Multimedya: Kaset - Sevmek Güzel
Keyifli Okumalar...
Tan'dan...
✨
"Tanrılar bir bakir bir de bakire istiyormuş!"
✨Ne boğucu bir ortamdı. Bir asker, bir doktor, bir yarı uzaylı ve bir de baygın kral... Aslında boğucudan çok saçma bir ambians dolu bir ortamdı.
Tan yine göz ucuyla metal bir tabakanın üzerinde yatan adamı dikkatle izleyen kıza baktı. Şifacı denen mendebur sürekli başka başka tahliller yapıyordu ama adama yetmiyordu. Krallarına layık olmalıydı. Kralları da krallarıydı.
Oflayıp ayağıyla yerde ritim tutmaya başladı. Daha on dakika önce gidip baş belalarını kontrol etmişti. Çağrı Tanrıcılık oynuyordu, bir gün çarpılacaktı ama kim bilir o hangi gündü. Lacivert denen yabaniyi Çağrı'nın yanına bırakıp Ela'yı da zorla kaldıkları mağara odasına götürmüş ve uyutmuştu. Evet, bir bebek gibi uyuyana kadar başında beklemişti.
Kız her ne kadar belli etmemeye çalışsa da Tan çok korktuğunu gözlerinden anlamıştı, ağlamıştı da. Ela'ya hiçbir zaman kıyamazdı, ondan yaşça büyük olsa da onu küçük kız kardeşi gibi görmüştü hep. Annesi de onu kendi çocuklarından hiç ayırmamıştı, bu yüzden zaten beraber büyümüşlerdi. Gerçi Çağrı da öyleydi, Çağrı tam çöpün yanına bırakmalık bir kardeşti.
İstemsizce sırıttı, o manyağı da seviyordu. Ona bulaşanın da ağzını burnunu düşünmeden kırardı.
"Kuzenleriniz yanınızda olmadığında sizi gülümserken görmek şaşırtıcı," diyen sesle başını çevirdi. Evina artık yanında, onun gibi sırtını girintili duvara yaslamıştı.
Gözleri kısıldı. "Sen de arada bir denemelisin, gülümsemeyi yani."
Evina dudak büktü. "Ben askerim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÜNYA'LI
Umorismo*TAMAMLANDI* *Her ne kadar bağımsız olsa da hikayeyi daha iyi anlamak için önce UZAYLI adlı hikayemi okuyun.* Halam, aynı zamanda bir nevi teyzem, ben ona kısaca Hatey derim, bana hep bir masal anlatırdı. Bir gün yıldız kayarken bir dilek dilemiş. S...