*TAMAMLANDI*
*Her ne kadar bağımsız olsa da hikayeyi daha iyi anlamak için önce UZAYLI adlı hikayemi okuyun.*
Halam, aynı zamanda bir nevi teyzem, ben ona kısaca Hatey derim, bana hep bir masal anlatırdı. Bir gün yıldız kayarken bir dilek dilemiş. S...
Lütfen ve lütfen okuyorsanız yıldızımızı parlatın. Yorumları ise sadece yeni bölüm istemek için kullanmayın. Bölüm hakkında yorumlar görmek inanın daha motive edici ❤️
Keyifli Okumalar...
Instagram: e.s.mare
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
✨ "Uyu benim güzel dünyam. Kalbimi senden koruyamadım ama seni kalbimden koruyacağım." ✨
Öptü.
Bu sadece dudakların dudaklarıma dokunması da değildi. Yani ilk olarak öyleydi belki ama sonra yüzümdeki elleri belime indi. Beni yerden biraz daha yükseltti. Titreyen ellerimi nere koyacağımı bilemediğim için omuzlarına koyduğumda sağ kolum hafifçe sancıdı ama o sancı karnımdaki kelebeklerin bıraktığı sancının yakınından geçemezdi. Sanırım artık içeride mangal yakıyorlardı, mangalın üstünde pişen de benim kalbimdi. Bunun başka nasıl bir açıklaması olabilirdi ki?
Dudağımdaki dudaklar hafifçe geri çekildiğinde, "Ela," dedi Erian. Gözlerimin kapalı olduğunu fark ettim, birkaç dakikadır o gözkapaklarının altında havai fişekleri izlediğimi de. "Dünyalı," dedi Erian bu kez.
Açmadım gözlerimi, kesin yine salak salak hayaller kurmuştum ve gözlerimi açtığım an kaybolacaktı hepsi.
"Gözlerini açar mısın?" dedi Erian. Başımı iki yana salladım. Olumsuz bir ses çıkardım. "Güzel Dünyam bak bana hadi!"
Al işte! Salak salak hayaller...
Dudaklarımı aşağı büktüm. "Of be! Keşke gerçek olsaydı."
"Gerçek zaten," dedi Erian.
"Yok ya!" diye çıkıştım. "Güzel Dünyam da gerçekti değil mi? Tabii tabii."
"Güzel Dünyam," dedi yine.
Gözlerim istemsizce açıldı, onun mavi gözleriyle çarpıştı. Ayaklarım artık yere basıyordu. O halde ben nasıl hala uçuyordum?
Elleri yine yüzümün iki yanına yerleşti, parmakları yanaklarımı okşadı. "Sen..." dedim ve yutkundum. "Şimdi beni öptün mü?"