Ege: Galiba yakalandın
Ege: Deniz sorduktan sonra apar topar gitmişsin de
Ege: Bilmeyen biri olsaydı kaçmazdı öyle değil mi
Ege: Ece?
Ege: Bu denklemi çözdüm ECE
Ege: Tahmin ettiğimden kolay oldu
Ege: Okulun en güzel kızlarından birisin ve kendine ezik mi dedin sen hep?
Ege: Beni mazur gör ama konuşmalarından sonra böyle iddalı biri olacağını düşünmemiştim
Ege: Ama sen, lisenin en güzel kızlarından olan sen yani Ece Sarıkan beni seviyormuşsun
Ege: Bugün okuldan kaçmışsın o yüzden yırttın ama yarın benden kaçışın yok
Ege: Belki senin kadar sevemem ama
Ege: Bize bir şans vermek için çok da geç değil öyle değil mi?
(Görüldü)
Attığı mesajlara sadece görüldü atıp başımı duvara yasladım. Ağlamaktan şişmiş gözlerim, ağrıdan çatlayan başım ve kırılmış kalbim ile öylece oturmuştum. Artık bir tepki bile veremiyordum. En korktuğum başıma gelmişti ve ben nasıl davranabilirim hiç bilmiyorum. Ece ya Ece! En yakın dostum... Ege şu an da beni o sanıyor. Kardeşim dediğim insanın güzelliğini övüyor bana. Peki yazdığı onca şeyden sonra hala özgüvenle çıkıp ben Ece değilim diyebilecek miydim? Sanmıyorum. Ece'yi öyle güzel övmüş ki...
Aşık olan bir insanın başına en son gelmesi gereken şey benim başıma gelmişti. Allah'ım yardım et. Şimdi ne yapmalıyım ben?
Sabah Deniz'in lafıyla öylesine şok olmuştum ki sinirle ve şaşkınlıkla elimde olmadan kalkıp gitmiştim. Ece'de mecbur arkamdan gelince bir açıklama yapamamıştık. Ben o an da sadece okuldan çıkmaya hedeflenmiştim ve işlerin bu noktaya geleceğini asla düşünmemiştim. Meğersem bu hareket onları Ece'nin bilinmeyen olduğuna inanmaları için yeterli bir sebep olmuş.
Ege okulda bilinen ve sözü geçen biri, bu yüzden Ece'nin bilgilerine erişmesi uzun sürmemiştir. Ece de tıpkı benim gibi yüksek puan alıp bu okula gelen başarısı gayet iyi olan ve sayısal sınıfında okuyan bir öğrenci olduğundan bilinmeyen numara olmaması için bir sebep görünmüyordu.
Zaten Ece de okul hayatında öne çıkan, güzelliği ve başarısı sayesinde erkekler tarafından oldukça ilgi gören bir kızdı. Deniz ve Ege'nin aklına benim değilde onun gelmesine şaşırmıyordum ama Ege'nin benim ağzımdan duymadan da bu kadar emin konuşması beni kırmıştı. Sanki Ece'den başkası olsa hayal kırıklığına uğrayacaktı.
İçine düştüğüm durum bir kez daha gözlerimi doldururken telefonumun sesiyle başımı kaldırdım. Balkonun zemininde titreyen telefonu elime aldım ve arayana baktım. Ece'nin ismiyle derin bir iç çekip tekrar duvara yasladım başımı. Aşık olmaktan nefret ediyorum. Lanet olası bir çocuk yüzünden tek dostumun aramasına cevap veremiyordum. Halbuki Ece'de en az benim kadar suçsuzdu.
Telefonu üçüncü çalışta mecbur açıp kulağıma götürdüm. "Neden açmıyorsun telefonlarımı?" Kırgın sesiyle gözümden bir damla yaş düşerken, balkonda olmama rağmen havanın yetmediğini hissettim. Hayatımda yaşadığım en zor anlardan biri de şu andı. Tek dostumu kaybetmekten ölesiye korkuyordum.
"Balkondaydım, telefon odamdaydı duymamışım kusura bakma." Diğer taraftan benimkini yakın bir iç çekiş sesi geldi. "Güzelim, yapma. Ne kendini ne de beni bırakma." Cümlesi öyle haklıydı ki elimde olmadan hıçkırdım. Ses çıkmasın diye elimle ağzımı kapatsam da işe yaramadı. "Yapma böyle nolursun. Deniz'e söylerim ben yanlış anladığını bilinmeyen numara olmadığımı. Bu mevzu da büyümeden kapanır. Ağlama lütfen kendimi suçlu hissediyorum." Başımı görmese de iki yana salladım. "Senin bir ilgin yok, sakın öyle hissetme. Biliyorsun beni işte konu Ege olunca abartmakta üstüme yok." Ufak bir kıkırtı döküldü ağzından. "Bilmez miyim? O yüzden korkuyorum ya. Kendini yer bitirirsin şimdi- aa bak aklıma ne geldi, belki Deniz Ege'ye bir şey söylememiştir daha. Bu nasıl aklıma gelmediki bekle ben hemen Deniz'i arayayım-" Dayanamadan lafını kestim.
"Söylemiş. Ege mesaj bile attı. O yüzden bu haldeyim zaten." Pürüzlü sesimi düzeltmek için öksürsem de işe yaramamıştı. "Peki ne yazdı? Sadece Ece'misin diye sormuştur sende değilim demişsindir en fazla. Neden bu haldesin ki?" Sadece acı bir tebessüm taktım dudaklarıma. Keşke, keşke sadece bu olsaydı Ece.
"Whatsapp'a gir. Yazdıklarını atayım sana." Nasıl bir tepki vereceğini öyle merak ediyordum ki. Belkide bu çıkmazdan yine beni Ece kurtarırdı.
Hemen Ege'yle konuşmalarımıza girdim ve attığı yeni mesajları gördüm.
Ege: Ece?
Ege: Neden cevap vermiyorsun?
Ege: Görüldü mü gerçekten?
Ege: Güzelim öğrendim işte neden çekiniyorsun ki?
Ege: Bilmeden kötü bir şey mi yaptım?
Ege: Özür dilerim her ne yaptıysam ama cevap ver lütfen
Ege: İyi misin Ece?
Ege: Ya seni öğrendim diyeyse lütfen kızma
Ege: Belki böylece ikimiz için bir şans olabilir
Ege: Lütfen bir yaşam belirtisi göster
Ege: Seni öğrenmeme bu kadar kızacağını tahmin etmemiştim
Ege: Ordasın biliyorum, okuduğun halde neden hala cevap vermiyorsun?
Yazıyor...
Yeni bir şey yazmadan yazdıklarının ekran görüntüsünü alıp hemen Ece'ye attım. "Sence sadece 'Ece misin?' Diye mi sormuş?"
-
İyi akşamlaaarr
Eveeeet, uzun bir aradan sonra yeni bölümle geldim. -Bundan sonra arayı bu kadar açmayacağım-
Ege hakkında neler düşündüğünüzü çok merak ediyorum. Lütfen yazın :)
bu bölüm artık hakkı neyse alsın istediğim kitabıma sınır koyacağım ve sınır geçilmeden bölüm gelmeyecek :/
Sınır: 15 oy, 20 yorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Bilinmeyenli Denklem || Texting
Cerita PendekEge: Beni Böyle güzel seven birinin olduğunu asla unutmadan yaşayacağım Ege: Seni bulacağım Ege: Aşık gözlerinden ses tonunu Ege: Ezberleyeceğim seni bilinmeyen Ege: Ve bir daha asla bu lanet kafamdan silinmeyeceksin Ege: Tıpkı benim senin kalbi...