Amour GxG

25

~|~

"Bekle, Ezra dur!"

Kollarımı İclin beline sarıp dudaklarını hırsla öpmeye devam ettim. Dersim yoktu ama sırf onun için burada, onun ofisindeydim. "Kapı kilitli değ-" lafını kesip, araladığı dudakları arasından dilimi soktum.

Elim kalçasında gezinip, genişçe kavrayıp kendime bastırırken dudaklarından bir inleme döküldü. Pes etmişlikle kollarını boynuma sarıp, göğüslerini bana bastırdığında sırıtmadan edemedim. Elimin teki büyük göğüsüne gittiğinde alt dudağımı dişleri arasına aldı.

"Neden bu kadar acelecisin?" Nefes nefese sorduğunda cevap dahi vermeden öpüşmemize devam ettim. Ona nasıl uyuduğum derste seviştiğimiz anları gördüğümü ve ıpıslak şekilde uyandığımı söyleyebilirdim ki?

"Ezra!" Kafamı yana yatırıp, boynuna narin öpücükler bıraktım. İz bırakamazdım, okulda gizlemesi için malzeme yoktu. Ama sikeyim ki herkes içerisinde öyle gezsin istiyordum.

Onu koltuğuna ilerletip, masasına oturdum. Nefes nefese geri çekildiğimde açılan gömleği ile koltuğunda öylece oturuyordu. "Bu tehlikeli, yakalanabilirdik." Omuz silktim ve İclalin emdiği dudaklarımda dilimi gezdirdim.

"Bu bi sorun değil." Kaşlarını çattığında gözlerimi göğüsüne indirdim. Üstten ilk üç düğmesi açılmıştı, oysa çok dikkat ederdi. Büyük göğüslere sahip olduğundan düğme arası gözükebiliyordu.

"Çocuklaşma, bir şeyleri parayla halletmeyi değil de o şeylerin hiç yaşanmamış olmasını sağla. Kimseye bu halde yakalanmak istemiyorum."

Dik dik ona bakmaya başladım. "İnsanlar benimle sevgili olduğunu bilmemeli mi yani?"

"Bu benim için bir şey ifade etmiyor, yalnızca senin itibarın önemli. Sırf eşcinsel olduğun için senden uzaklaşacak birçok iş insanı var." Gözlerimi devirdim. Nefret ediyordu ona göz devirmemden ama şu an saçma sapan davranıyordu.

"Ezra."

"Ezra diyip durma, param varsa neden kullanmıyorum? Ayrıca hangi pezevenk Soykanl-" Koltuktan kalkıp, çenemi kavradığında dumura uğramış bir şekilde ona baka kaldım. "Sözlerime dikkat et, pis ağızlı insanlardan hoşlanmam." Tırnaklarını derimde hissettiğimde kalbim sıkışır gibi olmuştu.

Tek elimi beline uzattığımda diğer eliyle hızla bileğimden tutup, ona dokunmamı engellemişti. "Sert olduğunda çok çekici olduğunu biliyor muydun?" Mavi gözleri onu ciddiye almamamla daha da koyulaşırken hayran hayran bakındım onlara.

İclal gerçek olamayacak kadar güzeldi. Bacaklarım arasına girdi ve çenemden yavaşça boynuma doğru kaydı. "Bazen senin yalnızca övgü ve sevgi arayan yavru köpek olduğunu unutuyorum." Kendi kendine mırıldandığında dilimi dişlerim üzerinde gezdirdim.

O beni nasıl görmek isterse öyleydim, kendi arzularımı geri plana atardım, yeri ve vakti geldiğinde kendi benliğim öne çıkacaktı. Ondan sakladığım her bir şeyi yavaş yavaş görecekti.

"Birkaç gündür kendi kafana göre takılıyorsun."

Boynumdan masaya doğru bastırdığında hızlanan nefeslerim iyiye işaret değildi, onu kızgınlıktaki bir hayvan gibi arzuluyordum.

Eli çekmecesinde sakladığı fulara gittiğinde zorlukla yutkundum. Şimdi sadece onun insafına kalmıştım, dünden sonra da pek iyi olacağını sanmıyordum. Ellerimi önümde bağladı ve yukarıya doğru ittirdi. "Ben izin vermeden indirirsen zevkini yarıda keserim." Gözlerini gözlerimden çekip, dudaklarıma bakındı.