♕︎TWO♕︎

559 50 10
                                    


"That's between me and you,
our little secret."

♕︎

Cassiopeia araya giren cırtlak ses sayesinde an ve an duyma yetisine kovuşurken, aynı hızla pişman oluyordu. Rose Weasley her zamanki gibi kendisinin doğru olduğunu düşündüğü gerçekleri sesli şekilde ifade ediyor, sesini bir an bile alçaltmıyordu. O da herkes gibi kuzeni ve Cassiopeia arasındaki iletişimin -iletişimsizliğin- kavgadan öteye geçemeyeceğinin farkındaydı. Fakat diğerlerine kıyasla bunu şiddetle ifade etmekten kaçınmıyordu.

"Siz ikinizin beraber olmasıyla, James'in zorunluluk dışında kitap okuma ihtimali eş değer." Kendini tutamayarak biraz bağırdığını sonunda fark edebildi, sesini alçaltarak devam etti. "Siz kimi kandırdığınızı sanıyorsunuz?"

"İnan bana Weasley düşüncelerini en son umursadığım insan bile sen değilsin." dedi Cassiopeia sonunda konuşmaya karar vererek. "İster inanın, ister inanmayın. Fakat bu yaptığınız tamamiyle aşka mani olmak."

Draco Malfoy duyduklarının gerçek olamayacağına dair kendini ikna etmeye başlamışken, küçük kızına ne kadar değer verdiğini bir kez daha anlıyordu. Bir başkasının onu mutlu edemeyeceğine ve elinde sonunda kızına zarar vereceğinden neredeyse emindi. Şuana kadar böyle bir kaygısı olmamıştı çünkü Cassiopeia diğer kızlar gibi değildi, genel olarak romantizimden uzak kalır hatta çiftlerle dalga geçerdi. O en çok kendisini severdi, bir başkasına verebileceği sevgisi yoktu. Çevredekilerin kızının bu tavrına kendini beğenmişlik demelerine asla izin vermezdi Draco, çünkü başkasına harcanacak sevgiyi kendisine adaması ona mantıklı gelirdi.

Madam Pomfrey ziyaretçilerin fazla kalmasından hiç memnun değildi, yada sık sık kendisini ziyarete gelen ikilinin kaldığı bu zor durumun farkındaydı. İçerideki herkesi kibar bi dille hastane kanadından kovarken o da peşlerinden ilerledi.

Genç kız kapının kapanmasıyla oturduğu yerden hızla doğruldu. Kavga esnasında duvara savrulduğu için başını şiddetle vurmuştu Poppy'nin verdiği iksir de ağrılarını gidermesinin yanında ona kulak uğuldaması ve baş dönmesi armağan etmişti. Yan yatağa yönelir yönelmez etrafın dönmesiyle elini sertçe çocuğun göğsüne bastırdı. Planlı olmayan bu hareketi James'in canını beklediğinden daha fazla yakmıştı. O yüzünü buruştururken Cassiopeia diğer elini de haraket ettirerek çocuğu yakalarından tuttu.

"Buna nasıl cüret edersin?!"

"Aklıma ilk bu geldi, ama madem rahatsız olacaktın neden eşlik ettin Malfoy?"

James'in çarpık gülümsemesi Cassiopeia'yı daha da sinirlendirirken, bi yandan da söylediklerine hak vermeden edemiyordu. O an istese James'in yalanını ortaya çıkarırdı. Aslında bunu çok isterdi ama bu onun Fransa biletini keserdi. Çocuğa kızmanın saçma olduğunu fark ederken koridordaki sesler odaya kadar doldu.

"Kendilerince oyun oynuyorlar." dedi Harry sessiz çıkardığını düşündüğü sesiyle.

"Buna izin mi vereceğiz?"

"Bırakalım bize bir daha yalan söylememeleri gerektiğini anlasınlar. En fazla bir hafta sonra birbirlerini zehirlerler." Astoria sesinde ki siniri gizlemeden savurduğu kelimeleri diğerleri kabul etmiş olacak ki etraf tekrar sessizleşti.

Hala eli James'in yakalarını tutan Cassiopeia anın gerginliğiyle fark etmeden ona daha da yaklaşmıştı. Yüzleri arasındaki mesafe nefeslerinin birbirine çarpmasına sebep olacak kadar azdı.

"Bu benim ve senin arandaki, küçük bi sır."

Cassiopeia, James'in onu onaylamasını beklerken genç adam kapıya yaklaşan gölgeye odaklanmıştı. Gelen kişinin kapıyı açacağını anladığı an Cassiopeia'yı onayladı.

Fakat kelimelerle değil, beden diliyle.

İçeriye onlara son bir uyarı yapmaya gelen ebevynleri bu görüntüyle karşılaşmayı kesinlikle beklemiyordu. Bay Malfoy'un kapıyı tutan eli havada asılı kalırken, Cassiopeia hala genç adamı yakasından kendine çekiyor James ise dudaklarını onunkilerde sabit tutuyordu.

Tüğ kadar hafif varlığı hissedilmeyen küçük öpücük, James Sirius Potter'ın bu küçük oyuna katıldığının göstergesiydi.















Bolum memesi yapmayi cok seviyom:

𝘼𝘽𝙊𝙐𝙏 𝙐𝙎 •James Sirius Potter•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin