın kaçmış bakim prenses ? " diyen sese ikimizde şaşkınlıkla dönmeyi dilerdik ki bu ses Edd'e aitti. Bir anlık ki umutlarımızı geri yerine bırakarak küçük belieber'a sorulan sorunun cevabını beklemeye başladık. Beklediğimiz cevabı ufak belieber değil , farklı bir ses cevapladı o ses Justinden başka kimseye ait değildi. "13 yaşında dimi Mia ? "Mia şaşkınlıkla Justin'e dönerken kalbim tekerleği patlak araba gibi yalpalamaya başladı dudaklarım mutluluk dan gerilirken özlem içindeki gözlerim nefes gibi Justin'i içine çekdi .
Kucağımdaki minik hızla ayaklanarak Justin'in bacaklarına sarıldı. Justin'in gözleri yaşarırken birkez daha sevilmenin ne demek olduğunu anlaması ona hatırlatılması beni kıskandırmışdı.
Gözleri beni bulduğunda ağır adımlarla ona yaklaşdım elleri soğuk ve kemikleri hissedilcek derecede derisi çekilmişdi .Ellerini avuçlayarak kaldığı odaya çekdim yatağında yatması gerekdiğini hatırlatıcak birkaç kelime söyledim "Yatağına dönmelisin bieber ! " dediğimde dudakları gerildi dudaklarının kenarlarını parantez kavramı içine alırken elleri halâ avcumun içinde seyir halindeydi gözleri birkez daha beni etkisi dahiline alırken kalbim tekrar ritim değiştirmeye başladı. Aralanan dudakları söylüyeceği cümlenin simgesi halini almışdı. "Beni çok mu merak ettin ?" kafamı evet anlamında sallıyarak soruya cevap verdiğimi düşündüm.Soluk teni ve terlemiş alnıyorgun olduğunu belirlemişdi. Ellerim vücudunu sarmalarken ufak adımlarla yatağına iteledim. Sırtı yumuşak yatakla buluşunca yüzünde beliren mutluluk ifadesi yüzümü güldürmeyi başarmıştı. Dudaklarım tebessüm ederken gözlerim Justin e doymak için süzüp duruluyorlardı. Beynim olmuş olan senaryoyu anımsarken vücudumısıtrab içinde olacak olanları düşünüyordu. Kötü birşeyin olmamasından dolayı tanrıya şükranlarımı ilettim.
Justin kırık ses tonuyla " İzin verirsen elini tutmak istiyorum." Dediğinde güler yüzle elimi teslim ettim herne kadar büyük elleri olsada benim elim avucunun içinde büyük bir hal almıştı. Terleyen ellerimi herne kadar çekmek istesemde Justin bundan zevk aldığı için elimi çekme fikrinden vazgeçtim. Gözleri dudaklarıma kaydığında öpmek istediğini simgeler bir şekilde çarpık gülücük gönderdi. Kafamı olumsuz anlamda sallıyarak "Hayır Justin burası hastane ! " derken sesim inleme şeklinde çıkmıştı. Dudaklarını büzdükden sonra cevap vermek için kuruyan dudaklarını birbirinden ayırdı. "Hadi ama ben hasta ve dudaklara ihtiyacı olan biriyim." Dediğinde istem dışı bıkkınlık şeklinde bir inilti çıkardım. "Hayır üzgünüm :( " diyerek dudaklarımı onun gibi büzmeye çalıştım ama eminim onda havalı dururken bende katır tipi oluştuğuna emindim.
Gülümsemesi yüzünden silinirken elimi bırakarak kafasını pencereden dışarıya çevirdi. Şuan ki duruma trip atcağını bildiğimden dolayı dışarı çıkmak için ayaklandım. Ayağa kalkmamla Justin in imalı bir şekilde öksürmesi bir oldu. Arkamı dönme den kapdan dışarı çıkmaya odakda kaldım. Dışarı çıkmamla küçük belieber ın koşarak yanıma gelmesi anlık olmuştu . "Yanına gidebilirmiyim ?" dediğinde kafamı evet anlamında sallıyarak içeri girmesi için kapıyı açtım kapıyı açmamla Justin in bağırması bir oldu.
"Dayanamayıp dudaklarıma dönceğini biliyordum ." dedikten sonra sesli bir şekilde güldü. Taaki küçük belieber Mia içeri girene kadar Justin gülmeye devam ederken Mia yı görmesiyle sesi kesilmişti.
Mia hızla Justin e koşarak "Sanırım öpüşmemiz gerekli bieber !"derken sesi ciddi çıkan Mia dudaklarını büzüştüerek Justin e uzattı. Gülmemek için birbirine baskı uygulayan dudaklarım daha fazla iradesine hakim olamıyarak kahkahasını patlattı.
"Oww dudaklarım seni çok özlemiş Justin." Derken sesimde iğneleyici tonlama kullanmıştım. Sözüme bozulmuş olucak ki kaşlarını çatarak bileğimden kavradı kulağıma yaklaşan dudakları sessizlik içinde büyülü kelimeleri fısıldarmışcasına "Yalnızken de böyle diyebilcekmisin acaba ?" derken bileğimdeki eli baskıyı arttırdı . Kaşlarını çatan Mia "Ihm . Bizi biraz yalnız bırakırmısın Cara ?" dediğinde hayretten kaşlarım havalandı .
Adımlarım tekrar dışarının yolunu tutarken dışarıya çıkmamla Edd e toslamam bir olmuştu. Edd e kilitlendiğimde duyduğum ses ve verdiğim tepki yalnızca şu olmuştu.
"Justin i iyileştirdin sıradaki hastan benim Cara ! Doktorum olurmusun ?"
"HAA !"
Şaşırmamı doğal karşılaması bu tepkiyi beklediği anlamına geliyordu. Sesi Justin'in duymamış olması için tanrıya dua etmeye başladım. Sevgimin Justine karşı artmasından dolayı bu sözleri duymasını istemiyordum. Sessiz bir şekilde kulağımı kapıya yerleştirdim kapıya yanaşmamla kapının sert bir şekilde açılması bir oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YEAH !!
FanfictionBir zamanlar çok sıkı bir belieber olsada ..... Zaman onu değiştirir ve aksi gerçekleşmeye başlar .... Hayranı olduğu bieber kıza karşı birşeyler hissetmeye başlar... Kızın soğukluğu herne kadar kızı kendinden uzaklaştırsada aralarında birşey olması...