Bu bölümü yazmaktan nefret ettim çünkü voleybol beni çok fazla geriyor. Ezranın o saçma salak düşünceleri benimkilerdi. Sırf maçta kendimi rahatlatmak için tiktok akım şarkılarını söyleyerek havaya girmeye çalıştığım bile oluyordu. Yani... Beni bu bölümlük idare edin.
Sanırım voleyboldan nefret etmeye başlıyorum.
"Çok gerginim, çok fazla gerginim. Elim tutmuyor, Ezra gidiyorum galiba." Bayılmak üzere olan Zehranın kafasına bir tane geçirdim. "Mal mal triplere girme, ilk maçımız sanki."
"Uzun zaman sonra ilk maçımız! Ya zıplayamazsam, ya topu dışarı atarsam, ya servisim geçmezse, kafayı yiyeceğim! Ya manşet alamazsam!"
Gözlerimi devirdim. "Derin bir nefes al." Içine koca bir nefes çekti. "Oksijeni bitirdin geri zekalı." Nefesini tutarken güldü. "Ne zaman bırakayım?!" Kızardığında ona tiksinircesine baktım. "Beyaz ışığı görene kadar tut."
Voleybol çorabını düzelttim ve bileklerimdeki dizliğe bakındım. "Hazır mı herkes?" Yedekler de geldiğinde dışarıda çalan Rihanna'nın şarkısıyla derin bir nefes çektim içime. Ananı sikeyim çok gerginim.
"Çıkalım." Soyunma odasının kapısını açtığımda karşıdaki odanın kapısı da açıldı. Kaptanları bana aşağıdan baktığında kaşlarımı çattım. Onların tarafından gelen bir "Devede de boy var." Lafı ile sırıttım.
Tamam, onlar başlattı. "Kaptan yürürken dikkat et de ezme kimseyi, görmezsin falan." Nihal sakızını patlattığında sırtıma vurdu. "İlerle yiğidim." Sahaya geçtiğimizde daha maçın başlamasına yarım saat vardı.
Esnemeye başladığımızda bacaklarımı sıfırladım ve bir tarafa doğru uzandım. "Şu fiziğe bak ulan tütütü maşşallah." Esin bacaklarını açmaya çalışırken tükürüklere boğdu bacağımı. "Sağlıklı besleniyorum canım." Ufak saçımı kulağımın arkasına atar gibi yaptım.
Biz iyice esnedikten sonra topu aldım ve birkaç defa sektirdim. "Eşin benim." Selin karşıma geçtiğinde sırıttım. Parmak pasla gönderdiğik topu bana kaldırdığında durduğum yerden smaçla gönderdim.
"Kolunu iyice esnet."
Çıkardığı topu ona tekrar parmak padla gönderdim. Bu sefer o smaç bastığında hızlıca karşıladım. Kollarımdaki yanma yüzümde sırıtmaya neden olduğunda bana gönderdiği topa tüm gücümle smacı bastım.
"Kaptanııım!"
"Canım~ Oğlum öyle gelme."
Esinin kaçan topunu karşıladım ve ona gönderdim geri. Bir süre böyle devam ettiğinde antrenörümüzün bizi çağırmasıyla yanına gittim. "Gel, ilk biz başlıyoruz. Selini servise koyuyorum, sen dörtte başlıyorsun."
Pozisyon kağıdını gösterdiği gibi yerlere bakındım hızlıca. "Tamamdır." Hakemin çaldığı ıslıkla sıraya geçtim. 5 numaraya kadar yürüdük ve birbirimizi alkışlayıp yerlerimize geçtik. Hakemin seçtiği top Seline giderken titreyen ellerimi yumruk haline getirdim.
En iyisini yapma vaktiydi.
Top hızlı bir şekilde karşı tarafa geçtiğinde iki oyuncununda topa atlamasıyla birbirleri ile çarpışarak topu kaçırmışlardı. Antrenörleri onlara bağırırken Esin hızla alkışlamış ve Seline dönmüştü. "Aslan ikizim benim, devaaam. Devam evde seni ödül bekliyor."
Top tekrar karşıya geçtiğinde libero bizim sahaya göndermişti. "Avantaj!" Nihal, Cerenin karşıladığı topu bana kaldığında adımlamamı yaptım ve tüm gücümle topa vurdum. Top bloğu kırıp, yere düştüğünde gülümsedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Amour GxG
ChickLitİclal edebiyat profesörüydü, Ezra ise dersini almak zorunda olan bir spor öğrencisi.