Amour GxG

28

~|~

"Ne?"

Gözlerim şaşkınlıkla büyürken yutkunamamıştım bile. Ne demişti o? Bir farkım yok muydu? Ne saçmalıyordu?

"Sevgilinin yüzüne bunu nasıl diyebiliyorsun?" Kaşlarım çatıldığında oturduğum sandalyede doğruldum. Elini boynumdan çekmek için tuttuğum sırada tutuşunu sıkılaştırdı. "Peki ya sen sevgilini nasıl eski kız arkadaşının fotoğrafları ile dolu bir odada uyutabiliyorsun?"

"Benim senden önce hiç sevg-" Tutuşunu daha da sıkılaştırdığında sözüm kesilmişti. "Beraber birçok fotoğrafınız varken nasıl inkar edebilirsin? Daha önce beraber o yatakta mı yatmıştınız? Anlaşılan beceriksizsin tekiydi."

Mavileri içimi titretirken bir buz dağına bakıyor gibi hissediyordum. Sert yüz hatları daha da sertleşmiş, beni korkutmuştu. "Hayır, kız arkadaşım olmadı daha önce." Zorlukla konuştuğumda elini çekti ve üzerimden kalktı. "Evet, diğerleri de aynı şeyi demişti.  Daha sonra kız onlara geri döndüğünde çok hızlı bir şekilde unutuldum, bir farkın yok."

Mutfaktan çıkmak için ilerlediğinde peşinde koşuşturdum. "O benim kız arkadaşım değil, sadece arkadaşım. Onunla asla o tarz bir ilişki içerisinde olmam, olamam. Zaten rahat bir yıldır konuşmuyoruz, çok vakit geçirmemizin nedeni zor bir ailesi olması. Öyle ki şu an kızın yaşayıp yaşamadığını bilmiyoruz, en son seninle birlikte olduğum gece ağlayarak arad-"

"Gecenin bir vakti seni arıyor ve telefonunu mu açıyorsun? Hemde benimleyken?" Sesi hafiften yükseldiğinde gözlerini yumdu, sakinleşmeye çalışıyordu. "Madem bir yıldır konuşmuyorsun, neden seni arıyor? Siktimin odası neden onunla olan fotoğraflarınla dolu?!"

Küfür ettiğinde ağzım şaşkınlıktan beş karış açıldı, o öylesine nefret ederdi ki küfürden yanında hakaret etmeme bile kızardı. "Çalışanlar bilmiyor olmalı, kaldırtacağım. Özür dilerim, fark etmedim." Sinirle soluklanırken suçluluk duygusunu en uçlarda yaşıyordum.

Daha az öncesine kadar onun dediklerini tartarken kendi yaptığım çok daha büyük bir kabahatti. "Olan olduktan sonra düzeltsen ne olur? Neden düzgünce beceremiyorsun? Evimde hiç eski sevgililerimden kalan bir eşyayla karşılaştın mı? Fotoğraflar? Bir arama? Rahatsız oluyorsun diye kimseyle doğru düzgün yakınlaşmazken bile senin arkadaşlarınla olan yakınlıkların, dersimdeki o kızıl saçlı kızla olan yakınlığın... Hiçbirine sesimi çıkarmadım, Esin sen mastürbasyon yaparken fotoğrafını çekmesi hakkında da konuşmadım."

Elerini saçlarına geçirdi ve geriye doğru ittirdi. "Bu kadarı fazla ama Ezra, ilişkin olduğunu unutuyorsun. Geç saatlere kadar dışarıdasın, haber vermezsin, kimlerle olduğunu bilmem ama sırf işimle alakalı bir görüşme için çıldırırsın!"

Bağırışı boynumu iyice büktü, ağlamayacaktım. Hayır, kesinlikle ağlamayacaktım.

Gözümden istemsiz dökülen bir damlayla derin bir nefes çekti içine. "Ağlama, ağlayarak bir şeyleri çözemezsin. Tartışıyoruz Ezra, si- ağlama!" Alt dudağımı dişlediğimde gözlerimi yere çevirdim. Kesinlikle ağlak bir insan değildim, kim bağırırsa bağırsın on katını yansıtabilirdim.

İclal dışında.

"Ezra... Üzgünüm, bağırmamalıydım." Hâlâ benden uzaktaydı, sesi geçiştirir gibiydi. Ağladığım için susuyordu, emindim ki konuşacak çok şeyi vardı. Salak olduğum için sevgilimle kavga dahi edemiyordum, beceremiyordum işte. Düzgün bir sevgili olmayı bile beceremiyordum.