1.9

83 14 18
                                    

Şokla ekrana bakmıştım birkaç saniye. Benim için mi gitmişti? Yanlış anlamayayım diye? Yüzümdeki şaşkınlık kocaman bir tebessüme dönüşürken dolan gözlerime yine engel olamamıştım.

Yutkunarak ekranı kapatıp başımı kaldırdım. Nefes dahi alamıyordum sanki. Gerçekten, bu yaşanmış mıydı şimdi? Ege, benim için bu ortamdan kaçıp gitmişti. Sırf yanlış anlamayayım diye. Allahım, bu nasıl bir lütuftur böyle?

Bir kere bile görmediği bir kızı üzmemek için yaptığı bu davranış benim umutsuz kalbim için öyle büyük bir olaydı ki. Hıçkırmamak için alt dudağımı dişlerim arasına alıp telefonumu açtım tekrar.

Evet, mesajlar hala duruyordu.

Evet, bu gerçekten yaşanmıştı.

Oha.

BU GERÇEKTEN YAŞANMIŞTI!

"İyi misin?" Ekrana kilitlenmiş otuz iki diş gülen bana korkarak bakan Ece'yle biraz olsun toparlanmaya çalıştım.

"E-evet, güzel bir haber aldım da. Sana daha sonra anlatırım." Olabildiğince sakince açıklamaya çalışmıştım. Çünkü çardaktaki tüm gözler pür dikkat üstümdeydi. Nadir insani tepkiler verirdim ben. Farkında oldukları için sadece beni izliyorlardı.

"Aa yabancı mı var kız. Söylesene bize de seni bu kadar mutlu eden haberi." Doğan diğerlerine nazaran daha neşeli ve tasasız biriydi. Muhtemelen bu gruptan birine arkadaş diyecek olursam bu Doğan olurdu. Buna rağmen, bu çıkışını hiç beklemediğim için yine bir şaşkınlık dalgasıyla yüzüne bakakalmıştım.

Yine ve yeniden bana yardımcı olan tek dostum Ece, duruma el atmıştı. "Özel hayat denen bir şey var gerizekalı. Hönk diye sorulur mu?" Ona minnetle gülümserken Doğan imayla gülümseyip beni baştan aşağı süzdü.

"Aha, şimdi anladım işte." Harfleri uzatıp başını sallaya sallaya yer çekimini bulan newton heyecanıyla hemen karşılık vermişti. Kaşlarım havaya kalkarken tamamen ondan tarafa döndüm.

"Ne anladın acaba?" Cevap vermemle gülüşü iyice piç gülüşüne dönmüştü. "Böyle güzel bir kızın sessiz olmasının sebebini hep merak ediyordum. Tabi ya." Dedi otomatik şekilde başını sallamaya devam ederken.

Güzel kız?

Dalga geçiyordu muhtemelen...

İçim bu kadar çürük doluyken, ruhum bu kadar solgunken yüzüm ne kadar güzel olabilirdi ki?

Ben hep çirkindim, annem beni terk ettiğinden beri. Sevdiğim adam beni fark etmediğinden beri.

Ben hep çirkindim.

"Ay çatlayacağım artık ne anladın söyle artık be!" Sessizliğini ilk bozan Duru olmuştu. Ece'ye kısa bir bakış attım. Ama o da bilmiyorum dercesine omuz silkmişti. Doğan her zamanki gibi boş yapacaktı muhtemelen.

"Bu kızın kesin sevgilisi var. Bak demedi demeyin. Yoksa niye bu güzellikle Sultan süleymanın cariyesi gibi sürekli Ece'nin arkasına saklansın?" Şaşkınlıkla öylece donmuşken ortamı bozan Ece'nin gür sesli kahkahası olmuştu. Ardından  diğerleri de ona katılınca zoraki bir gülümsemeyle eşlik etmeye çalıştım ben de. Böyle saçma bir dedikodu yayılırsa asla durmayacağını bildiğimden oldukça gerilmiştim. Mutlu olduğum anlara gölge düşmesi iki dakikamı bile almıyordu.

"Aptal teorilerin bittiyse biz kalkalım artık. Çakma kaptan." Ece de muhtemelen sahte olan kahkahasını bitirip hızla yanıtlamıştı Doğan'ı.

"Hadi ya!" Dedi elini sallayarak. "Yoksa siz mi sevgilisiniz lan?" Diyerek yeni bir saçmalık ortaya atınca sinirle gözlerimi devirdim. "Aynen, Doğan. Uğur da Ece'nin babasının sevgilisiydi zaten." Sonunda ben de sohbete katılınca diğerli tepkime ufak bir kıkırtıyla yanıt vermişti. Bahsettiğim Uğur, Ece'nin sürekli ayrılıp barıştığı ve tek aşkı olan sevgilisiydi. Bu aralar yine ayrıldıkları için okula uğramıyordu ve şimdiden sevgili enişteciğim unutulmuştu bile.

Bir Bilinmeyenli Denklem || TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin