Kanepede somurtarak otururken bir anda iki büyük el gözlerimi kapatmıştı, "Ben kimim bil bakalım?" "Sen bence Shoto'sun?" ben gülerken o da göz devirerek karşımdaki tekli koltuğa oturmuştu. "O lanetin adını anma." "Ne laneti ya? Gâyet tatlı çocuk?" koltuktaki yastığı kafama fırlatmıştı, "O zaman git o çocukla yap projeni." diye bana bağırınca gülmüştüm.
"Shoto'dan bahsedince sinirlendin, galiba zayıf noktan Shoto?" "Hayır, zayıf noktam sensin."
Ben kızarırken bana attığı yastıkla yüzümü kapatmıştım, "Şapşal." diye mırıldanınca gülmüştü, "Ne gülüyorsun be!" "Seninle uğraşmak hoşuma gidiyor." "Farkındayım!" "Çok çemkiriyorsun" "Hiçte bile!" susarak ona bakmıştım, keskin kızıl gözleri üzerimde dolanıyordu.
"Izuku gelsene bir şey söyleyeceğim." "Üşeniyorum, buradan söyle." "Ama çok önemli kulağına söyleyeceğim." merak ederek saflığıma gelince kanepeden kalkıp koltuğa yaklaşmıştım, "Noldu?" "Kulağını yaklaştır." ben kulağımı onun dudaklarına yaklaştırınca dalgınlığımdan yararlanarak belimden çekmiş ve beni kucağıma oturtmuştu, "Ya pislik bırak beni!" "Zaten evde bir tek ikimiz varız, cidden fısıldayacağımı mı düşünüyordun?" "Dalmışım işte!"
Beklemediğim bir anda bana sarılmış ve başını göğsüme yaslamıştı, "B-Bakugou?" seslenmeden sarılmaya devam edince bende sarılmalıymışım gibi hissederek onun boynuna kollarımı dolamıştım.
Rahatlatıcı ve kısa süreli sarılma ardından başını koynumdan kaldırarak bana bakmıştı, kızarmış yüzüme doğru hafifçe gülümsemişti, "Biraz daha sarılırsam sobaya dönüşeceksin." diyerek kıkırdamış ve arkasına yaslanmıştı. "N-ne diyorsun be!" çemkirerek kollarımı birbirine dolamıştım, sanki kaynar kazana atmışlar gibi vücudum sımsıcaktı.
"Yemek ister misin?" "Sapık!" diye hızlıca onun kucağından kalkarken o da şaşkınca bana bakmıştı, "Yemek diyorum, yemek yemek ister misin?" "Sapık olan ben miymişim?" diye hayretle kızarırken o da anlamayarak göz kısmıştı, "Aç değil misin?" "Yiyelim! Yemek! Yemeliyiz!"
Ben robot gibi davranırken o da mutfağa yürümüştü. "Ramen sever misin?" "Hmhm." onu onaylarınca su kaynatmaya başlamıştı.
İki kâse rameni de masaya koyup beni çağırmıştı, karşılıklı oturmuş ve bir kâseyi de önüme çekmiştim.
Ben hayvanca kâseye dalarken Bakugou da bana bakıyordu, "Ne var? Yesene." "Kaç gün aç bıraktılar seni?" sinirle ona ramen çubuğunu fırlatmıştım, "Aklını başına al." "Aklımı başımdan sen aldın."
Bir anda gelen püskürtme isteği yüzünden ağzımdaki ramenleri Bakugou'nun yüzüne boşaltmıştım. Akan burnumu geri çekerken Bakugou da iğrenmiş gibi bana bakmıştı, "Yanlışıkla oldu." ben ona gülerken o da kalkmış ve üzerindeki tişörtü sıyırmış, ardından tişörtle yüzünü temizleyip mermere fırlatmıştı.
"Iy?" ona bakmıştım, üzerindeki tişörtle yüzünü silip yere mi atmıştı? Üstelik şuan yarı çıplaktı. "Of git üzerini giyin!" ben gözlerimi hızlıca kapatırken o da gururla göğüs gösterisi yapıyordu.
"Ev benim değil mi? Birazdan giyerim." ben ona küfürler savururken gözlerimi aralamıştım. Gözlerimi kapadığım sırada bana yaklaşmış olmalı ki gözlerimi açtığımda gördüğüm ilk şey şişkin göğüslerdi!
"Oha kadın göğsü gibi." diyerek elimi göğsüne götürüp dokunduğum sırada ne yaptığımı şaşırarak hemen elimi geri çekmiştim, "Sapıklaşıyorum." diye mırıldanarak hızla kalkmak istemiştim ki Bakugou buna engel olmuş ve kendi ramen kâsesini benim önüme iterek çekilmişti.
"Sen benimkini ye. Ben üzerimi giyineceğim."
Yere eğilmiş ve tişörtü alarak görüş alanımdan uzaklaşmıştı, bende yapılı sırtını izlemekle yetinmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
damn duty
FanfictionTalihsizlik, müzik projesinde Katsuki ile eşleşmiştim! Fakat onun piyanoyu çaldığı an... | BAKUDEKU kitabıdır | Başlangıç tarihi 09.07.23 | Özgünlüksüz AU