22.Bölüm

287 31 8
                                    

Cemre çatalını ağzına götürürken bir yandan da telefonuna bakıyordu. Bir anda öksürmeye başlayınca hepimiz ona döndük. Ağzındaki lokmayı zar zor yutup bize döndü.

"Tercihler açıklanmış."doğru. Ağustos ayına gelmiştik tercihlerimizi yapmıştık şimdi açıklanma sırasıydı.

Hemen koşup Hazal bilgisayarını getirdi yanımıza. Bizde yanına dizilip sırayla bilgilerimizi söylemeye başladık.

Hazal İstanbulda özel bir üniversitede Hukuk kazanmıştı. Cemre de yine İstanbulu kazanmıştı. Duru ise Kocaeli üniversitesini kazanmıştı. Sıra bana geldiğinde bilgilerimi Hazala söyledim.

Ekran açılınca ben bakamamıştım ama kızlardan da ses çıkmıyordu.

"Noldu? Hazal noldu?" Dayanamayıp ekrana baktım. Ankara çıkmıştı. Ankara.

10.tercihime yazmama rağmen Ankara çıkmıştı. Kızlar benim tepkime bakarken gülümsedim.

"Hepimiz kazandık! Üniversiteliyiz artık."yutkundum. Çağrıyla aramın bozuk olması yetmez gibi bir de dört yıl uzak kalacaktık.

"Zeyno sen şimdi bize uzak olacaksın."dedi Hazal dolu gözleriyle.

"Ya hayır hem Ankara şuradan şura. Belki yatay geçiş yaparım."dedim.

"Aynen canım yaparsın. Her diyen yapıyor ya zaten."dedi Cemre morali bozuk şekilde.

"Bu kadar bozulacağınızı bilsem yazmazdım kızlar. Hem ben üzülmedim hadi siz de üzülmeyin kahvaltıyı bitirelim. Hem bugün çok güzel bir gün Hazalın doğum günü hadi hadi."

Kızlara belli etmesem de bozulmuştum bu duruma. Ama okuyacaktım. Tekrar bir sene daha sınava hazırlanamam artık.

Saat akşama yaklaşırken elbiselerimizi giymiştik. Hazal toz pembe elbisesini giyerken biz de beyaz giymiştik.

Kutlamayı yapacağımız ortama geldiğimizde büyük yemek masasına oturduk. Ailelerimiz de buradaydı. Bir tane sandalye boştu. O da benim karşımdaki. Çağrı hala gelmemişti.

"Ee çocuklar tercihler açıklanmış noldu nereler geldi? Yemekte yemekte diye diye merakta bıraktınız insanı."dedi annem.

"O zaman ilk ben söyleyim."dedim yerimde dikleşip.

"Ankarada endüstri mühendisliği kazandım annecim."annemin gözlerinin içi parladı.

"Ay benim melek kızım oy benim güzelim maşallah sana ayy."mutluluğu her haliyle belli oluyordu.

"Abii!" Hazal yanımdan kalkıp koşa koşa gitmişti. Arkamı döndüğümde Çağrı oradaydı. Hazalın sarılmasına karşılık verirken bir taraftan bana bakıyordu.

Hazalla birlikte masaya yaklaştılar.

"Ay Kader teyze bende burada hukuk kazandım."dedi sevinçle.

"Ah benim canlarım" dedi Nesrin teyze gözleri dolu şekilde. Çağrı bir şey demeden masadaki yerine yani benim karşıma geçti.

Yemekleri yedikten sonra pastaya gelmişti sıra. Hazal hepimizi yanında istemişti biz de yanına gittik. Önce büyük pembe pastasıyla fotoğraf çekilip mumları üfledi.

Kalabalığı dağıtmak için kenara çekileceğim sırada kulağıma gelen sesle durdum.

"Konuşabilir miyiz?"Çağrının sesiyle kafamı hafifçe sallayıp olduğumuz mekanın balkonuna çıktım. O da arkamdan geldi.

"Nasılsın Zeynep?"dedi çekinerek.

"Gerçeği mi söyleyeyim?"kafasını salladı.

"Kötüyüm Çağrı. Ben sensiz kötüyüm."dedim. Yüzüme bakamadan kafasını eğdi.

Son Durağın- ZeyÇağHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin